Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/7994 E. 2023/3050 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7994
KARAR NO : 2023/3050
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/175 E., 2020/679 K.
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarihli ve 2011/37 Esas, 2017/441 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
a) Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 14 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 16.07.2020 tarihli ve 2019/175 Esas, 2020/679 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.05.2022 tarihli ve 14-2020/88678 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Özetle
Sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden üst sınırdan indirim yapılmaksızın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Özetle
Sanığın beyanları dikkate alınmayıp sadece katılan beyanıyla ceza tesis edilmesi nedeniyle suçu sabit olmayan sanık hakkında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna, kararın bozulması istemine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
”…Yukarıdaki açıklamalardanda anlaşılacağı üzere mağdure … ****** in evden kaçtıktan sonra kendi rızası ile sanık … *** ile birlikte karı koca hayatı yaşadığı, kendi rızası ile birçok kez ilişkiye girdiği, sanığın mağduru alıkoıyduğu, hürriyetini tahdit ettiği, sanık …’nin mağdur … ***’e yönelik vücuduna organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediği bir ay boyunca burada beraber kaldıkları, karı-koca hayatı yaşadıkları, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, suçun işlendiği zaman ve yer değerlendirilerek mağdurun yaşı da göz önünde bulundurularak olay nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulduğu, İstanbul adli tıp kurumu 6.İhtisas kurulunun 26 mayıs 2017 tarihli raporunda belirtildiği, sanık … ***’nin mağdurla birden fazla zincirleme şekilde vücuduna organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediği, sanık hakkında TCK2nun 43 maddesi uyarınca cezasının arttırılması gerektiği, sanığın duruşmadaki hal ve durumu lehine hafifletici neden olarak kabul edilmiştir.
Sanık … ***’nin mağdur … ******’e ablası… ***’nin evine götürdüğü, bir ay boyunca burada kaldıkları, … ile cinsel ilişkiye girdikleri, sanık ve mağdurenin beyanları ile mağdur …’nin soruşturma aşamasındaki mağdur ile sanık …’nin birlikte kaldıklarına dair beyanı ile tüm dosya kapsamından anlaşılmış olup sanığın üzerine atılı 15 yaşını tamamlamamış çocuğun organ sokmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediği ve sanığın mağdureyi 1 ay boyunca yanında alıkoyarak hürriyeti tahdit suçunu işlediği sübut bulduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmış olup mahkememizce bu konuda vicdani kanaat hasıl olmuştur… ”
Şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

2. Açıklanan gerekçeyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.

B. Sanık Hakkında Beden Veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismar Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Katılan mağdurenin özü itibarıyla değişmeyen beyanları, savunma ile tüm dosya kapsamı karşısında Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, 52 temel cezanın belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Beden Veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismar Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 16.07.2020 tarihli ve 2019/175 Esas, 2020/679 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.05.2023 tarihinde karar verildi.