Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/7553 E. 2023/2694 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7553
KARAR NO : 2023/2694
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/6 E., 2014/226 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2014 tarihli ve 2014/6 Esas, 2014/226 Karar sayılı kararı ile sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Özetle; sanık hakkında atılı suçları işlediğine dair dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak beyan, rapor ve belge olmasına karşın delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraat kararının verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın bozulmasını talep etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince;”Sanığın üzerine atılı dava konusu eylem; olay tarihinde Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden soruşturma aşamasında aldırılan rapor içeriğine göre donuk, normal zeka seviyesinde olan katılanı kendisini Hakan olarak tanıtarak Söğüt ilçesinden zorla taksiye bindirerek Bozüyük ilçesine götürdüğü, ardından birlikte Eskişehir otobüslerine binerek Eskişehir iline gittikleri, sanığın burada katılana ait cep telefonlarını sattığı, böylece katılanın iletişim imkanlarını ortadan kaldırdığı, katılana yönelik olarak “kimseye birşey söylemeyeceksin, yoksa seni öldürürüm” diyerek tehdit edip bir otele götürdüğü, otel görevlilerinin katılan ile sanığın evli olmamaları nedeniyle tarafları otele kabul etmedikleri, bunun üzerine Bozüyük otobüsüne binerek Söğüt yol ayrımında indikleri, yürüyerek Oluklu köy kahvesine gittikleri, burada sanığın katılanın rızası olmadığı halde katılan ile vajinal yoldan cinsel ilişkiye girdiği, birlikte kahvede uyudukları, ertesi sabah tekrar Eskişehir iline gittikleri, alışveriş yaptıkları, yine birlikte Oluklu köyüne geri döndükleri, burada sanığa ait evde gece yarısına kadar kaldıkları, köye jandarmanın gelmesi nedeniyle sanık tarafından katılanın köy dışına götürüldüğü, bu nedenlerle sanığın katılana yönelik olarak organ sokmak suretiyle cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlemekten ibarettir.
Her ne kadar sanık hakkında üzerine atılı suçlardan ötürü cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de, sanık alınan savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmediğini, katılanın rızasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini savunmuş, savunmanın aksine olayın oluşumuna dair görgü tanığının bulunmadığı, katılanın olay tarihinde rızası dışında kaçırıldığı yönünde somut delilin elde edilemediği, çünkü katılanın Söğüt ilçesi merkezden araca zorla bindirildiğine dair soyut iddiası dışında delil olmadığı gibi katılan ile sanığın birlikte otobüsle Eskişehir iline, buradan Bozüyük ilçesine, yine otobüsle geldikleri, Eskişehir ilinde gittikleri otelde evli olmadıklarından dolayı otele kabul edilmedikleri, bu nedenle Oluklu köyüne kahveye giderek burada bir gece kaldıkları, kahvehanede ilişki sonrası kahvehaneye gelen köylülere herhangi bir beyanda bulunmaması gibi katılanın sanık ile birlikte yapmış olduğu seyahatlerde kalabalık ortamlarda bulunduğu gibi otel görevlilerine de zorla kaçırıldığına dair herhangi bir beyanda bulunmaması ve birlikte gezip tozduğu/kaçtığı, cinsel ilişkiye girdiği ve evlenmeyi düşündüğü sanığın medeni hali ve kimliği hususlarında kendisine yalan söylediğini anlayınca, ailesine ve çevreye karşı kendisini aklama ve kendisini kandıran sanığı cezalandırma amacıyla eylemin zorla yapıldığına dair hayatın olağan akışına aykırı, itibar edilmesi mümkün olmayan beyanlarda bulunan ve olay tarihinde reşit olan katılanın bu beyanları dışında sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil elde edilemediği vicdani kanaatine varılarak sanığın üzerine atılı suçlardan sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e hükmü gereğince beraatine karar vermek gerekmiş” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Olayın intikal şekli ve süresi, aldırılan rapor içerikleri, sanığın aşamalardaki savunması, katılanın aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve katılan vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2014 tarihli ve 2014/6 Esas, 2014/226 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.05.2023 tarihinde karar verildi.