Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/7109 E. 2023/2670 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7109
KARAR NO : 2023/2670
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/54 E., 2021/259 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama

Mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; mağdurenin kanuni temsilcisi olan babasının sanıktan şikayetçi olmaması karşısında, mağdure vekilinin hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan Bakanlık vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.01.2019 tarihli ve 2018/210 Esas, 2019/23 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar vermiştir.

2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 23.05.2019 tarihli ve 2019/665 Esas, 2019/569 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ve mağdure vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Kapatılan 14. Ceza Dairesinin 15.12.2020 tarihli ve 2020/637 Esas, 2020/5896 Karar sayılı kararı ile; olayın intikal şekli, mağdurenin olay esnasında sanığın kendisine dokunmadığına dair duruşma ifadesi, tanık Yusuf’un aşamalardaki tutarsız beyanları ile dinlenen diğer tanıkların görgüye dayalı bilgisinin olmaması, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2021 tarihli ve 2021/54 Esas, 2021/259 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Mağdure ve tanığın soruşturma aşamasındaki beyanları dikkate alındığında sanığın suçu işlediğinin sabit olduğuna, mağdurenin soruşturma aşmasındaki beyanlarına itibar edilebileceğine dair rapor bulunduğuna, tanık anlatımları ile polis tuanağının örtüştüğüne, sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

B. Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Soruşturma aşamasında olayın sıcağı sıcağına alınan mağdure, şikayetçi ve tanık anlatımlarının sanığın üzerine atılı eylemi işlediğini açıkça gösterdiğine, bu suçlarda mağdure beyanının esas olduğuna, kovuşturma aşamasında mağdure, şikayetçi ve tanıklaınr sanığı suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarda bulunduğuna, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Tanık Yusuf’un, olay tarihi olan 21.01.2018 tarihinde sanığın olay mağdure …’yi kolundan tutarak su tahliye kanalının olduğu yere götürdüğünü arkadaşının evinin penceresinden baktığı esnada gördüğünü, bu durumdan şüphelenmesi üzerine evinden çıkarak sanık ile mağdurenin bulunduğu yere doğru gittiğini, olay yerine vardığında mağdurenin pantolonunu yukarı doğru çektiğini, sanığın kaçmaya çalıştığını, sanığı yakaladıklarını ve polise teslim ettiklerini beyan ettiği, bu şekilde soruşturmanın

başlatıldığı, mağdurenin fotoğrafı gösterilen … olarak belirttiği şahsın kendisinin pis yerine dokunduğunu, canının acıdığını belirttiği, ancak kovuşturma aşamasında alınan beyanında “…Ben daha önce hiç görmedim. Bana bir şey yapmadı. Benim herhangi bir yerime dokunmadı… Bana kötü bir şey yapan olmadı. Şikayetim yoktur…” şeklinde aşamalarda çelişkili beyanda bulunduğu, mağdurenin ifade vermekte zorlandığı, Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 08.10.2018 tarihinde alınan Sağlık Kurulu raporunda mağdurede sınır düzeyde mental kapasite saptanmakla birlikte olgunun gerçeği değerlendirme ve yargılamasını bozacak psikiyatrik hastalığının olmadığı, mevcut haliyle beyanlarına itibar edilebileceğinin, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 21.01.2018 tarihinde mağdureye alınan raporunda; anal ve vajinal bölgede cinsel istismara ilişkin herhangi bir bulgunun mevcut olmadığının belirtildiği, tanık Yusuf’un aşamalardaki beyanlarının tutarsız olduğu, dinlenen diğer tanıkların parkta herhangi bir cinsel olay görmediklerini beyan ettikleri dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdure vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin kanuni temsilcileri olan babası …’nın kovuşturma evresinde 08.10.2018 tarihinde vermiş olduğu beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında mağdureye yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, mağdure vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE karar vermek gerekmiştir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan dolayı dava açılmışsa da, olayın intikal şekli, mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları ve kovuşturma aşamasında sanığın kendisine dokunmadığını beyan etmesi, tanık Yusuf’un aşamalardaki tutarsız beyanları ile dinlenen diğer tanıkların görgüye dayalı bilgisinin olmaması, raporlar, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mağdurun sonradan döndüğü soyut beyanları dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil de bulunmadığı anlaşılmış olup, 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca mahkemece beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2021 tarihli ve 2021/54 Esas, 2021/259 Karar sayılı kararına yönelik mağdure vekilinin temyiz isteğinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.10.2021 tarihli ve 2021/54 Esas, 2021/259 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilice öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.05.2023 tarihinde karar verildi.