Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/69 E. 2022/10165 K. 09.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/69
KARAR NO : 2022/10165
KARAR TARİHİ : 09.11.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Sanık … hakkında zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun cinsel istismarı (iki kez), fuhuş; sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı; sanıklar… haklarında çocuğun cinsel istismarı; sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanık …’nin fuhuş ve istismar eylemleri bütün halinde zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu kabul edilerek bu suçtan ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyeti ile sanıklar Hakkı, …’ın çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine dair Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.03.2021 gün ve 2020/226 Esas, 2021/130 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi, sanık … müdafisinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm ile temyiz isteminin reddine dair ek karar temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi gereğince takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanıklar …haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a. maddesi gereğince ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık … ile müdafisi ve sanık … müdafisinin anılan hükme ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı kurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddine dair ek kararın incelenmesinde;
Gerekçesi gösterilmek suretiyle temyiz isteminin reddine dair verilen ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın ONANMASINA,
Sanıklar … haklarında çocuğun cinsel istismarı; sanık … hakkında zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Sanıklar … haklarında çocuğun cinsel istismarı; sanık … hakkında zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıklar …’nin suç tarihinde on iki yaşından küçük olan mağdureye yönelik işledikleri çocuğun cinsel istismarı suçundan dolayı ilk derece mahkemesince 6763 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinin birinci fıkrasının 3. cümlesi uyarınca temel cezaların tayini gerekirken yazılı şekilde kademeli uygulama yapılması ve diğer sanık … ile birlikte hareket edip mağdurenin direncini kırmak suretiyle istismar mağduru üzerinde müşterek hakimiyet kurmaları söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK’nın 103/3-a maddesi tatbik edilerek cezaların fazla tayini,
Mağdurenin sanık …’nin eylemlerinin niteliğine dair kesinlik içermeyen beyanları, 25-26.06.2020 günlerinde sanıkla birlikte pansiyonda kaldıkları tarihlerde anal yoldan organ sokma eylemine maruz kaldığını belirtmesine rağmen dosya arasında bulunan 30.06.2020 tarihli doktor raporunda livata bulgusunun tespit edilememesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın eylemini organ sokmak suretiyle işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut haliyle eylemin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince bu suçtan hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Kabule göre,
Sanık …’nin pansiyonda kaldığı esnada öz kızı olan mağdureye karşı gerçekleştirdiği çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dolayı mahkumiyetine karar verilmesi ve aynı mağdureyi fuhuş maksadıyla diğer sanıklara temin ederek çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamındaki eylemlere maruz kalmasına yol açması şeklinde sübuta eren eylemlerinin ise hem zincirleme şekilde çocuğun fuhuş maksatlı temini, hem de zincirleme şeklide çocuğun cinsel istismarı suçlarını oluşturacağı gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca daha ağır ceza öngörülen zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan ayrıca cezalandırılması gerekirken öz kızına karşı kendisinin gerkçekleştirdiği nitelikli istismarı eylemleri ile diğer sanıklara fuhuş maksadıyla temin etmesi üzerine gerçekleşen istismar fiilerine müşterek fail olarak iştirak etmesi şeklindeki eylemlerinin teselsül edeceği kabul edilerek bütün halinde zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
Sanık …’nin diğer sanıklarla birlikte hareket edip mağdurenin direncini kırmak suretiyle istismar fiilleri üzerinde müşterek hakimiyet kurmadığı nazara alınmadan 5237 sayılı TCK’nın 103/3-a maddesinin uygulanması,
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm açısından yapılan değerlendirmeye gelince;
Sanığın mağdurenin velisi olduğu nazara alındığında; ilk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar Sabri ve Hakkı ile … müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 17.09.2021 gün ve 2021/1327 Esas, 2021/1290 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükümlerin sanık … yönünden 5271 sayılı CMK’nın 307/4. maddesi uyarınca ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla aynı Kanunun CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir suretinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmesine, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.