Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/4715 E. 2023/4668 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4715
KARAR NO : 2023/4668
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/361 E., 2021/258 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Mahkemeleri usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği görüşüldü:

I.HUKUKİ SÜREÇ
1.Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2010 gün ve 2010/210 Esas, 2010/568 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2010 gün ve 2010/210 Esas, 2010/568 Karar sayılı kararının katılan mağdure vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 09.04.2014 tarihli ve 2012/8481Esas, 2014/4780 Karar sayılı kararı ile mahkeme hükmünün “Sanığa iftira atmasını gerektirir bir neden ve husumeti bulunmayan mağdurenin samimi görülen aşamalardaki istikrarlı beyanlarında servis şoförü olan sanığın olay günü servis aracını askeri lojmanlarının yan tarafına ıssız bir yere çektiğini, aracın kapılarını kilitlediğini, aracın ışığını kapatıp zorla dudaklarından öptüğünü, aralarında bir boğuşma yaşandığını, akabinde sanığın kendisini evine bıraktığını ve yaşadığı bu olayı sınıf arkadaşları olan tanıklar Kayahan ile Deniz’e anlattığını belirtmesi, bu durumun yargılama aşamasında dinlenilen adı geçen tanıklar tarafından da teyit edilmesi karşısında, sanığın mağdureye karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği gözetilmeden eksik ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi” nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen 28.10.2014 gün ve 2014/216 Esas, 2014/479 Karar sayılı karar ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4.Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bozma üzerine verdiği 28.10.2014 gün ve 2014/216 Esas, 2014/479 Karar sayılı kararının Üst Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 01.07.2020 tarihli ve 2019/1228 Esas, 2020/2868 Karar sayılı kararı ile mahkeme hükmünün “Sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinde hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla davaya bakma, delilleri değerlendirme ve suç vasfının tayini ile buna göre lehe kanunu belirleme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek 5235 sayılı Kanunun 12 ve 5271 sayılı CMK’nın 4. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
5.Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince yapılan sonucu bozma üzerine verilen 29.06.2021 gün ve 2020/361 Esas, 2021/258 Karar sayılı karar ile sanığın çocuğun istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası 62 inci maddesinin birinci fıkrası 53 üncü maddesi uyarınca neticeten 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık Müdafisinin Temyiz Sebepleri
Sanığın isnat edilen suçu işlemediğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılmasına karşın, hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olmasının usül ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
B.Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın işlediği sabit görülen müsnet suçtan dolayı üst hadden cezalandırılması ve katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken aksine uygulama ile hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III.OLAY VE OLGULAR
Bozma üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu olayın; ” sanık … *** suç tarihinde *** isimli şirkette şoför olarak çalıştığı, Kız Teknik ve Meslek Lisesinde öğrenci olan mağdur … *** sanığın kullandığı servis aracı ile okuluna gidip – geldiği, 2009 yılı Ekim ayı içerisinde sanığın mağdura kendisinden hoşlandığını, onun gibi birisine sahip olmak istediğini söylediği, 2009 yılı Kasım ayı sonlarında sanığın diğer öğrencileri evine bıraktıktan sonra serviste başkaca kimsenin bulunmadığı bir zamanda servis aracını Burgaz Tepesi Askeri Lojmanlar yanındaki ıssız bir yere çekerek aracın ışıklarını söndürdüğü, kapısını kilitleyerek mağdurun yanına gelerek ellerini ve kollarını tutarak ”artık benim olduğunu kafana sok, ben herşeyden eminim, benim isteklerime karşılık vermeyerek beni daha çok tahrik ediyorsun” dediği, mağdurun ellerini tutarak zorla dudağından öptüğü, mağdurun bağırıp kapıya yöneldiği ve kapıyı açmaya çalışmasına rağmen kapının kilitli olması nedeniyle açamadığı, akabinde sanığın mağduru evine bıraktığı” şeklinde gerçekleştiği kabul edilmiş;
Mahkemenin bu kabulü ve kurulan hükme dair;
”Mağdurun aşamalarda ve mahkeme huzurunda alınan çelişkiye mahal bırakmayacak nitelikli ısrarlı anlatımları, tanık anlatımları, mağdurun böyle bir konuda sanığa suç atmasını gerektirecek nitelikli dosyaya yansıyan bir sebebin bulunmaması, toplum içinde kendisini daha zor durumda bırakacak böyle bir olayı meydana gelmediği halde bir kız çocuğunun ifade etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; servis sürücüsü sanık … *** mağdur … *** servis içerisinde kimsenin bulunmadığı bir vakitte söz konusu servisi ıssız bir yere çekerek kollarından zorla tutmak suretiyle dudağından öpmesi şeklinde yargılama konusu fiili işlediği sabit görülmüştür.” şeklindeki gerekçesinin de usul ve kanuna, dosya kapsamına uygun olduğu yapılan temyiz incelemesi sonucunda kabul edilmiştir.

IV.GEREKÇE
A.Sanık Müdafiinin Temyiz Sebeplerine Yönelik
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Mahkeme hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B.Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Sebeplerine Yönelik
1.Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın Belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, temel cezanın alt sınırdan “3 yıl” hapis cezası olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2021 gün ve 2020/361 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararında sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.07.2023 tarihinde karar verildi.