YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4
KARAR NO : 2023/2420
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Suça sürüklenen çocuk hakkında Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2010 tarihli, 2010/1887 Esas sayılı iddianamesiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrası, altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 tarihli, 2010/153 Esas, 2014/36 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası,31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin son fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca oy çokluğuyla 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 30.05.2016 tarihli ve 14-2014/153199 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz isteği; şikayetçi …’nın aşamalardaki çelişki ifadeleri ile üvey oğlu olan suça sürüklenen çocuğu evden uzaklaştırma için beyanda bulunmuş olabileceği, mağdurenin yaşı itibariyle yönlendirilmeye müsait olduğu ve ifadelerinin çelişkili olduğu, duruşmada bulunan sosyologun beyanlarına göre çocuğun anlatımlarına itibar edilmemesi gerektiği, ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporu kabul etmedikleri, annesi … tarafından uygulanan şiddet sonrası ruh sağlığının bozulduğu, delil değerlendirilmesinde hataya düşülerek mahkumiyet hükmü kurulduğu, muhalefet gerekçesi doğrultusunda suçu işlediğine dair delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin üvey kardeş oldukları, 2002 ile 2009 senesi arasında aynı evde yaşadıkları, mağdurenin ilk beyanının alındığı tarihten yaklaşık bir buçuk sene öncesi 2009 yılı Mart ayında suça sürüklenen çocuğun gece vakti mağdurenin yatağında olduğunun anne ve babaları tarafından görüldüğü, ayrıca mağdurenin alınan ayrıntılı beyanında suça sürüklenen çocuğun değişik tarihlerde vücuduna dokunmak, dudaklarından öpmek suretiyle mağdureye karşı cinsel istismarda bulunduğu, mağdurenin aşamalardaki beyanlarında bu hususu doğruladığı, her ne kadar suça sürüklenen çocuk atılı suçlamaları kabul etmese de suça sürüklenen çocuğun gece vakti mağdurenin yatağında görüldüğünün anne ve babaları tarafından doğrulandığı, mağdurenin beyanlarının aşamalarda değişmediği ve tutarlı olduğu, suça sürüklenen çocuğa iftira atmasını gerektirecek herhangi bir sebebin bulunmadığı, mağdurenin ilk ifadesinin alındığı tarihlerde sekiz yaşında olması dikkate alındığında iftiraya yönelik ayrıntılı beyanda bulunmasının mümkün görülmediği göz önüne alınarak suça sürüklenen çocuğun savunmasının gerçeği yansıtmadığı, suçtan kurtulmaya matuf olduğu, suça sürüklenen çocuğun öpme ve okşamaya yönelik cinsel istismar eylemleri sonucu alınan adli tıp raporuna göre ruh sağlığının bozulduğu, fiile ruh sağlığı yönünden mukavemete muktedir olmadığı anlaşılmakla cezalandırılmasına dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
IV. GEREKÇE
1.Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, şikayetçilerin beyanları, tanık anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mağdurenin soyut beyanı dışında dosya kapsamında başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmakla suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Bozma gerekçesine göre Tebliğnamede farklı gerekçeyle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 tarihli, 2010/153 Esas, 2014/36 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, farklı gerekçeyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2023 tarihinde karar verildi.