Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/3684 E. 2023/6307 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3684
KARAR NO : 2023/6307
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/28 E., 2020/51 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz ret

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2018/151 Esas, 2019/465 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 Esas, 2020/51 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2022 tarihli ve 9-2020/38727 sayılı temyiz ret görüşlü Tebliğnamesi ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
İstinaf başvurusundaki hususları tekrarla mağdurenin sanığa iftira atması için sebebinin bulunmamasına, fiilin mevcudiyetine etki edecek nitelikte olmayan çelişkilerin mağdurenin yaşı ve olayın üzerinden uzun süre geçmesinden kaynaklandığına, sanığın savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olmasından dolayı beraat hükmünün bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece ”Tüm dosya kapsamı nazara alınarak yapılan yargılama neticesinde; sanık ile mağdurun aynı mahallede ikamet ettikleri, mağdurun 3. sınıfa gittiği dönem olan 2014 yılı içerisinde bisikletinin tekerini şişirtmek için sanığın yanına gitmesi üzerine mağdur ile sanığın tanıştıkları, her ne kadar ; bu olaydan sonra mağdurun sanığın yanına sık sık gitmeye başladığı, sanığın mağdura her gittiğinde 50-60TL para ve mutfak eşyaları verdiği, kozmetik eşyaları aldığı ve sanığın mağdura kendisini polis olarak tanıttığı, mağdurun 2014 yılı yaz ayında bisikletinin tekerini şişirtmek için sanığın ikametgahına gittiği, sanığın mağduru eve soktuğu, evde başbaşa oldukları, mağdurun eve girdiğinde sanığın üstünde sadece atlet ve kilot olduğu, mağdurun üzerinde elbise ve elbisenin altında şort olduğu, sanığın mağduru yatağa iterek mağdurun bacağına eliyle dokunduğu, mağduru öpmeye başladığı, ardından mağduru alnından öptüğü, mağdurun sanığı ayağı ile iterek oradan kaçtığı, mağdurun bu olay olduğunda 9 yaşında olduğu iddia olunmuş ise de;
Cinsel istismar iddialarında mağdur beyanlarının en önemli delil olduğu, bu doğrultuda ifadenin tutarlılığı, ifadenin spontane olup olmaması, yeterli miktarda detay ve çevresel detaylar barındırıp barındırmadığı, sanıkla karşılıklı diyalog aktarımı ve sanığın psikolojik durumlarına göndermelerde bulunup bulunmadığı ve eylemlere dair spesifik detaylar ortaya koyup koymadığı gibi kriterler göz önünde bulundurularak irdelenmesi gerektiği, mağdurun aşamalardaki beyanlarının birbirinden farklı ve çelişkili olduğu, mahkeme huzurundaki beyanlarında da önceki olayların olmadığına dair çelişkili beyanlarda bulunduğu, bu sebeplerle mağdur anlatımlarına itibar edilemeyeceği, sanığın savunmasında; mağduru 4-5 yıldan beri tanıdığını, mağdura zaman zaman para verdiğini, cinsel istismarda bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, mağdurun sanığın kendisine yönelik eylemleri sıcağı sıcağına annesine ve babasına anlatmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, aradan uzun süre geçtikten sonra şikayette bulunulduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ceza hukukun en temel ilkelerinden olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek suçlamayı kabul etmeyen sanığın mağdurun aşamalardaki çelişkili, maddi olgularla desteklenmeyen soyut beyanları haricinde cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı anlaşıldığından, Sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 s. CMK m.223/2.e uyarınca beraatine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
1. Katılan Bakanlık vekilinin gerekçe içeren istinaf başvuru dilekçesine atıf yaparak temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından, Tebliğnamede temyiz ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

2. Sanık hakkında kurulan hükümde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 Esas, 2020/51 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.10.2023 tarihinde karar verildi.