Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/3591 E. 2022/8626 K. 04.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3591
KARAR NO : 2022/8626
KARAR TARİHİ : 04.10.2022

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan mağdure vekilinin sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde on beş yaşından küçük olup, mahkemece tayin edilen vekil ile yokluğunda kurulan hükümden haberdar olmayan mağdurenin karar tarihi itibarıyla reşit olmasından dolayı vekil tarafından yapılan temyize muvafakati olup olmadığı hususunda ihtar şerhli gerekçeli karar tebliği yapılmasına dair Dairemizce verilen 07.12.2021 gün ve 2021/23497 Esas, 2021/9821 sayılı tevdi kararına istinaden dosyanın gönderildiği mahkemece usulüne uygun şekilde yapılan ihtar şerhli gerekçeli karar tebliğine rağmen mağdurenin anılan hükümleri temyiz etmemesi karşısında, vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.04.2011 gün ve 2011/56 Esas, 2011/76 sayılı Kararında açıklandığı üzere; Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan veya Adli Tıp Kurumu ölçütlerine uygun teşekkül ettirilmiş Yükseköğretim Kurumlarına bağlı hastanelerden, bir çocuk psikiyatristi ile adli tıp uzmanının zorunlu katılımı ile en az beş kişilik bir heyetten, suçun sonucunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alınması gerektiği gözetilmeden içinde adli tıp uzmanı da bulunmayan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde görevli üç kişilik heyetçe verilen 08.03.2013 tarihli rapora istinaden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesinin uygulandığı anlaşıldığından, mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda belirtilen nitelikleri taşıyan bir heyetten rapor alındıktan sonra, yapılacak lehe kanun değerlendirmesinde sanık hakkında anılan
maddenin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti suretiyle, rapor aldırmak mümkün olmadığı takdirde oluşan şüphe sanık lehine yorumlanarak değerlendirme sırasında bu madde uygulama dışı bırakılarak hüküm kurulması gerekirken, koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.