Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/3302 E. 2023/3177 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3302
KARAR NO : 2023/3177
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.04.2015 tarihli ve 2015/22 Esas, 2015/142 karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve şantaj, suça sürüklenen çocuk … Hançer hakkında çocuğun cinsel istismarı ve şantaj suçlarından açılan dava sanık … Kasap hakkında çocuğun cinsel istismarı ve şantaj suçlarından Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.04.2015 tarihli ve 2015/76 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava ile birleştirilmiştir.

2. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2016 tarihli ve 2015/76 Esas, 2015/277 Karar sayılı kararı ile;
Suça sürüklenen çocuk … ve Yakup haklarında çocuğun cinsel istismarı ve şantaj, suça sürüklenen çocuk … hakkında şantaj suçlarından açılan davalarda mahkumiyet hükmü verilip bu hükümler ile ek karar Yargıtay Kapatılan 14. Ceza Dairesinin, 18.05.2021 tarihli ve 2018/2552 Esas, 2021/3478 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

3. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2016 tarihli ve 2015/76 Esas, 2015/277 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.05.2017 tarihli ve 2017/714 Esas, 2017/802 Karar sayılı kararının suça sürüklenen çocuk müdafii, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Kapatılan 14. Ceza Dairesinin, 18.05.2021 tarihli ve 2018/2542 Esas, 2021/3478 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddedilerek, “mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında ilk derece mahkemesince suça sürüklenen çocuğun 2013 yılı Aralık ayında tanışıp arkadaş olduğu mağdureye şantaj yapmak suretiyle değişik tarihlerde birden fazla anal ve oral yoldan organ soktuğu, bu şekildeki eylemlerin aralıklarla tekrarlanıp, en son 27.10.2014 günü suça sürüklenen çocuk …’ın, diğer suça sürüklenen çocuk … ve sanık …’la birlikte direncini kırdığı mağdureye tekrar istismarda bulunduğu gözetilerek 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanunun 103 maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi. 43 üncü maddesi ve 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.10.2021 tarihli ve 2021/212 Esas, 2021/439 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 6454 sayılı kanunu ile değişik 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile son cümlesi ve 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuk ile katılan mağdurenin rıza ile on beş yaşını doldurduktan sonra üç kez cinsel ilişkiye girdiklerine, müvekkilinin şantaj suçunu işlemediğine, mağdureyi çıplak video var diye tehdit etmediğine, çıplak videolarını teşhir etmediğine, şüpheden sanığın yararlanacağına, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
B. Katılanlar Vekilinin temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmaması ve aynı kanunun 109 uncu maddesinden suç duyurusunda bulunması gerektiğine, cezanın düşük olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dosya kapsamından, katılan mağdure Hilal’in babası … … ile birlikte emniyete müracaat ederek müracaat ederek haklarında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen sanık … ****, suça sürüklenen çocuk … ******’den ve suça sürüklenen çocuk … *****’den şikayetçi oldukları, katılan mağdure ile suça sürüklenen çocuk …’ın müştekinin sınıf arkadaşı olan suça sürüklenen çocuk … aracılığı ile tanışıp 2013 yılının Ağustos ayında sevgili oldukları, 2013 yılının Aralık ayı içerisinde harabe bir evde anal yoldan cinsel ilişkiye girdikleri, cinsel ilişki sırasında katılan mağdure ile suça sürüklenen çocuk … arasında ilişkilerini kayıt alıp almadıkları ile ilgili olarak konuşma geçtiği, …’ın mağdureye kayıt yapmadığını söylediği, bir müddet sonra katılan mağdure ile suça sürüklenen çocuk …’ın ayrıldıkları, 2014 yılının ocak ayı içerisinde suça sürüklenen çocuk …’ın mağdureye elinde görüntülerinin olduğunu söyleyip buluşmak istediği, aynı evde buluştukları, suça sürüklenen çocuk …’ın mağdureye, “görüntü videoların elimde benimle ilişkiye girmezsen okula yayar seni rezil ederim, ailene söylerim” dediği, bunun üzerine mağdurenin korkarak suça sürüklenen çocuk … ile cinsel ilişkiye girdiği, 03.10.2014 ve 25.10.2014 tarihlerinde de bu hususun tekrarladığı, 27.10.2014’te ise suça sürüklenen çocuk …’ın görüntülerini yaymakla tehdit ederek cinsel organını yalamasını istediği, mağdurenin görüntülerini yayacağı korkusu ile bu eyleme de rıza göstermek zorunda kaldığı, bu sırada suça sürüklenen çocuk … ve sanık …’un içeri girdiği, daha sonra …’ın önceden kaydettiği müstehcen resimleri mağdureye izlettirdikleri, hep birlikte mağdure Hilal’i sıkıştırarak elbiseleri üzerinden cinsel organını ve göğüslerini okşadıkları, mağdurenin korktuğu için karşı koyamadığı, akabinde “bu hareketler çok güzel oluyor, bundan sonra da devam edecek eğer etmezse sonucunu sen bilirsin, seni her çağırdığımızda geleceksin, 30 Ekim’de seni aynı yerde bekliyoruz” şeklinde tehdit ettikleri, suça sürüklenen çocuk …’ın soruşturmada aşamasında savcılık beyanında özetle; … vasıtası ile mağdure ile tanıştığını, sevgili olduklarını, çıplak fotoğraflarını göndermesini istediğini, mağdurenin de facebooktan gönderdiğini, 2013 yılı aralık ayında mağdurenin rızasıyla cinsel münasebette bulunduklarını, dokunma öpme okşama şeklinde olduğunu, 2014 yılının başında rıza ile tersten ilişkiye girdiklerini, 2014 yılı sevgililer gününde mağdure ile ayrıldıklarını, ayrılmadan öncede ilişkiye girdiklerini, mağdure ile üç defa ilişkiye girdiğini ve üçünde mağdurenin rızası ile olduğunu, ilişki sırasında mağdurenin fotoğraflarını çektiğini ancak videoya kayıt yapmadığını, bir müddet sonra bunları sildiğini, bu olayları arkadaşı …’a anlattığını, onunda sanık …’a anlattığını, …’un mağdureye bende videoların, fotoğrafların var diyerek buluştuklarına şahit olduğunu, garajda buluşmasında sen kapıyı kolla dediğini, kendi telefonunun hafıza kartındaki silmiş olduğu mağdureye ait görüntüleri bir programla geri getirdiğini, fotoğrafların bulunduğu hafıza kartını daha sonra …’un yaktığını, …’ın mağdure ile ilişkiye girmediğini ancak … ile birlikte taciz ettiğini, bir ay önceki cinsel organını mağdurenin ağzına alma olayının doğru olduğunu, ancak rızasıyla olduğunu, üç gün önce (27.10.2014 tarihinde) …’un baskısı ile mağdureyle yıkık evde buluştuklarını, … ve …’ın da yanlarına geldiğini, daha sonra …’un oturduğu apartmanın bodrum katına gittiklerini, orada … ve …’un mağdureyi taciz ettiğini, …’un …’a sen git ben yalnız yapacağım dediğini, ayrılırken mağdureye 30 Ekimde de gelmesini söylediğini, fotoğrafını …’e gösteririm şeklindeki mesajı kendisinin attığını ancak fotoğrafının olmadığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk …’ın özetle; mağdurenin …’ı görüp beğendiğini, daha sonra arkadaş olduklarını, mahallenini tenha yerlerinde buluşup öpüştüklerini, yıkık evde birlikte olduklarını …’dan duyduğunu, ilişkilerinde fotoğraf kaydı yaptıklarını, iki-üç gün önce mağdurenin …’a oral sex yaptığını gördüğünü, …, … ve kendisinin mağdureyi odunluğa götürdüklerini, mağdurenin gitmek istemediğini ancak …’dan korktuğu için mecburen gittiğini, …’un mağdureye sürtünerek ileri geri hareketler yaptığını, göğülerini okşadığını, kendisinin dokunmadığını, … ve …’un mağdureye bazen bende görüntülerin var gel buluşalım yoksa seni rezil ederim dediklerini bildiğini, sanık …’un ise mağdure ve ile …’ın ilişkisi olduğunu duyduğu, …’ın mağdurenin resimlerini gösterdiğini beyan ettiğini, mağdurenin bakire olduğu, anal muayenede fiili livatanın maddi delillerinin saptanmadığı, ancak ekimoz, mukoza veya sfinkter yırtığı gibi travmatik değişimler olaydan kısa bir süre sonra iz bırakmaksızın kaybolabileceği gibi kişinin yaşı, fizik gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı ile hile, tehdit ya da rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim olmaksızın penis veya sair cismin girişine müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunmasının da tıbben mümkün olduğu dikkate alındığında, kişinin fiili livata eylemine maruz kalıp kalmadığının tıbben tespit edilemediği, bu hususun adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporuna göre, suça sürüklenen çocuk …’ın eylemlerinden dolayı mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun tespit edildiği, suça sürüklenen çocuk …’ın mağdureye yazdığı mesajlarda “Gelecen yoksa atarım …’e fotonu”, “Çıkışta şu yukarı gelme o zaman görürsün sen”, mağdurenin “… bu … abi diyo yarım saate gel yukarı okula yayarım diyo her boku anlatmışsın” …’ın “la ne yayacak yalan konuşuyor”, mağdurenin “bu gün korkudan ne duruma geldim ha ama neyse”, “tehdtn içn glyom sırf istyon dye”, …’ın: “bide gele mk” şeklinde olduğu, suça sürüklenen çocuk …’ın teslim ettiği Asus marka bilgisayarın hard disk incelemesinde çoçuk pornografisi içeren altı adet resim, iki adet müstehcen fotoğraf tespit edildiği, HTS kayıtlarının getirtildiği, …. ile ….’nun tanık olarak dinlendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli, mağdurenin samimi ve tutarlı beyanları, suça sürüklenen çocuk …’ın kısmi ikrarı, haklarında verilen mahkumiyet kararları kesinleşen … ve …’ın ifadeleri, tanık anlatımları, mesaj tespit tutanağı, raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde suça sürüklenen çocuğun 2013 yılı aralık ayında on beş yaşından küçük mağdure ile tanışıp arkadaş oldukları ve ilişkiye girdikleri, bu sırada suça sürüklenen çocuğun telefonunun flaşının yanıp söndüğü, mağdurenin kayıt mı? yapıyorsun dediğinde suça sürüklenen çocuğun kabul etmediği, 2014 yılı Ocak ayları ile 03.10.2014 ve 25.10.2014 tarihlerde mağdureye elinde görüntüleri olduğu şeklinde şantaj yapmak suretiyle anal yoldan organ soktuğu, en son 27.10.2014 günü ise oral yoldan ilişkiye girerken haklarındaki hükümler onanan suça sürüklenen çocuk … ve sanık …’la birlikte yanlarına geldiği, …’ın görüntüleri mağdureye izlettirdiği, suça sürüklenen çocuklar … ve … ile sanık …’un birlikte direncini kırdıkları mağdureye tekrar cinsel istismarda bulunduklarının anlaşılması karşısında, mahkemece suça sürüklenen çocuk … hakkında; 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanunun 103 maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi ve 31 inci maddesinin üçüncü ve son fıkrası gereğince mahkumiyetine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve “Suça sürüklenen çocuğun geçmişi, mahkemeye yansımış olumsuz bir kişiliği ve davranışının bulunmaması, verilecek cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Suç tarihinin 2013 Aralık – 27.10.2014 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.10.2021 tarihli ve 2021/212 Esas, 2021/439 Karar sayılı kararında katılanlar vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.

Yazı İşleri Müdürü
A/Ö