Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/2710 E. 2023/2443 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2710
KARAR NO : 2023/2443
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Milas Cumhuriyet Başsavcılığının 15.05.2013 tarih ve 2013/1358 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.

2. Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2014 tarihli ve 2013/442 Esas, 2014/38 Karar sayılı ilamı ile sanığın üzerine atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 19.01.2017 tarih ve 14-2014/260908 sayılı Tebliğname ile bozma görüşlü olarak Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan mağdur vekili; mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, olay mahallinde oluşu anlayabilmek için keşif yapılması gerekirken yapılmadığını, dosyanın eldeki hali ile hüküm kurmaya elverişli olmadığını ve diğer temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesince; “Yapılan yargılama, sanık savunması, katılan beyanları, tanık ifadeleri, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mağdur … ******’ in olay tarihi olan 02/05/2013 tarihinde Dorse dükkanı işleten … *******’ın yanında çalışmaya başladığını, aynı gün akşam vakti … ******’ a yardım eden Kamil *****’ in dışarıda bulunan dorse içerisine yattığını, gecenin ilerleyen saatlerinde mağdur … ******’ in de yatmak için dorsenin üzerine çıktığını, mağdur … ******’ in … *******’ ın yanına giderek sanık … ******’ in kilodunu indirdiğini söylediğini, bu olay üzerine mağdurun Milas Devlet Hastanesince düzenlenen adli raporunda, sağ omzunda ekimozun mevcut olduğunun, mevcut olgunun üroloji uzmanınca değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtildiğini, mağdur hakkında üroloji uzmanınca herhangi bir adli raporun düzenlenmediğini, Milas Devlet Hastanesindeki adli raporu tanzim eden Dr….’ nun talimat yolu ile alınan ifadesinde, mağdurun annesinin oğlunun tacize uğradığını beyan ettiğini, mağdurun ise böyle bir olayın olmadığını kendisine söylediğini, mağdurun vücudunda yaptığı incelemelerde vücudunda herhangi bir kızarıklık ve penisinde herhangi bir tacize uğrayabilecek belirti görmediğini, buna dair formu düzenleyip mağduru üroloji uzmanına yönlendirdiğini beyan ettiği görülmüş olmakla, sanığın mağdura yönelik cinsel istismarda bulunduğuna ilişkin mağdurun aşamalardaki soyut ve çelişkili beyanı dışında delile ulaşılamadığı görülmüştür. Mağdurun soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, sanığın eşofmanını ve kilodunu indirdiğini beyan etmiş ise de; mağdurun adli rapor düzenlenirken Dr….’ na herhangi bir cinsel istismar olayının olmadığını beyan ettiği ve bu beyanının mağdur hakkında düzenlenen adli raporca doğrulandığı görülmüş olmakla mağdurun sanığın kendisine cinsel istismarda bulunduğu yönündeki beyanına itibar olunmamıştır.” şeklindeki gerekçeyle sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği ve buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2014 tarihli ve 2013/442 Esas, 2014/38 Karar sayılı kararında katılan mağdur vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdur vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.