Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16754 E. 2023/1285 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16754
KARAR NO : 2023/1285
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı , kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında, nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2021 tarihli ve 2021/393 Esas, 2021/526 Karar sayılı kararı ile sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci ve beşinci fıkraları uyarınca 3 yıl hapis; nitelikli cinsel saldırı suçundan aynı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir .

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 20.04.2022 tarihli ve 2022/799 Esas, 2022/882 Karar sayılı kararı ile; “…Sanığın, mağdura yönelik Nitelikli Cinsel Saldırı ve Cebir, Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçundan TCK’nın 102/2, 109/2, 109/5. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; Sanık hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçundan asgari hadden ceza tayin edilirken Cinsel Saldırı suçundan ise TCK’nın 3. maddesine göre ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi doğrultusunda nazara alınan nedenler açıklanmaksızın, suçun ağırlığı ile orantılı ceza tayin edilmesi gerektiği halde ve söz konusu olayın benzerlerinden ayıran bir nitelik veya vehamet teşkil eder durum görülmemesine rağmen mahkemece olayın oluşuna uygun düşmeyecek şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini yoluna gidilmesi, sanık hakkında hüküm tesisi sırasında TCK 62 maddesi doğrultusunda lehe uygulama yapılmamış olması karşısında, Adli Sicil Kaydının bulunmayan sanığın üzerine atılı bulunan suçu ve olayı benzerlerinden ayıran herhangi bir üstünlüğü veya nitelikli halinin bulunmadığı dikkate alındığında dosya kapsamına yansıyan olumsuz bir kişisel hal veya fiili durumu mevcut olmamasına rağmen mezkur maddenin tatbik edilmeme yönündeki gerekçenin açıklanmamış olması…” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20.04.2022 tarih ve 2022/799 Esas, 2022/882 Karar sayılı bozma ilâmı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.09.2022 tarih ve 2022/370 Esas, 2022/391 Karar sayılı kararıyla sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci ve beşinci fıkraları ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis; nitelikli cinsel saldırı suçundan aynı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir .

4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 02.11.2022 tarihli ve 2022/1920 Esas, 2022/1991 Karar sayılı kararı ile; İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2022 tarih ve 2022/370 Esas, 2022/391 Karar sayılı hükümlerinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir .

II. TEMYİZ SEBEBLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; sübuta yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
02.06.2021 günü gece saat 04.00 sıralarında hastaneden çıkan mağdur …’ın para çekmek için banka ATM’sinin yanında bulunduğu sırada sanığın mağduru kolundan tutarak zorla binaların arasında bulunan tenha bir yere çekerek götürdüğü, mağdurun kalçası ve cinsel bölgelerine dokunduğu, mağdurdan sakso çekmesini aksi halde kendisini darp edeceğini söylediği, mağdurun korkarak sanığın dediklerini yaptığı, bu sırada da telefonunun kamerasını açarak olayı kayıt altına aldığı, olay yerinden geçen bir araç sürücüsünün sanık ile mağduru görerek seslenmesi üzerine sanığın olay yerinden kaçtığı iddiası üzerine sanık hakkında açılan kamu davasında sanığın mağduru cinsel amaçla hürriyetinden alıkoyup, nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu hususları sabit bulunmuş sanığın müsnet suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığına hükmolunmuştur .

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendin gereğince temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir .

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli ve 2022/1920 Esas, 2022/1991 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.03.2023 tarihinde karar verildi.