YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16694
KARAR NO : 2023/2949
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1663 E, 2021/818 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
KARAR : Direnme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî bozma
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 29.04.2021 tarihli ve 2020/1663 Esas, 2021/818 Karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin, 03.11.2020 tarihli ve 2020/5456 Esas, 2020/4663 Karar sayılı bozma kararına karşı verilen direnme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Dairemize gönderildiği belirlenmekle;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin direnme kararını temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar ve müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.03.2018 tarihli ve 2016/252 Esas, 2018/125 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile 53 üncü maddesi uyarınca 27 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (f) bentleri, beşinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
c) Şantaj, hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 15.01.2019 tarihli ve 2018/2205 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile sanık müdafilerinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında;
a) Nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci ve son cümlesiyle 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, beşinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 15.01.2019 tarihli ve 2018/2205 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararının sanık müdafileri, katılan Bakanlık vekili ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 19.11.2019 tarihli ve 2019/4174 Esas, 2019/12598 Karar sayılı kararı ile gerekçesiz hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma kararı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2020/2 Esas, 2020/507 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci ve son cümlesiyle 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, beşinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi kararının sanık müdafileri ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/5456 Esas, 2020/4663 Karar sayılı kararı ile “Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma, kamera çözüm tutanağı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mahkemenin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi karşısında, sanığın üzerine nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 29.04.2021 tarihli ve 2020/1663 Esas, 2021/818 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca önceki hükümde direnilmesi ile sanık hakkında;
a) Nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci ve son cümlesiyle 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, beşinci fıkrası, 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafilerinin Temyiz İstemi
Direnme kararının usul ve kanuna aykırı olduğuna, katılanın beyanlarının çelişkili olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanığın cezalandırılması için somut delil bulunmadığına, katılanın sanıkla ile birlikte olmak için eve kendi rızası ile gelip kalmaya devam ettiğine, bir kişinin yardım eden olabilmesi için aynen müşterek fail gibi kasten hareket etmesi gerektiğine, somut olayda sanığın söz konusu suçların işlenmesine yönelik bir kastı bulunduğunun belirlenmediğine, sanığın fiilin icrasına aktif olarak katılmadığına, yaşananlardan habersiz olan …’ın yardım eden olarak bu suçlardan cezalandırılmasının mümkün olmadığına, …’in kanında bulunduğu belirtilen etkin maddelerin bulunma sebebi konusunda yargılama aşamasında gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığına, şüpheden sanığın yararlanacağına, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemine bir iştirakinin olmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmadığına, atılı suçlardan ayrı ayrı beraati gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Direnme kararına katıldıklarına ve istinaf başvurusundaki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep ettiklerine ilişkindir.
C. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın müşterek fail olarak cezalandırılmasına, sanıkların, katılana yönelen eylemler bakımından fiil ve eylem birliği içerisinde olduklarının açık olduğuna, sanığın asli fail olduğuna ve buna göre cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay günü 07.05.2016 günü katılan …’in mezuniyet programından 21.45 sıralarında ayrıldıktan sonra iki haftadır erkek arkadaşı … ile bulaşmak için tanık …… ***********’nun evine gittiği, evde kimse bulunmadığı, sanık … ile cinsel ilişkiye girdiği, ilişkiden sonra sanık …’nın sigara yakıp ve kola içerken katılanın kola istediği ve aynı bardaktan kola içtiği, daha sonra su istediği ve sanık …’nın getirdiği sudan içtiği, bir süre sonra katılanın iç çamaşırları ile uyduğu, bir vakit geçtikten sonra katılanın üzerindeki yorganın çekildiğini fark edip uyandığı, bir elin saçlarını düzelttiği, … zannedip ne yapıyorsun diye döndüğü sırada hakkında mahkumiyet kararı kesinleşen sanık …’i gördüğü, cep telefonuyla video çektiğini gördüğü, tepki gösterdiği, kalkıp telefonunu alıp polisi aramak istediği, … diye bağırdığı ancak evde kimsenin olmadığı, kapıya yöneldiği, sanık … katılanı kollarından sertçe tutup odaya sürükleyip yatağa attığı, katılana cebir uyguladığı, katılanın ağzına hap attığı, ancak katılanın yutmadan tükürdüğü, aralarında arbede yaşandığı, sanık …’in ”Ya kendi rızanla yapacaksın, yada bu hapı içerek zorla olacak, sabaha kadar kurtuluşun yok” dediği, katılanın iç çamaşırlarını zorla çıkarıp telefonla video çekmeye başladığı, ”Şimdi senin videoların benim elimde, her çağırdığımda geleceksin, yoksa bütün sosyal medyaya yayarım” dediği, katılan ile zorla anal ve vajinal yoldan ilişkiye girdiği, katılanın fenalaşıp kendinden geçtiği, katılan uyanmayınca bu durumdan korkan sanık …’in 112’yi aradığı, tanık olarak dinlenen sağlık görevlileri eve geldiğinde katılanın sanık …’e tepkili olduğunu fark edince …’i dışarıya çıkardıkları ve mağdurenin ”Beni buradan götürün” dediği, ambulansta iken katılanın doktora tecavüze uğradığını söylediği ve polislere haber verildiği, katılan ile …’in daha önce aynı kafede çalıştıkları, …’in yakınlaşmak istediği ancak adetli olduğu için ancak yüzeysel sevişmelerinin olduğu, sanık …’in kollukta müdafii huzurunda alınan beyanında olayı ikrar ettiği, olay gecesi sanık …’yı aradığı ve nerede olduğunu sorduğunu, …’in evindeyim deyince orada eşyaları olduğundan anahtarı kendisine getirmesini istediği, sanık …’nın kafeye gelip anahtarı verdiğini, katılanın evde olduğunu ve ilişkiye girdiğini söyleyince sinirlendiğini, …’in evine gittiğini, giderken sanık …’nın yatağın yanında ilaçlı kola olduğunu ve içmemesini söylediğini, eve gidince katılanla zorla ilişkiye girdiğini beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise katılan ile sevgili olduklarını, bu süreçte katılan ile bir kez cinsel ilişkiye girdiklerini, olay günü arkadaşı sanık … ile karşılaştıklarını, …’in kendisinin kaldığı evde olduğunu ve onunla birlikte olduklarını söylediğini, … ile aralarındaki ilişki nedeniyle …’nın onun ile birlikte olduğunu söylemesi üzerine … ile konuşacağını belirterek …’dan evinin anahtarını aldığını, … ile sevgili olduğunu bildiğinden herhangi bir sakınca görmediğini, eve gidip yatakta uyumakta olan …’in yanına gittiğini beyan ettiği, sanık …’nın olay günü katılan ile rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini, aynı bardaktan kola içtiklerini, uyku sorunu olduğu kola doldurup içine uyku hapı koyduğunu, bir yudum içince aklına … isimli arkadaşının hırkasını vermesi gerektiğinin aklına geldiğini, kafeye gittiğini, … ile karşılaştığını, nereden geldiğini sorunca evden geldiğini katılanın evde olduğunu söylediğini, sanık …’in eve gitmek istediğini, katılan sana kapıyı açmaz dediğini, daha önce … ile katılanın sevgili olduğundan anahtarı vermekte sakınca görmediğini, eve giderken yatağın yanında uyku hapı olan kola olduğunu içmemesini söylediğini, bir süre durduktan sonra yurda gittiğini beyan ettiği, katılan hakkında 09.05.2016 tarihli Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda; bakire olmadığı, vücudunda direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir izi bulunmadığı, anal muayenesindeki sıyrığın akut livata bulgusu olabileceği, vücudunda saptanan travmatik bulguların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğu, yaşamı tehlikeye sokan bir durumuna neden olmadığı, 08.05.2016 tarihli olay yeri inceleme tutanağı kapsamından olayın meydana geldiği apart dairede unison ibareli üç adet beyaz renkli hap, çöp poşeti içerisinde dört adet peçete ve üç adet prezervatif ve bir adet hap ele geçirildiği, katılan hakkında Afyonkarahisar Devlet Hastanesince tanzim edilen 08.02.2016 tarihli adli muayene raporunda sol el parmakta lezyon, her iki dizde 3×3 cm’lik kızarıklık bulunduğunun belirtildiği, mutfak tezgahındaki kullanılmış bardaklardan alınan izlerin sanık …’ya ait olduğunun tespit edildiği, Bursa Adli Tıp Kurumunun 22.06.2016 tarihli raporuna göre; … *******’e ait kanda, ilaç etkin maddelerinden Okzazepam, Temazepam ve Diazepam bulunduğu, … ***** ve … *******’a ait kanda uyuşturucu, uyarıcı, uyutucu maddelerin bulunmadığının bildirildiği, ayrıca kan örnekleri ile birlikte gönderilen ilaçların etkin maddesinin Doxylamine olduğu, Adli Tıp Uzmanı Uz.Dr. … tarafından tanzim edilen 30.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda; katılan … *******’in kanında saptanan oksazepam, nordiazepam, temazepam ve diazepam’ın uyutucu, uyuşturucu ilaç etken maddeleri olmakla birlikte olay sonrası hastaneye gittiği anlaşıldığından, hastanede yapılan tedaviden de kaynaklanabileceği, doxlmanine etken maddesi saptanan hapların uyku getirici ilaçlardan olduğu, eylem öncesi adı geçenin bu ilacı içmesi neticesinde derin uyku ve uyku sersemliği yaratabileceği, fiile karşı koyma, kendisini savunma imkanını ortadan kaldırabileceği, bu sersemlik ve yarı baygınlık durumundan faydalanılarak kendisine cinsel istismarda bulunulabileceği, bu ilacın etkisinde kendisini beden ve ruh bakımından savunamayacak durumda olabileceği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun 10.04.2017 tarihli raporuna göre, kendisinden biyolojik numunenin alındığı andan önceki zaman diliminde Diapezam etkin maddesi içeren bir ilacı almış olduğu, hastanede yapılan tedavisinden kaynaklanmayacağı, kan numunesinin alındığı tarih belirtilmediğinden kanında saptanan Diapezam’ın katılanın üzerindeki etkilerinin değerlendirilemeyeceğinin mütalaa edildiği, sanık … *****’e ait cep telefonu, sim kartı ve hafıza kartı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu Adli Bilişim Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.06.2016 tarihli bilirkişi inceleme raporuna göre; cinsel saldırı olayı ile ilgili iki adet görüntü dosyasının olduğu, görüntü dosyalarının birinin içeriğinde, katılanın uyuduğu sırada sanığın yavaşça üzerindeki bulunan yorganı açtığı, katılanın iç çamaşırları ile uyduğu, sanığın, katılanın bacağına dokunduğu anda katılanın uyandığı ”Ne yapıyon ya” dediği, sanığın ”İyiyim sen ne yapıyon” dediği, katılanın ”… ne yapıyon” dediği ve görüntünün sona erdiği, diğer görüntü dosyasında, katılanın sürekli ağladığı ve birşeyler söylediği, söylediklerinin anlaşılmadığı, çekme diye yalvardığı, sanığın cinsel ilişkiye devam ettiği ve cep telefonu ile görüntüyü kaydettiği, katılana ait telefonun incelenmesi sonucu düzenlenen mesaj kaydı tutanağına göre; sanık … *****’in katılana whatsapp’tan ”Sen arkadaş olmayı bile beceremiyorsun a.q’, iyi hadi s… git başka y….” şeklinde mesajlar gönderdiği, tanık Emircan’ın 112’de çalıştığını, bayılma anonsu geldiğini, erkek bir şahsın karşıladığını, bir kızın baygın vaziyette yattığını, alkollü pamuk koklattığını, ağlayarak kendine geldiğini, erkek şahsı odadan çıkarttığını, bayan şahsın elinden tutarak beni buradan çıkartın beni kurtarın dediğini, bir şey içtim daha sonrasını hatırlamıyorum dediğini, daha sonra ambulansa bindirip hastaneye gittiklerini, tanık Arif’in tanık Emircan’la benzer anlatmakla birlikte bayan şahsın erkek arkadaşından dolayı uyanmamak istediğini düşündüğünden sanık …’i dışarı çıkardığını, beni buradan kurtarın hastaneye götürün dediğini, tanık Hilmi’nin acil serviste hastaya baktığını, makattan giriş olup olmadığını sorduğunu, hastanın da evet dediğini, tanık Ali’nin acil servise geldiğinde hastanın kendisine muayene olmak istediğini, muayene ederken kabin dışında bekleyen şahsın kendisine tecavüz ettiğini, saldırdığını, uyumadan önce su içtiğini, sonrasını pek fazla hatırlamadığını, seni ilişkiye zorladı mı? diye sorduğunda evet bana zorla sahip oldu dediğini ve polisi aradıklarını, tanık Elçim’in acilde nöbette olduğunu, muayene için getirdiklerini, çok fazla ağladığını, işyerinden iki arkadaşının kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu söylediğini beyan ettikleri dosya kapsamından anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına göre;
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, temyiz dışı sanık …’in anlatımları, savunma, kamera çözüm tutanağı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanık …’dan daha öncesinden tanıdığı ve sevgili olduğu mağdurenin bulunduğu evin anahtarını mağdureyi görmek ve konuşmak amacıyla alan temyiz dışı sanık …’in mağdureye karşı gerçekleştirdiği eylemlerden sanık …’nın haberdar olduğu ve anahtarı bu kasıtla verdiğinin kanıtlanamaması nedeniyle mahkeme hükmü hukuka aykırı bulunmuş olup Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/5456 Esas, 2020/4663 Karar sayılı bozma kararı usul ve kanuna uygun olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince anılan ilama yönelik kurulan 29.04.2021 tarihli ve 2020/1663 Esas, 2021/818 Karar sayılı direnme ilamında belirtilen gerekçeler yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle direnme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin, 03.11.2020 tarihli ve 2020/5456 Esas, 2020/4663 Karar sayılı bozma kararının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,09.05.2023 tarihinde karar verildi.