Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16670 E. 2023/1830 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16670
KARAR NO : 2023/1830
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.04.2022 tarihli ve 2021/553 Esas, 2022/260 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, dürdüncü fıkrası ile 43 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.09.2022 tarihli ve 2022/1188 Esas, 2022/1210 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 14.12.2022 tarihli ve 9-2022 /142336 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi
Mahkumiyete ilişkin somut delil olmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, mağdure beyanının çelişkili olduğuna, taraflar arasında husumet olduğuna, mağdurenin beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususunda rapor aldırılması taleplerinin yerine getirilmediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılama sonucunda; mahkemece ”sanık … aşamalarda kesinlikle mağdur …’e yönelik hiçbir şekilde cinsel taciz ve tecavüzde bulunmadığını savunarak üzerine atılı suçlamayı reddetmiş ise de ve mağdur … mahkememiz huzurunda alınan beyanında, abisi sanık …’in kendisine karşı herhangi bir cinsel eyleminin olmadığını, başka kişilerin cinsel istismarına maruz kaldığını beyan etmiş ise de, sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde, 2021 yılının başlarında ailesinin istemediği bir evlilik yaptığını, ailesinin bu evliliğe karşı çıktığını bu sebeplerden dolayı mağdur …’in kendisine iftira attığını beyan ettiği, mağdur …’in bu sebeple sanığa iftira atmasının akla uygun olmadığı gibi sanığın mahkememiz huzurunda alınan savunmasında, daha önceden hiç bahsetmediği şekilde, 2020 yılı Ramazan ayında evde bulunduğu sırada mağdur …’i başka erkeklerle mesajlaşırken yakalayıp dövdüğünü, ayrıca annesi ve babasının telefon faturalarının yüksek geldiğini, mağdur …’in başka şahıslarla konuştuğundan şüphelendiği için mağdura kızdığını, bu sebeplerle mağdur …’in kendisine kin güttüğünü beyan ettiği, bu şekilde sanığın aşamalarda farklı savunmalar geliştirip arada bir husumet bulunduğu izlenimini vermeye çalıştığı, kaldı ki sanığın mahkememizdeki savunmasına konu dövme ve kızma olaylarının beyanına göre mağdur …’in şikayetinden en az bir yıl önce meydana geldiği, mağdur …’in bu olaylar nedeniyle bir yıl sonra şikayetçi olmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla sanığın bu savunmasının bu yönüyle de gerçeği yansıtmadığının değerlendirildiği, mağdur …’in Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan beyanında, 11-12 yaşlarında iken abisi sanık …’in kendisine dokunmak ve organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğunu, dokunmasının farklı tarihlerde de olduğunu beyan ettiği, ancak abisi sanık … tutuklandıktan sonra mahkememiz huzurunda alınan beyanında önceki beyanından dönerek abisi sanık …’in kendisine karşı herhangi bir cinsel eyleminin olmadığını, aynı mahallede oturdukları …, … ve … isimli şahısların kendisine 9 yaşından itibaren organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğunu, kendisini tehdit ettiklerinden ve korktuğu için abisi sanık …’in ismini verdiğini beyan ettiği, mağdur …’in bu şekilde aşamalardaki beyanlarının birbiri ile çelişkili olduğu ve özellikle mahkememiz huzurunda alınan beyanının kendi içerisinde çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şöyle ki … isimli şahıs ile aynı odada annesi ve başka kişilerde varken, …’ın battaniyenin altından kendisi ile ön ve arka bölgesinden rızası dışında cinsel ilişkiye girdiğini beyan ettiği, mağdur …’in annesi mağdur …’nin ise mahkememiz huzurunda alınan beyanında böyle bir şey olmadığını söylediği, yine … ve … isimli şahıslar tarafından 9-10 yaşlarında iken cinsel istismara uğradığını, … isimli şahıs tarafından da 13-14 yaşlarında iken 2018-2019 yılında cinsel istismara uğradığını, aynı zaman diliminde bu şahıslar tarafından tehdit te edildiğini beyan etmesine rağmen yıllar sonra 2021 Eylül ayında bu hususta yardım etmesi için abisi sanık …’i aradığını beyan ettiği, abisi sanık …’ten yardım almak için onu aradığını beyan etmesine rağmen abisi hakkında şikayetçi olduğu, yine bahse konu 3 şahıs tarafından kendisine karşı gerçekleştirildiğini söylediği cinsel eylemlerin 9 yaşında başladığını, en sonuncusunun 13-14 yaşlarında gerçekleştiğini beyan etmesine rağmen 2021 yılında şikayetçi olduğu, mağdur …’in soruşturma aşamasında Çocuk İzlem Merkezinde alınan beyanında, sanık …’in kendisine karşı gerçekleştirdiği cinsel eylemleri ilk önce 9. sınıfta iken annesine anlattığını ve annesinin de abisi sanığa sorduktan sonra kendisine inanmadığını beyan ettiği, mağdur …’in bu beyanının gerek annesi mağdur …’nin beyanları ile gerekse de sanık …’in aşamalardaki 2019 yılında Denizli’ye taşınmadan önce annesi mağdur …’nin kendisini arayarak kız kardeşine dokunup dokunmadığını, onu taciz edip etmediğini sorduğu yönündeki beyanlarıyla örtüştüğü, mağdur …’in beyanlarında geçen …, … … isimli şahıslar hakkında başlatılan Acıpayam Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/2414 numaralı soruşturma dosyası kapsamında, mağdur …’in çocuk izlem merkezinde alınan beyanına ilişkin düzenlenen 21/10/2021 tarihli adli görüşmeci raporunda, mağdurun ifadesinin bazı yerlerinde anlattığı olayların gerçeğe uzak bulunduğunun belirtildiği, yine bu soruşturmaya ilişkin ifadeleri alınan mağdur …’in annesi mağdur … … ve dedesi …’in olayı mağdur …’a sorduklarında, mağdur …’ın kendilerine, sanık …’in ona tecavüz ettiğinin doğru olduğunu, ancak ismini saydığı 3 kişinin de ona cinsel istismarda bulunduklarını söylediğini beyan ettikleri, bu durumun da mağdur …’in dosyamıza ilişkin soruşturma aşamasında alınan beyanına itibar edilmesi gerektiğini ortaya koyduğu, …, … ve … hakkında mağdur …’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan da neticeten Acıpayam Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17/11/2021 tarihli kararı ile ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dosyamıza konu olayın adliyeye intikal şeklinin mağdur …’in öğrenim gördüğü okuldaki öğretmeni tanık … ****’ya olaydan bahsetmesi ile gerçekleştiği, tanık … ****’nın aşamalarda mağdur …’in özel öğrenme güçlüğü olan, özel eğitime tabi tutulan ve belirli aralıklarla görüşmeler yaptığı öğrencisi olduğunu, 29/09/2021 tarihinde mağdur … ile yaptığı görüşmede mağdurun kendisine 11-12 yaşlarındayken abisi sanık … tarafından 1-2 sefer tecavüze uğradığını, olay anında evde kimsenin bulunmadığını, evde sadece sanık …’in ve onun bulunduğunu ve ona zorla tecavüz ettiğini söylediğini, mağdur …’in annesi mağdur …’nin soruşturma aşamasında, kızı mağdur …’in kendisine oğlu sanık …’in onun göğüslerini sıktırdığını, taciz ettiğini söylediğini, mahkememiz huzurunda alınan beyanında da kızı mağdur …’in kendisine oğlu sanık …’in onu sinkaf ettiğini, göğüslerini sıktırıp öptüğünü, poposuna ve cinsel organına dokunduğunu söylediğini ve mağdur …’in kendisine beyanlarında geçen …, … ve … ile ilgili herhangi bir şey anlatmadığını beyan ettiği, mağdur …’in Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan beyanında adli görüşmecinin, mağdur …’in soruşturmaya konu olayı ayırt edebilecek duygusal ve bilişsel gelişime sahip olduğunu beyan ettiği, mahkememiz huzurunda beyanı alınan psikolog bilirkişinin, mağdur … ile duruşma öncesinde konuştuğunu, mağdur Melahatin duruşma öncesinde verdiği beyanla duruşmada verdiği beyanlar arasında bir kısım farklılıklar bulunduğunu beyan ettiği, mağdur …’in iç beden muayenesi raporunda, cinsel dokunulmazlığının vajinal penetrasyon yoluyla en az 10 günden eski yırtık şeklinde ihlal edildiğinin belirtildiği hususları hep birlikte dikkate alındığında, sanığın savunmalarının soyut inkara ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, mağdur …’in duruşmada alınan beyanlarının da yönlendirmeyle ve abisi olan sanık …’i suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak, sanığın savunmalarına ve mağdurun mahkememiz huzurundaki beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiş, mağdur …’in soruşturma aşamasında Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan ve dosyadaki diğer deliller ile de uyumlu olan beyanları hükme esas alınmış, bu suretle mağdur … 11-12 yaşlarında iken evde yalnız oldukları sırada öz abisi sanık …’in mağduru tehdit ederek rızası dışında zorla özel bölgesine ve göğüslerine dokunmak, cinsel organını mağdurun ön özel bölgesine sokmak suretiyle kız kardeşine karşı cebir ve tehdit kullanarak üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olduğu, mağdurun soruşturma aşamasında Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan ve mahkememizce de itibar edilen beyanında sanık …’in kendisine karşı gerçekleştirdiği eylemleri kendisi 11-12 yaşlarında iken yaz aylarında gerçekleştirdiğini beyan ettiği, net bir tarih belirtmediği, bu sebeple sanık …’in mağdura karşı gerçekleştirdiği kabul edilen son cinsel eylemini mağdurun 12 yaşını doldurduğu 2017 yılı ağustos ayının 2. gününden sonra ve yine ağustos ayında da gerçekleştirmiş olabileceği, bu hususun sanığın lehine değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla suç tarihi mahkememizce 2017 yılı ağustos ayının 2. gününden sonraki ve mağdurun beyanına göre yaz ayı olan yine ağustos ayındaki bir gün olarak kabul edilmiş, yine mağdurun soruşturma aşamasında Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan beyanlarına göre sanığın kendisine yönelik dokunma eylemlerinin birden fazla olduğunu, sokma eyleminin ise bir kez olduğunu beyan ettiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1. maddesi kapsamında bir suçun basit hali ile nitelikli halinin aynı suç kabul edildiği ve ağır olan hal üzerinden artırım yapılması gerektiği anlaşılmakla sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103/2-1. cümle, 103/3-c, 103/4 ve 43/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına” şeklindeki gerekçeyle karar verildiği görülmüştür.

Dosya Kapsamında bulunan raporlar
Denizli Devlet Hastanesinin 29.09.2021 tarihli genel adli muayene raporunda, mağdur …’ın yapılan jinekolojik muayenesinde, hymende saat 9 hizasında eski yırtık olduğunun belirtildiği,
04.10.2021 tarihli Adli Tıp raporunda, katılanda tarif edilen fiziksel bulguların 10 günden önceki bir zaman diliminde kişinin cinsel dokunulmazlığının vajinal penetrasyon yoluyla ihlal edildiğine dair somut tıbbi delil olarak kabulünün ve değerlendirilmesinin tıbben uygun olacağı, bu konuda daha kesin süre tayinine tıbben imkan bulunmadığı, katılanda akut veya kronik anal penetrasyonun somut tıbbi delillerine rastlanmadığı, bununla birlikte uygun pozisyonda veya kayganlaştırıcı madde kullanımı halinde anüsün ereksiyon halindeki bir penis ya da sair bir cismin herhangi bir fiziksel bulgu meydana getirmeksizin penetrasyonuna izin verebileceği hususlarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin belirtildiği şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda bir isabetsizlik görülmemekle birlikte ”Tekerrüre esas alınan Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/125-2014/349 E.K. sayılı ilamında yaş küçüklüğü nedeniyle TCK 31/3 maddesinin uygulanmış olması, TCK 58/5 maddesine göre fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmaması, sanığın tekerrüre esas başka bir ilamının da bulunmaması karşısında, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde TCK 58 maddesinin uygulanması hatalı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkumiyet hükmünden TCK 58 maddesinin uygulanmasına ilişkin 11 nolu hüküm fıkrasının çıkartılması suretiyle ”şeklindeki belirleme yapılarak hükme ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Mağdurenin çelişkili beyanları, olayın intikal zamanı, savunma, doktor raporları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu kapsamda yerinde görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.09.2022 tarihli ve 2022/1188 Esas 2022/1210 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre sanığın atılı suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.03.2023 tarihinde karar verildi.