Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16651 E. 2023/3138 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16651
KARAR NO : 2023/3138
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1699 E., 2022/1489 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî bozma

Sanık müdafisinin temyiz istemi yönünden; sanık müdafiinin yokluğunda verilip 27.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 14.10.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Katılan mağdure vekili ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde

temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I .HUKUKİ SÜREÇ
1. Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.06.2022 tarihli ve 2022/118 Esas ve 2022/229 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/1699 Esas, 2022/1489 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanık müdafiinin temyiz isteminin reddi ve kararın bozulması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II-TEMYİZ NEDENLERİ
Sanık müdafii 08.09.2022 tarihinde tebliğ edilen kararı süresinden sonra sunduğu 14.10.2022 havale tarihli dilekçesi ile temyiz etmiştir.
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
Sanık müdafiinin lehe kanun hükümlerinin uygulanmasına dair talebi bulunması ve sanığın dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı olmamasına rağmen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin tatbik edilmemesinin kanuna aykırı görüldüğüne, esas yönünden kanuna aykırı olan daire kararının bozulması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Katılan mağdurenin gelecek yaşantısı üzerindeki sonuçları ile aile ve toplum içerisinde yaratmış olduğu infial düşünüldüğünde, sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Eylemlerin gerçekleştiği tarihlerde henüz on sekiz yaşını doldurmayan katılan mağdurenin sanığın öz kızı olduğu, sanık ile katılan mağdurenin öz annesi olan katılan …’in boşandığı ve katılan mağdurenin velayetinin annesinde olduğu, sanığın cezaevinden çıktıktan sonra katılan mağdureyi alarak Tekkeköy ilçesinde bulunan ablası tanık…’ın yanına götürdüğü, o gece sanık ve katılan mağdurenin aynı yatakta yattığı, uyku esnasında sanığın tatmin etmek amacıyla eliyle katılan mağdurenin tişörtünün içerisinden göbek ve ön özel bölgesine dokunduğu, durumdan rahatsız olan katılan mağdurenin aynı odada ayrı yatakta yatmakta olan halasının yanına gittiği, akabinde katılan mağdurenin cezaevinden çıkan sanığın daha sonra kiralamış olduğu ikametine ziyarete gittiği, bu süre zarfında da sanığın katılan mağdureye yönelik arkasından sarılma, boynunu koklama ve yanaklarını öpme şeklinde fiziksel temas içeren eylemlerde bulunduğu, “Birlikte uyuyalım mı” diyerek aynı yatak içerisinde arkası dönük vaziyette yatmakta olan katılan mağdurenin arkasından sarılıp cinsel organını katılan mağdurenin arkasına dokundurmak suretiyle yattığı, 14/03/2022 tarihinde ise sanığın gece vakti katılan mağdurenin yatağına gelerek arkasında uyumaya başladığı, yine uyku esnasında cinsel arzusunu tatmin etmek amacıyla eliyle katılan mağdurenin kazağının içerisinden göğüslerine dokunduğu, sabah uyandığında da katılan mağdureye sarıldığı, bu suretle üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden müsnet suçtan dolayı sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanık müdafisinin yokluğunda verilip 27.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen on beş günlük kanuni süre geçtikten sonra 14.10.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ve Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve “sanık …’ın aşamalardaki tüm ifade ve savunmalarında öz kızına yönelik herhangi bir şehevi davranışta bulunmadığını beyanla üzerine atılı suçlamayı ısrarla reddettiği, sanığın muhakeme aşamasında suça karşı takındığı umursamaz davranışları nedeniyle sergilediği olumsuz kişilik tavrı…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanuni gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde; 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında düzenlenen “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan tayin edilen temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ve Katılan Mağdure Vekilinin Temyizleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/1699 Esas, 2022/1489 Karar sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,16.05.2023 tarihinde karar verildi.