Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16492 E. 2023/1847 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16492
KARAR NO : 2023/1847
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel
istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Katılan Bakanlık vekilinin yokluğunda verilip 29.06.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 15.07.2021 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu belirlenmiştir.
Sanık müdafiinin temyizi yönünden;
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında mağdurlar … ve … …’a karşı, sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında, mağdurlar … ve … ile katılan mağdur …’a karşı, çocuğun cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.01.2021 Tarihli ve 2020/269 Esas, 2021/1 Karar Sayılı Kararı ile sanığın;
a. Mağdur …’ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri, üçüncü fıkrasının (b), (d) bentleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b. Katılan mağdur …’a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (b), (d) bentleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

c. Mağdur …’a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (b), (d) bentleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

d. Mağdur …’a karşı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (b), (d) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

e. Mağdur …’a karşı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (b), (d) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/1184 Esas, 2021/1940 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 16.07.2021 gün, 2021/1184 Esas, 2021/1940 Karar sayılı ek kararıyla sanık … hakkında mağdurlar … ve … …’a yönelik sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet, tüm mağdurlara yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat, sanık … hakkında atılı suçlardan kurulan mahkumiyet hükümleriyle ilgili katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin reddedildiği ve Ek Karara yönelik temyiz talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Özetle
Sanığın iftiraya uğradığına, mağdurların beyanların çelişkili olduğuna, sanığın yurtta devamlı kalmayıp eğitimcilik yapmadığına, soyut beyan dışında delil bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, şüpheden sanık yaralanır ilkesi gereğince kararın bozulması istemine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
”…Böylelikle sanık …’in, mağdur … ****’yı şikayet tarihinden 3 hafta kadar önce yatsı namazından sonra yatakhaneden alıp bulunduğu odaya götürüp mağdurun ön cinsel bölgesini ellemek, kendi cinsel organına uzun süre masaj yapmasını sağlamak suretiyle 12 yaşından küçük mağdura karşı cinsel istismar suçunu işlediği, sanığın aynı eylemleri 01/10/2017 günü saat 21:30 sıralarında müdüriyet odasında tekrarlaması nedeniyle cinsel istismar suçunun zincirleme suç hükümleri kapsamında işlendiği, cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği yerin yurt olması, insanların yurtta toplu olarak kalması, sanığın da yurtta resmi olmasa da kalıp yurttaki çocuklara ders vermesi nedeniyle koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle cinsel istismar suçunun TCK’nın 103/3-b, d maddeleri kapsamında işlendiği değerlendirilerek mağdur …’ya yönelik TCK’nın 103/1-1.cümle, 103/1-3.cümle, 103/3-b, d, 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in, mağdur … **** ****’a şikayet tarihinden 3 hafta kadar önce saat 22:00 sıralarında sanığın kendisini çağırıp müdür odasına götürüp mağdurun kendisine masaj yapmasını sağlayıp masaj sırasında cinsel organını ellettirip koltuğa oturduğunda pijamasını indirip cinsel organını mağdura tutturup 10-15 dakika cinsel organını okşatıp daha sonra mağduru yere yatırıp üzerinde gidip gelmek suretiyle boşalarak 15 yaşından küçük mağdura karşı cinsel istismar suçunu işlediği, bu eylemden sonra başka bir günde mağdurun geç gelmesi nedeniyle mağdurun cinsel organını tutmak suretiyle cinsel istismar suçunun zincirleme suç hükümleri kapsamında işlediği, cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği yerin yurt olması, insanların yurtta toplu olarak kalması, sanığın da yurtta resmi olmasa da kalıp yurttaki çocuklara ders vermesi nedeniyle koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle cinsel istismar suçunun TCK’nın 103/3-b,d maddeleri kapsamında işlendiği değerlendirilerek mağdur … **** ****’a yönelik TCK’nın 103/1-1.cümle, 103/3-b,d, 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in, mağdur … ****’ye şikayet tarihinden 2 hafta kadar önce akşam saatlerinde mağduru çağırıp yatakhaneden koridora götürüp koridordayken mağdurun kendisine masaj yapmasını isteyip cinsel organının bulunduğu bölgeyi ve cinsel organını uzun süre mağdura masajlatarak 15 yaşından küçük mağdura karşı cinsel istismar suçunu işlediği, bu eylemden sonra ertesi gün aynı eylemleri tekrar mağdura yaptırmak suretiyle cinsel istismar suçunun zincirleme suç hükümleri kapsamında işlediği, cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği yerin yurt olması, insanların yurtta toplu olarak kalması, sanığın da yurtta resmi olmasa da kalıp yurttaki çocuklara ders vermesi nedeniyle koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle cinsel istismar suçunun TCK’nın 103/3-b, d maddeleri kapsamında işlendiği değerlendirilerek mağdur … ****’ye yönelik TCK’nın 103/1-1.cümle, 103/3-b, d, 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in, mağdur … ****’a 09/10/2017 tarihinde saat 21:00 sıralarında yemekhaneden alıp ETÜT odasına götürüp ETÜT odasındayken kısa süreliğine cinsel organını birkaç defa mağdura değdirip mağdurun masaj yapmasını sağlaması nedeniyle 15 yaşından küçük mağdura karşı cinsel istismar suçunu işlediği, bu eylemin kesintili, ani ve çok kısa sürmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı, cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği yerin yurt olması, insanların yurtta toplu olarak kalması, sanığın da yurtta resmi olmasa da kalıp yurttaki çocuklara ders vermesi nedeniyle koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle cinsel istismar suçunun TCK’nın 103/3-b,d maddeleri kapsamında işlendiği değerlendirilerek mağdur … ****’a yönelik TCK’nın 103/1-2.cümle, 103/3-b,d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in, mağdur … ****’a 07/10/2017 günü saat 20:00 sıralarında mağduru yatakhaneden alıp yurdun üst katındaki koridora götürüp yere battaniye sermek, cinsel organını çıkarıp mağdura okşatıp masaj yaptırmak ve mağdura cinsel organını ağzına al deyip bu amaçla ensesinden tutup zorlamak suretiyle 15 yaşından küçük mağdura karşı cinsel istismar suçunu işlediği, bu eylemin kesintili, ani ve çok kısa sürmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı, cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği yerin yurt olması, insanların yurtta toplu olarak kalması, sanığın da yurtta resmi olmasa da kalıp yurttaki çocuklara ders vermesi nedeniyle koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle cinsel istismar suçunun TCK’nın 103/3-b, d maddeleri kapsamında işlendiği değerlendirilerek mağdur …’a yönelik TCK’nın 103/1-2.cümle, 103/3-b, d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, her ne kadar bozma kararında eylemin basit cinsel istismar düzeyinde kalıp kalmadığının tartışılması gerektiği belirtilmiş ise de, eylemin sınırlı olarak gerçekleştiği, ani ve kesintili olduğu, sanığın, mağduru bıraktığı ana kadar geçen sürenin çok uzun olmadığı, bu ana kadar gerçekleşen eylemlerin değerlendirilmesi gerektiği, bunun ise sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu oluşturduğu düşünülerek TCK’nın 103/1-2. Cümlesi uyarınca sanığın cezasının belirlenmesine karar verilmiştir…” şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Katılan Bakanlık vekilinin yokluğunda verilip 29.06.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 15.07.2021 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu belirlenmiştir.

B. Sanık Hakkında Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Karşı Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

C. Sanık Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Karşı Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Mağdurların aşamalarda özü itibarıyla değişmeyen anlatımları, olayın intikal şekli ve zamanı, sanığın zaman zaman yurtta kaldığına dair tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı karşısında sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
5271 sayılı Kanun’u 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/1184 Esas, 2021/1940 Karar sayılı kararında İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin yanlış yazılan tarih, esas ve karar numaralarının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Suç tarihinde on iki yaşından küçük mağdur …’ya yönelik işlenen atılı suçtan dolayı İlk Derece Mahkemesince 6763 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi uyarınca temel cezanın tayini gerekirken yazılı şekilde kademeli uygulama yapılması sonuç cezaya etkili görülmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi ile Sanık Müdafiinin Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükümlere Karşı Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) ve (B) bölümlerinde açıklanan nedenlerle katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2021/1184 Esas, 2021/1940 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak

yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.03.2023 tarihinde karar verildi.