Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16280 E. 2023/3016 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16280
KARAR NO : 2023/3016
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/295 E., 2022/290 K.
ŞİKAYETÇİ : Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Şikayetçi Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

Katılan … vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10.10.2019 tarihli ve 2019/9.MD-355 Esas, 2019/596 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; katılan … vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun ‘un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 01.11.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu; ancak aynı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 7 günlük kanunî süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.

Katılan mağdure vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yönünden; İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.02.2021 tarihli ve 2020/198 Esas, 2021/40 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri, üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 16.09.2021 tarihli ve 2021/1364 Esas, 2021/1537 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 25. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.06.2022 tarihli ve 2021/27040 Esas, 2022/6914 Karar sayılı kararı ile özetle “Olayın intikal şekli, mağdurenin aşamalardaki çelişkili ifadeleri, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2022 tarihli ve 2022/295 Esas, 2022/290 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.12.2022 tarihli ve 9-2022/151059 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Mahkemenin eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verdiğine, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Cinsel istismarın gerçekleştiği tarihte mağdurenin 10 yaşında olup cinsel ilişkiye dair verdiği detayların çocuğun istismara uğradığını gösterdiğine, bu durumda mağdurenin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun kabul edilemeyeceğine ilişkindir.

C. Katılan … Vekilinin Temyiz İstemi
Süre tutum dilekçesi ile usul ve yasalara aykırı hükmün bozulmasına ilişkindir.

D. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Beraat kararı verilmesine rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Mahkemece mağdurenin aşamalardaki tutarsız ve çelişkili beyanları, mağdurenin beyanlarını doğrulayacak tanık beyanı veya bir başka delil bulunmadığı, savunma ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mağdureye yönelik üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiği konusunda şüphe oluştuğundan, sanığın katılan mağdure Tuana’ya karşı atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olmadığı kanaatine varıldığından sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının “e” bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, vaki temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Katılan … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10.10.2019 tarihli ve 2019/9.MD-355 Esas, 2019/596 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; katılan … vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 01.11.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu; ancak aynı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 7 günlük kanunî süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı görülmekle katılan … vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

C. Katılan Mağdure Vekili ve Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden
1. Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen aşağıdaki husus dışında hukuka aykırılık görülmemiş, katılan mağdure vekilinin ve sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Hakkında atılı suçtan beraat hükmü kurulan sanığın kendisini vekaletnameli müdafi ile temsil ettirdiğinin dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince sanık lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetli bulunmamıştır.

D. Tebliğname Yönünden
Ret ve düzeltilerek onama sebeplerine göre Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Bakanlık Vekili İle Katılan … Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (A) ve (B) bölümlerinde açıklanan nedenlerle Bakanlık vekili ile katılan … vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Mağdure Vekili ve Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2022 tarihli ve 2022/295 Esas, 2022/290 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.250 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak kendisini vekaletnameli müdafi ile temsil ettiren sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.