Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16270 E. 2023/3181 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16270
KARAR NO : 2023/3181
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.04.2017 tarihli ve 2016/228 Esas, 2017/172 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 05.10.2018 tarihli ve 2018/1575 Esas, 2018/1096 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında ilk Derece Mahkemesince çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafilerinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca bozulmasına, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 4 üncü bendinin 5 inci ve 6 ncı paragraflarının hükümden çıkartılarak 5237 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin son cümlesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasına göre 1/6 indirim yapılarak 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına şeklinde hüküm kurulup sonraki fıkralar buna göre teselsül ettirilerek hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi kararının, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/928 Esas, 2020/4660 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2021 tarihli ve KD-2021/31533 sayılı ve 2021/267 nolu itiraznamesi ile itiraz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesine gönderilmiştir.

5. Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 19.10.2021 tarihli ve 2021/19699 Esas, 2021/8508 Karar sayılı kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmekle hükmün onanmasına dair 03.11.2020 tarihli kararının kaldırılmasına mütakip “İlk derece mahkemesince hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 10.04.2017 tarihli duruşmada Karakoçan K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunan ve duruşmadan bağışık tutulması yönünde talebi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesi gereğince duruşmaya getirilerek veya SEGBİS yoluyla hazır edilerek esas hakkındaki savunması alınmaksızın yokluğunda mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması karşısında söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi” nedeniyle hükmün bozulmasına, dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

6. Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 202/230 Esas, 2022/257 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü ve son fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuğun katılan mağdureye yönelik cinsel istismar olarak nitelendirilebilecek bir kastı veya davranışının, herhangi bir münasebetinin olmadığına, mağdure beyanının soyut iddiadan ibaret olduğuna, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılması için her türlü kuşkudan uzak, kesin, inandırıcı deliller bulunmadığına, suça sürüklenen çocuk ve diğer sanıkların uzunca süre mağdureyi zorla ve döverek cinsel istismarda bulunmalarına rağmen şikayette bulunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, mağdure beyanlarının çelişkili olduğuna, suça sürüklenen çocuğun mağdure … ile …’ın parkta öpüştüklerini ve buna tepki gösterdiğini beyan ettiğine, mağdurenin aşamalarda çelişen, netlik, belirlilik içermeyen, inandırıcılıktan uzak ifadelerine itibarla suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğuna, dosyada dinlenen tanığın suça sürüklenen çocuktan bahsetmediğine, organ sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girildiğine dair bulgu bulunmadığına, mağdure beyanı dışında delil bulunmadığına, şüpheden sanığın yararlanması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmaması ve katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdure …’ın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/239 Esas ve 2021/46 Karar sayılı kararı ile yargılanan … ile arkadaşlık ilişkisi kurduğu 2014 yılı Haziran ayı içerisinde ters ilişkiye (livata ) girmeye başladığı, bu durumu …’ın tanıdıkları olan suça sürüklenen çocuk ile haklarında verilen kararlar kesinleşen sanıklar … …., … …. ve … ….’ye anlattığı, ikinci ilişkide …’ın yanında suça sürüklenen çocuk …’in de bulunduğu, beraber gezdikleri, daha sonra mağdureyi zorla garaj denen yere götürdükleri, …’in mağdureye vurduğu, orada anal yoldan cinsel ilişkiye girdikleri, yine suça sürüklenen çocuk …’in mağdureyi Üniversite inşaat garajı içerisine ve … İlköğretim Okulu içerisine götürerek zorla 3-4 defa ters ilişkiye girdiği, ilişkilerin döverek olduğu, dinlenen tanık … beyanında haklarında verilen kararlar kesinleşen sanıklar … ve …’in 2014 yılı yaz aylarında parkta oturduğu sırada gece 21.30 sıralarında mağdureyi araca bindirerek götürdüklerini bazen de başka şahısların olduğunu gördüğünü, zorla kollarından tutarak araca götürdükleri, birkaç defa götürmelerine kendisinin engel olduğunu, mağdurenin tanığa bu kişilerin zorla kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğini anlattığını ifade ettiği, mağdurenin annesi olan …’ın verdiği ifadesinde kızının suça sürüklenen çocuk ve haklarında verilen kararlar kesinleşen sanıklar tarafından Zafran mevkine götürülerek zorla ilişkiye girdiklerini söylediğini detayını sorduğunda “Anne üzerime gelme evden kaçarım” diye söyleyerek tepki verdiğini, olayı gerçekleştiren kişilerden davacı ve şikayetçi olduğunu dile getirdiği, Çocuk İzlem Merkezi tarafından düzenlenen 17.04.2015 tarihli Adli Görüşme Değerlendirme Raporunda; mağdurenin olaylar arasında bağlantıları kopuk beyanlarının karmaşık ama güvenilir olduğunun belirrtildiği, mağdurenin 20.06.2022 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçtiğini beyan ettiği, mevcut delillerle suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan hukuki süreç bölümünde belirtildiği şekilde mahumiyetine hükmedildiği anlaşımıştır.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurenin ilk kez arkadaşı olan ve davası ayrı görülen tanık … ile ters ilişkiye girdiği, …’ın hakkındaki kararlar kesinleşen sanıklar ve suça sürüklenen çocuğa olayları anlatması üzerine olay tarihleri itibariye on beş yaşından küçük olan mağdureye 2014 yılı Haziran ayından 2015 yılı Şubat tatiline kadar olan dönemde cebir uygulamak suretiyle birden çok anal yoldan cinsel ilişkiye girdikleri, suça sürüklenen çocuk …’in … ile birlikte, daha sonra ise Üniversite inşaat garajı içerisine ve … İlköğretim Okulu içerisine götürerek birden çok kez darp etmek suretiyle zorla anal yoldan ilişkiye girdiği, mağdure beyanları, tanık anlatımları, raporlar, savunma ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından Mahkeme hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünün yerine getirildiği nazara alındığında, Bakanlık vekiline vekalet ücreti tayin edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan Bakanlık vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/30 Esas, 2022/257 Karar sayılı kararı kararında katılan Bakanlık vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.