YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16232
KARAR NO : 2023/2651
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/243 E., 2019/250 K.
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama
Katılanlar vekilinin 11.07.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde katılanlara tebliğ edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikte
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 08.11.2019 tarihli ve 2019/243 Esas, 2019/250 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyete dair kısmın hükümden çıkarılarak sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; katılan Bakanlık vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına hükmedilmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanmamasına ve vekalet ücreti verilmesine ilişkindir.
Katılanlar Vekilinin Temyiz İsteği
Usul ve kanuna aykırı kararın sanık aleyhine bozulmasına ilişkindir.
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Tanıklarının dinlenmediğine, dosya kapsamında keşif icra edilmediğine, mağdurenin beyanlarının ezberleme olduğuna, katılan baba ile sanığın ortaklığı bozulunca iftira atıldığına, olayı doğrudan gören tanık bulunmadığına, intikalin 2 yıl sonra gerçekleştiğine, eylemlerin şüphede kaldığına, sanık hakkında beraat karar verilmesine, olmadığı takdirde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mağdure ve kardeşi tanığın suç tarihlerinde babasının işyerine gittikleri, burada bulunan ve babasının ortağı olan sanığın kendisini kucağına alarak cinsel bölgesi üzerine oturtup sevdiğini, bir sonraki defa yine sanığın ellerini mağdurenin elbisesinin içine sokarak göğüslerini ellediği, daha sonra başka bir gün mağdurenin eteğinin altından bacaklarını ellediği, mağdurenin, sanığın kendisine yaptığı cinsel istismar ile ilgili, okulunda otobiyografi yazdırılması üzerine anlattığı, okul yetkililerinin mağdurenin anne ve babasını okula çağırarak olayı bildirdikleri, bunun üzerine mağdurenin annesi ile konuşmasına mütakiben intikalin gerçekleştirildiği Mahkemece kabul edilen olayda, dosya kapsamında bulunan deliller;
Mağdurenin aşamalarda alınan beyanı,
Sanığın aşamalarda alınan savunması,
Tanıkların anlatımları,
Mağdure hakkında aldırılan rapordan,
ibarettir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından subut yönünden bir isabetsizlik görülmediği ancak sanığın eyleminin ani, kısa süreli, kesik olduğundan bahisle sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarına hükmedilip Bakanlık vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Katılanlar vekilinin 11.07.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde katılanlara tebliğ edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 03.09.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
B. Katılan Bakanlık Vekili ile Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden
Olayın intikal şekli ve süresi, suç tarihi itibarıyla on yaşlarında bulunan mağdurenin aşamalardaki soyut beyanları, katılanın anlatımları ve mağdure hakkında aldırılan adli raporlar savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, İlk Derece Mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği anlaşılmış, katılan Bakanlık vekilinin temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Bozma gerekçesine istinaden Tebliğname de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafii ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 08.11.2019 tarihli ve 2019/243 Esas, 2019/250 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2023 tarihinde karar verildi.