Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16136 E. 2023/1212 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16136
KARAR NO : 2023/1212
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER: İstinaf başvurusunun esastan reddi, temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm ve ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hüküm ve ek kararı temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ve 2021/322 Esas, 2022/220 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ile üncü maddesi uyarınca neticeten; 16 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca neticeten 3 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 22.09.2022 tarih, 2022/1477 Esas, 2022/1560 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 286 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

3. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarih, 2022/1477 Esas, 2022/1560 Karar sayılı ek kararı ile sanık müdafiinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuyla ilgili verilen karara yönelik temyiz başvurusu hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği “Kesin karara yönelik temyiz isteminin reddine” karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.11.2022 tarihli ve 9-2022/145438 sayılı, temyiz ret ve düzeltme onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Talepleri
Sanığın mağdureye karşı işlediği çocuğun cinsel istismarı suçu bakımından suç konusu eylemlerin ağırlığı nazara alınarak temel cezanın en üst sınırdan tayin edilmesinin lazım geldiğine, davaya vekili aracılığıyla katılan Bakanlık lehine de vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Talepleri
Sanığın mağdureye yönelik atılı suçları işlediğine dair dosya kapsamında cezalandırılmasını gerektirir yeterli delil bulunmadığına bu nedenle hakkında delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesi gerektiğine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından olayda suçun unsurlarının oluşmuş olması nedeni ile temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Yapılan yargılama sonucunda Mahkemece; “Olay tarihinde 12 yaşından küçük olan mağdurun ihtiyacı sebebiyle mendil sattığı, mendil satması sebebiyle sanığı daha önceden tanıdığı, önceki konuşmalarında sanığın mağdura kıyafet getireceğini söylediği, olay günü de mağdur çocuk mendil satarken sanığın mağdurun yanına gittiği, sanıkla mağdurun birlikte … Cafe isimli iş yerine gittikleri, dükkana girdikten sonra sanığın kapıyı kapattığı ve kitlediği, burada iken mağdurun kollarını tutarak pantolonunu indirdiği, mağdurun bağırmaya çalıştığı ancak sanığın mağdurun kaçmasına izin vermediği, ardından mağdurun pantolonunu ve iç çamaşırını indirdiği, kasıklarını, baldırını ve cinsel organını ellediği, mağdurun cinsel organını göstererek “bu öpülecek yalanacak bir şey” dediği, kanepe üzerinde kucağına yatar vaziyette oturttuğu, daha sonra olay yerine tanık …’ın geldiği, …’ın açık havalandırma penceresinden sanıkla tişörtü çıkarılmış şekilde mağduru gördüğü, tanığın müdahale etmek için içeri girmeye çalıştığı, bu sırada mağdurun olay yerinden kaçtığı,” biçiminde olayların gerçekleştiği kabulü yapılmış,
2. Yine Mahkemece “Mağdurun soruşturma aşamasında alınan beyanları, olay yeri olan dükkanda çalışan …’ın patronunun çocuğa bakması için kendisini göndermesi üzerine yukarıya çıktığını, yukarıda kapının kitli olduğunu, camdan baktığında çocuğun pantolonunun inik olduğunu gördüğünü ifade etmesi, patronuna giderek gördüklerini anlatması üzerine tekrar yukarı çıktılarında çocuğu görmediklerini, ardından çocuğu arayıp bulduklarında çocuğun sanığın bacaklarını ellediğini söylediğini belirtmesi, tanığın patronu olan diğer tanık … ile birlikte polisi aramasından sonra olayın polise intikal etmesi, mağdurun daha önceden sanığı bir kaç kez görmesi ve onun dışında sanıkla aralarında herhangi bir husumetin bulunmaması, olayın polise intikal şekli karşısında sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılarak savunmasına itibar edilmediği” gerekçesine binaen sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yukarıda “HUKUKİ SÜREÇ ” başlığı altında (1) numaralı bendde yazıldığı şekilde hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV.GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Talebiyle İlgili Verilen Ek Kararın Temyiz İncelenmesinde
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B. Sanık Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Taleplerinin İncelenmesinde
1. 5271 sayılı Kanun’un 210 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.”, aynı Kanun’un 217 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.

2. Bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince olayın tek tanığı konumunda bulunan mağdurun duruşmaya getirtilerek, iddiaya konu hususlarla ilgili dinlendikten sonra, mümkün olmadığı taktirde Adli Görüşme Odasında alınan savcılık beyanına ait görüntüler emanetten getirtilip izlenerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, mağdur duruşmaya davet edilmeden, aşamalarda alınan ifadesi duruşmada izlenmeden ve beyanları 5271 sayılı Kanun’un 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince sanığa okunmadan atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine, yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR
A. Ek Karar Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/1477 Esas, 2022/1560 Karar sayılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin ek karara karşı temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,
B. Asıl Karar Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemleri yerinde görüldüğünden buna ilişkin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 22.09.2022 tarihli ve 2022/1477 Esas, 2022/1560 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları gereği Tebliğname’ye aykırı aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2023 tarihinde karar verildi.