Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16110 E. 2023/2421 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16110
KARAR NO : 2023/2421
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Kozan Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2014 tarihli ve 2014/710 Esas sayılı iddianamesiyle hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve hakaret suçlarından kamu davası açılmıştır.

2. Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/112 Esas, 2014/209 Karar sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi sanık lehine değerlendirilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılması ve hak yoksunluklarına; 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, beşinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılması ve hak yoksunluklarına; 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesi uyarınca 3.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.07.2017 tarihli ve 14-2014/418094 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği
Katılanın ifadelerinin çelişkili olduğuna, olayın meydana geldiği yer itibariyle kaçmasının ve bağırmasının mümkün olduğuna, katılanda meydana gelen yaralanmaların olaydan dolayı meydana gelmediğine, sanıkla katılanın araç içerisinde uzun süre birlikte kaldıklarına, katılanın rızası olduğu halde beraat kararı verilmesi gerekirken sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin hatalı olduğuna, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın ilköğretim okulunda servis şoförlüğü yaptığı, katılanın ise bu serviste servis ablası (hostes) olarak çalıştığı, sanığın olay günü katılanı aradığı, sonrasında da katılanın sanığı aradığı, bu görüşme esnasında bayramlaştıkları, üzerine buluşup dolaştıkları, sonra sanığın katılan ve kuzenlerini yeniden evlerine getirdiği ve kuzenlerinin arabadan inerek evlerine gittikleri, sanığın katılana “Kahve içelim, ben seni geri eve bırakırım, seninle konuşacaklarım var” demesi üzerine katılanın sanığın bu teklifini kabul ettiği, birlikte arabayla ayrıldıkları, katılanın bir süre telefonla konuştuğu için sanığın ne yöne gittiğini farketmediği, bir süre katılanın araba sürdüğü, katılanın sonrasında yorgun ve uykusuz olduğunu söyleyerek sanıktan eve götürmesini istediği, sanığın katılana “Sen uyu, evin önüne geldiğimizde seni uyandırırım” dediği, katılanın aracın arka koltuğuna geçerek uyuduğu, uyandığında ise bir köy yolunda olduğunu gördüğü, sanığın aracı bir süre daha sürerek ıssız bir tepede durduğu, sanığın katılana bir şeyler konuşacağını söyleyerek aracın ön koltuğuna çağırdığı, sanığın katılana hoşlandığını söyleyerek duygularını aktarmaya başladığı ancak katılanın sanığın duygularına karşılık vermediği, sanığın sinirlenerek katılanı kollarından tutup hırpaladığı, katılanın 155’i ararken sanığın katılanın elinden cep telefonunu alıp bataryasını çıkardığı, katılanın cep telefonunu sanığın elinden almaya çalıştığı ancak başarılı olamadığı, arabanın kapısını açıp kaçmaya çalıştığı, sanığın bir eli ile katılanın saçlarından bir eliyle de boğazından tutarak zorla aracın arka bölümüne sokup aracın kapısını kilitlediği, burada sanığın öpmeye çalıştığı, katılanın sanığın omuz ve kolunu ısırarak ona karşı koymaya yeltendiği, bu duruma sinirlenen sanığın katılanı dövdüğü ve küfür ettiği, etrafta kimse olmaması sebebiyle katılanın yardım talebinin de duyulmadığı, cebir ve şiddetle aracın arka koltuğuna sıkıştıran ve katılanın başını münibüsün arka camına dayayarak direncini kıran sanığın katılanın giysilerinin bir kısmını çıkararak zorla vajinal yoldan ırzına geçtiği iddia ve kabul edilen olayda; tanık …’in beyanları, sanık ve katılan hakkında aldırılan darp ve cebir izlerinin bulunduğuna dair raporlar, katılana ait sürüntü örneklerinde sanık ve katılanın DNA’sının tespiti, katılanın aşamalarda değişime uğramayan beyanları, sanığın cinsel ilişki yaşadığına dair kısmi ikrarı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde, sanığın kahve içme, gezme ve konuşma bahanesi ile aracına aldığı katılanı ilçe merkezi dışındaki tenha bölgeye götürdüğü, burada katılana duygusal yakınlaşma teklifinde bulunduğu, teklifine olumlu yanıt vermeyen katılanı arabadan inip kaçmaya çalıştığı esnada, bir eliyle katılanın saçından ve bir eliyle de boğazından tutarak arabanın arka kısmına koyup kapıyı kilitlemek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve katılanın direnmesine rağmen zorla bir kısım elbiselerini çıkarak rızası hilafında ırzına geçmek suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçlarını işlediği kabul edildiğinden ayrı ayrı mahkumiyetine dair karar verildiği, ayrıca olay sırasında sanığın, katılana yönelik “Sen orospusun” şeklindeki sözünü ikrar etmesi nedeniyle katılana karşı hakaret suçunu işlediğinden mahkumiyetine dair karar verildiği, suçu işlemesindeki kişilik özellikleri ve pişmanlık göstermemesi dikkate alınarak sanık lehine takdiri indirim nedenlerinin uygulanmadığı anlaşılmıytır.

IV. GEREKÇE
A. Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B) Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanık hakkında kurulan 30.10.2014 tarihli mahkumiyet kararı olduğu, temyiz incelemesine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmiştir.

3. Bozma gerekçesine göre, Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarına Yönelik Temyiz İsteğinin İncelenmesinde
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/112 Esas, 2014/209 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Hakaret Suçuna Yönelik Temyiz İsteğinin İncelenmesinde
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/112 Esas, 2014/209 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.