Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16089 E. 2023/1582 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16089
KARAR NO : 2023/1582
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve 2021/228 Esas, 2022/181 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/1727 Esas, 2022/1694 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyizi
Mağdurun beyanlarının çelişkili olduğuna, adli muayene raporu ve kriminoloji raporunda bulgu olmadığına, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet verildiğine, beyan ve deliller gözetildiğinde sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyizi
Ceza verilirken alt sınırdan uzaklaşılması ve engelli olduğu için kendisini savunamayacak durumda mağdura karşı işlendiğinden cezanın arttırılması gerektiğine ilişkindir

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; ”Mağdur …’ın %70 zihinsel engelli olup, annesi ile birlikte yaşadığı, sanığın katılanın kiracısı olduğu ve komşu oldukları, suç tarihinde mağdur evde yalnız iken, sanık …’in evin önüne geldiği ve mağdur …’den kapıyı açmasını istediği, mağdurun kapıyı açmasıyla sanığın eve girdiği, mağduru sırt üstü yatırdığı, pantolonunu indirdiği, mağdurun da pijamasını indirerek mağdura organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğu, sanığın alınan savunmasında mağduru ablası olarak gördüğünü, uzun zamandır evlerinde kaldığı için aralarında bir samimi bir durum oluştuğunu, mağdurun annesi evde olmadığında o eve hiç girmediğini belirttiği iddia edilen olayda;
Yapılan genital muayenede, mağdurun bakire olduğunun hymende eski veya travmatik lezyon bulunmadığının mağdurda muayene tarihi itibariyle anal yönden saldırıya uğradığına dair bulgu olmadığının ancak anal yolla ırza geçme sonrası görülmesi beklenen ekimoz, mukoza yırtğı gibi travmatik değişimlerin kişinin yaşına, fiziki gelişimine, aradan geçen zamana penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımına göre kaybolmuş olabileceğinin annesinin olayın 2-3 hafta önce gerçekleştiğini söylediğinin belirtildiği,
Mağdurun %70 mental retedrasyonunun olduğu, sanığın mağdur ve annesinin yaklaşık 15 yıllık kiracısı olduğu, mağdurun sanığın evlerine mart ayının başlarında annesi Sadıke eczaneye gittiğinde sanık …’in geldiğini beyan ettiği, mahkememizce sosyal Güvenlik Kurumu’ndan Sadıke’nin eczane kayıtları istendiğinde mart ayı içerisinde 03/03/2021,18/03/2021, 22/03/2021 tarihlerinde reçete kayıtlarının olduğu ve katılan …’nin o tarihlerde eczaneye ilaç almaya gittiği hususunu tüm aşamalarda doğruladığı, her ne kadar suç tarihi tespit edilemese de olayın mart ayında gerçekleştiğinin sabit olduğu, bu aşamada mağdurun ifadelerinin oluşa uygun olduğu, katılan …’nin kolluktaki ifadesinde eczaneden bir buçuk saat sonra eve döndüğünü ve döndüğünde de mağdur …’nin ağladığını, mağdura neden ağladığını sorması üzerine mağdurun ‘kiracımız olan … geldi ve beni yaptı’ dediğini, katılan …’nin Adli Tıp Kurumu’nun 30/03/2021 tarihli raporunda mağdur …’nin olaydan 2-3 gün sonra bile ‘götüm acıyo’ dediğini beyan ettiği, mağdurun AGO görüşmesi sonrasında uzmanın mağdura olay kaç defa oldu dediğinde farklı sayılar söylediği ancak her defasında aynı olayı anlattığını, olayları anlatırken zaman zaman ağladığını zaman zaman da sesini yükselttiğini raporladığı, sanığın mağdur ve annesinin uzun yıllardır kiracısı olması, evlerine ara sıra rahatlıkla girip çıkması, iletişimde olmaları ve aynı apartmanda komşu olmaları sebebiyle mağdurun annesinin evde olup olmayacağı zamanla bilebilir olması, mağdurun sanığın kendisine anal yoldan cinsel saldırı eylemine ilişkin hareketlerini vücut diliyle anlattığı ve tüm aşamalarda aynı şekilde gösterdiği, sanığın aşamalarda kendisinin evden taşınacağını söylemesi üzerine kendisine bu iftiranın atıldığını beyan ettiği ancak; mağdurun akıl hastası ve annesi katılan …’nin ise 83 yaşında olduğu, kolluğa başvurunun ise katılanın diğer kızı olan Mevlüde’nin katılanı ziyarete geldikten sonra olayı anlatmalarından sonra Mevlüde’nin ısrarı üzerine 30/03/2021 tarihinde yapıldığı, iftira atmak isteyen birinin başkasının ısrarına binen başvurmayacağının açık olduğu, kaldı ki mağdurun akıl hastalığı dikkate alındığından iftira atma senaryosu kuracak mental seviyeye sahip olmadığı, çünkü ifitra atmanın da beli bir mental seviye gerektirdiğinin açık olduğu, katılanın ise hiçbir aşamada sanığı suçlamaya ve kötülemeye yönelik bir beyanının bulunmadığı, dolayısıyla mağdur ve katılanın sanığa iftira atmasını gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığı, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 24/05/2021 tarih ve 1546 sayılı raporuna göre müştekiden alınan anal sürüntü örneğinde erkek cinsiyet genine rastlandığının belirtilmesi, sürüntünün anüsün içerisinden alınması sebebiyle anüse herhangi bir temas olmasa burada erkek geni çıkmasının mümkün olmadığı, rapora göre tespit edilen erkek cinsiyet geninin DNA profili belirlemeye elverişli olmadığı, mağdura anal yoldan bir duhül gerçekleştiğinin sabit olduğu, ancak; mağdurun ve katılan …’nin yaşam tarzı, sanığın 05/04/2022 tarihli duruşmadaki mağdurenin evine kendisinden başka erkek girmediğine yönelik beyanından anlaşılacağı üzere mağdure ve annesi katalnın evlerine aralarında uzun kiracılık ilişkisinden kaynaklanan … ortamından dolayı yalnızca sanığın girip çıktığının anlaşıldığı,
Bülent Ecevit Üniversite hastanesinden alınan kurul raporunda mağdurun beyanlarına kuvvetli delilin varlığı halinde itibar edileceği kanaatine varıldığı, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 24/05/2021 tarihli katılan mağdurun alınan anal sürüntü örneğinde erkek cinsiyet genine rastlandığı raporu, sanığın eve mağdurun ve annesi katılanın evlerine girip çıktığına ve kendisinden başka erkeğin de girmediğine yönelik dair tevilli ikrarı, mağdurun anlatımındaki bağlamın katılan anlatımına uyduğu, katılanca mağdurenin olaydan sonraki birkaç gün ‘götüm acıyor’ şeklindeki yakınmalarının sanığın eyleminin gerçekliği ile birebir örtüştüğü, katılanın olay günü eve geldiğinde mağdurenin ağladığını ifade etmesinin de olayın gerçekleştiğini gösterdiği, bu nedenle mağdurun beyanlarının kuvvetli delil ile desteklendiği anlaşıldığından sanığın kendini beden ve ruh bakımından savunamayacak durumda bulunan mağdura organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu hususunda mahkememizce tam vicdani kanaat oluşmuştur.
Sanığın üzerine atılı suçu beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlemiş olduğu anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK 102/3-a maddesi uyarınca cezasının ½ oranında artırılmıştır.
Sanığın geçmişteki sabıkasız kişiliği ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edildiğinden TCK 62/1 maddesi uyarınca cezasından 1/6 oranında indirim yapılmıştır.” şeklinde hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/1727 Esas, 2022/1694 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının , 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.03.2023 tarihinde karar verildi.