Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/16033 E. 2023/4588 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16033
KARAR NO : 2023/4588
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/607 E., 2022/669 K.
SUÇ : Cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Direnme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2022/607 Esas, 2022/669 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 16.05.2022 tarihli ve 2021/28340 Esas, 2022/4459 Karar sayılı bozma kararına karşı direnme kararı verildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 6763 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesiyle değişik 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası ile 6763 sayılı Kanun’un 38 inci maddesiyle 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddesi uyarınca yapılan incelemede;

Mahkemece verilen direnme kararının; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin direnme kararını temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesinin, 19.06.2014 tarihli ve 2014/243 Esas, 2014/559 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesinin, 19.06.2014 tarihli ve 2014/243 Esas, 2014/559 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 27.05.2021 tarihli ve 2017/2396 Esas, 2021/3771 Karar sayılı kararı ile sanığın işlediği kabul edilen cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2021/446 Esas, 2021/849 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Yargıtay 9.Ceza Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2021/28340 Esas, 2022/4459 Karar sayılı kararı ile önceki bozma kararına atıf yapılarak “…söz konusu ilama uyan mahkemece esasen ceza miktarı itibarıyla sanığın lehine olan basit yargılama usulünün tatbiki suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması… ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2022/607 Esas, 2022/669 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.12.2022 tarihli ve 9-2022/137321 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Temyiz İstemi
Kararı temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi gerekçesinde;”Genel yargılama usulü uygulaması başladıktan sonra basit yargılama usulüne dönülemeyeceği, bu dosya yönünden basit yargılama usulünün uygulanamayacağı, ayrıca CMK 251/3 maddesindeki ceza indiriminin de sanığın savunma hakkından vazgeçmesi, mahkemeyi meşgul etmemesinin karşılığı olduğu, olayımızda böyle bir durumun bulunmadığı, 14/07/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7331 Sayılı Yasa ile CMK nun 251.maddesinde yapılan değişiklik ile “duruşma günü belirlendikten sonra Basit Yargılama Usulu uygulanamaz” hükmünün getirildiği, 27/05/2021 tarihli Yargıtay 14.Ceza Dairesinin bozma ilamından sonra duruşma gününün 08/07/2021 tarihine verildiği, ilk duruşmanın 12/10/2021 tarihinde yapılıp Basit Yargılama Usulünün uygulanmamasına karar verildiği, ancak Yargıtay 9.Ceza Dairesinin mahkememizin bu kararını da Basit Yargılama Usulünün uygulanması gerektiğinden bahisle bozduğu , Basit Yargılama Usulünün uygulanıp uygulanmayacağına hakim tarafından karar verileceği, bu konuda hiç kimsenin bu usulün uygulanması yönünde emir ve talimat veremeyeceği, kaldı ki bozma üzerine duruşma açılmasına karar verildikten sonra bu usulün uygulanmasının da mümkün olmadığı ,CMK nun 251.maddesinde tanımlanan Basit Yargılama Usulünün uygulanmasına yer olmadığına, CMK nun 251/3.maddesindeki ceza indiriminin uygulanmasına yer olmadığına, mahpkememizce verilen daha önce verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan Yargıtay 9.Ceza Dairesinin 16/05/2022 tarih 2021/28340 – 2022/4459 esas-karar sayılı kararına karşı direnilmesine ve daha önceki mahkeme kararında belirtildiği gibi ,
A) Sanığın hakaret suçu ile ilgili açılan kamu davası ile ilgili daha önce beraat kararı verildiği, bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşıldığından bu suçla ilgili yeniden hüküm kurulmamıştır.
B)Sanığın farklı zamanlarda gönderdiği, cinsel içerikli mesajlar ve telefonda söylediği cinsel içerikli sözler ile katılana yönelik zincirleme olarak cinsel taciz suçunu işlediği sabit olduğundan TCK 105/1 ve 43 maddeleri gereğince cezalandırılması yoluna gidilmiştir.
C) Sanığın sürekli olarak katılanı telefonla aramak, engellendiği halde başka telefondan aramak, zaman zaman katılan telefonu açtığında konuşmamak suretiyle sırf katılanın huzur ve sükununu bozma kastı ile hareket ederek hukuka aykırı davranışları ile kişilerin huzur ve sükunu bozma suçunu işlediği sabit olduğundan TCK 123/1 maddesi gereğince cezalandırılması yoluna gidilmiş” hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin direnme kararı, 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2020 tarih 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın lehine olan basit yargılama usulünün uygulanmasında zorunluluk bulunması nedeniyle yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2022/607 Esas, 2022/669 Karar sayılı direnme kararı yerinde görülmediğinden, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2021/28340 Esas, 2022/4459 Karar sayılı bozma kararının, oy birliğiyle DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,03.07.2023 tarihinde karar verildi.