Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15988 E. 2023/1707 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15988
KARAR NO : 2023/1707
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.06.2022 tarihli ve 2022/88 Esas, 2022/393 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, iki kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/15044 Esas, 2022/1572 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan mağdureler vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiğine dair kesin ve inandırıcı delil olmadığına, ilişkindir.

B. Katılan Mağdureler Vekilinin Temyiz İstemi
Alt sınırdan ceza usul ve yasaya aykırı olduğu, her bir eylemin ayrı suç olarak değerlendirilmesi gerektiğine, ilişkindir.

C. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
Alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu için suç duyurusunda bulunulmasına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece “Mahkememiz tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; müştekiler ve sanık …’in komşu oldukları, birbirlerinin evlerine gidip geldikleri, sanığın 15 yaşından küçük olan mağdurlar … ve …’u Haziran 2021 ve sonrası tarihlerde mağdurlara çikolata vereceğim gibi güzel sözler söyleyerek eve çağırdığı, mağdurların sanığın evine vardığında sanığın cinsel organını çıkararak cinsel duygularını tatmin etmek amacıyla mağdurların ön ve arka cinsel organlarına dokundurduğu yine mağdurların cinsel organlarını diliyle yaladığı, mağdurlara kendi cinsel organını yalatmak istediği ancak mağdurların kabul etmediği, farklı zamanlarda mağdur …’a yönelik yaklaşık 10 kere benzer eylemlerini gerçekleştirdiği, mağdur …’a yönelik yine farklı zamanlarda aynı eylemlerini 4 kez gerçekleştirdiğinden bahisle şikayet olunduğu ve bu sebeple … C. Başsavcılığının 10/02/2022 tarih ve 2022/1308 Esas sayılı iddianamesiyle sanık … hakkında çocuğun cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarından kamu davası açılmış olup; sanık her ne kadar mahkememiz huzurunda alınan savunmasında müştekilerin kendisine güvendiklerini, bu sebeple motorun arkasına çocukları bindirip okula götürdüğünü, hatta pazara gittiklerinde kızları evde kaldığında kendisini arayıp kız evde uyuya kalmış onu uyandırıp okula götürmesini istediklerini, bu sebeple kendisine neden iftira attığını bilmediğini, ancak mağdurların sürekli olarak kendi evine taş attıklarını, kendisinin de onlara anne ve babalarının yanlarında bağırdığını, bu nedenle kendisine iftira attığını düşündüğünü, mağdurlarla evde yalnız kalmadığını bildirmiş ise de;
…’ın soruşturma aşamasında alınmış olan beyanında kızı olan …’ın durduk yere “anne bu komşumuz … pislik birisi” dediğini, kendisinin de merak edip kızına ne olduğunu sorduğunda kendisine cevap olarak sanığın … ile kendisine 5 TL para vererek kendi evlerine götürdüğünü, ellerine telefon verdiğini, alt bölgelerindeki kıyafetlerini çıkarttığını ve alt taraflarını yaladığını, parmağını soktuğunu söylemesi üzerine hemen diğer çocuk …’nın annesine söylediğini bildirmiş olması, diğer müşteki 1979 doğumlu …’un soruşturma aşamasında alınan beyanlarında müşteki …’ın beyanlarını doğrular yönde beyanda bulunmuş olması, bunun üzerine çocukların ÇİM’de beyanlarının alındığı ve bu beyanlarında mağdur …’un 7 yaşındayken sanığın kendisini ve …’yı eve çağırdığını, kendi cinsel organını mağdurun ön ve arka bölgelerine değdirdiğini ve bunu arkadaşı …’ya da yaptığını, canının acıdığını, sanık …’ın cinsel organından beyaz bir sıvının geldiğini, sanığın kendisinden cinsel organını ellemesini istediğini, sanığın ardından parmağını yalayarak ön ve arka bölgelerine soktuğunu, bu olayı 10 kere kadar tekrarladığını, bunları hep kendi evinde yaptığını, ayrıca pornografik filmler izlettiğini, telefondan izlettiğini, bunları yaptıktan sonra kendilerine para verdiğini, sanık …’ın yaptıklarını annesine anlattığını bildirmiş olması, diğer mağdur 2015 doğumlu …’un ÇİM’de alınan beyanında mağdur …’un beyanlarını doğrulara şekilde beyanda bulunarak sanığın kendilerini eve çağırdığını, ön bölgesini emdiğini, para verdiğini, sanığın cinsel organından sümük çıktığını, sanığın bunu farklı zamanlarda 4 kere yaptığını, Ayşenur’a da yaptığını bildirmiş olması;
Çocuk İzleme Merkezinde mağdurların ifadesine katılan adli görüşmecinin mağdurların ifadesine yönelik değerlendirme raporunda ayrıntısı raporda belirtildiği üzere mağdurların anlatımlarının tutarlı olduğu, beden dili ve duygu durumu açısından bir tutarsızlığın bulunmadığı, ön görüşmede verdikleri bilgileri ifadede de verdikleri, mağdurların yaşları nedeniyle bu bilgileri bilmelerinin imkanının olmayacağı, yaşadıkları somut olayları uydurma, hayal etme vb olmadan anlattıkları, anlatılan olayların gerçek olduğunun değerlendirildiğinin bildirilmiş olması, mağdur …’un … Kadın Doğum Hastanesinde yaptırılan iç beden muayenesi sonucu verilen 07/01/2022 tarihli raporda, hymen bütünlüğünün korunduğu ancak saptanan bulguların cinsel istismar eylemleri sonrası oluşmasının mümkün olduğu, akut veya kronik livatanın maddi delillerine rastlanmadığının belirtilmiş olması ve mağdur …’ın … Kadın Doğum Hastanesinde yaptırılan iç beden muayenesi sonucu verilen 07/01/2022 tarihli raporda, hymen bütünlüğünün korunduğu, vücuduna organ veya sair bir cisim sokulmadığı, akut veya kronik livatanın maddi delillerine rastlanmadığının belirtilmiş olması ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde mağdurların mahkemede AGO eşliğinde alınmış olan beyanlarında da ÇİM’deki beyanlarınında da aynı şekilde olayları anlattıkları, bu beyanlarını ÇİM’deki beyanlarıyla örtüştüğü yani sanığın mağdurları bir şekilde annelerinin babalarının olmadığı zamanlarda evde yalnız kalacakları zamanlarda eve götürdüğü, ÇİM’de mağdurların ifadesine katılan adli görüşmecinin raporunun mağdurların yaşları nedeniyle bu bilgileri bilmelerinin imkanının olmayacağı, yaşamış olmaları nedeniyle gerçek olduğunun değerlendirildiğinin bildirilmiş olduğu, mağdur …’un durduk yere annesine sanıkla ilgili söylemlerde bulunmuş olduğu ve bu haliyle olayın mağdurların sanığın evine gittikleri bu durumlarda aynı kasıt altında farklı zamanlarda cinsel duygularını tatmin amacıyla mağdurların cinsel organlarını diliyle yaladığı, kendi cinsel organını mağdurların cinsel organlarına dokundurduğu, mağdurlara cinsel organını ağızlarına almalarını istediği yine parmak ve elleriyle de mağdurların cinsel organlarına dokunduğu, yani cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla bunları gerçekleştirdiği, bu haliyle sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği anlaşılmakla (her iki mağdur yönünden ayrı ayrı); ayrıca sanığın bu eylemlerini farklı zamanlarda her iki mağdura karşı birden fazla kere gerçekleştirdiği anlaşılmakla TCK.nun 43 değerlendirmesi yapılmakla; sanığın mağdurlara karşı cinsel istismar suçunu işlediği anlaşıldığından sanığın TCK’nin 103/1-1.cümle uyarınca takdiren her iki mağdur açısından ayrı ayrı cezalandırılmasına, sanığın suç tarihinde 12 yaşından küçük mağdurlara karşı cinsel istismar suçunu işlediği anlaşılmakla suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi, suçun işlendiği zaman ve yer ile sanığın kastı dikkate alınarak eylemine uyan TCK 103/1-3. cümlesi gereğince takdiren her iki mağdur açısından ayrı ayrı cezalandırılmasına, cinsel istismarın cebir veya tehdit ile işlendiğine dair dosyaya bir delil yansımadığından koşulları oluşmadığından sanık hakkında TCK 103/4 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına (mağdurların ÇİM’de alınan beyanında sanığın kendilerine bu eylemleri yapmadan önce veya yaptıktan sonra herhangi bir şekilde korkutma, tehdit etme hareketinin olmadığını bildirmiş olmaları hususu değerlendirilmekle), sanığın aynı suçu işleme kararı kapsamında aynı eylemi farklı tarihlerde mağdurlara karşı işlediği anlaşılmakla sanığın cezasından her iki mağdur açısından ayrı ayrı TCK 43 /1 maddesi uyarınca takdiren 1/2 oranında artırım yapılmasına, sanığın yargılama sürecindeki iyi halli davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden sanığa verilen cezadan her iki mağdur açısından ayrı ayrı TCK. nun 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına, sanığın verilen ceza türü ve miktarı dikkate alınarak hakkında yasa gereği TCK. nun 50, 51 maddeleri ile CMK. nun 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde sanığın … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1607 Esas, 2018/191 Karar sayılı ilamıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından gereğinin takdir ve ifası için ihbarda bulunulmasına, sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nun 63 maddesi uyarınca cezalarından mahsubuna;
Her ne kadar sanık hakkında müstehcenlik suçundan kamu davası açılmış ise de; sanığın telefonuna ilişkin … C. Savcılığı tarafından tutulmuş olan tutanakta cinsel içerikli verilerin olduğu belirtilmiş olduğu görülmüş, ancak dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle ve sanığın savunmasında kullanıldığı iddia olunan telefonu ikinci elciden almış olduğunu bildirmiş olduğu hususları da gözönünde bulundurulup, ceza yargılamasındaki amacın da gerçeğin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması olduğu ve şüphenin bulunması halinde bu durumun sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği evrensel ceza yargılaması hukukunun bir ilkesi olması ve varsayımlara dayanılarak cezalandırmanın yapılamayacağı durumları da göz önünde bulundurularak mevcut olayda tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin soyut iddia dışında somut bir olgunun elde edilemediğinden sanık hakkında müstehcenlik suçundan beraat kararı verilmiş ve aşağıdaki vicdani hüküm kurulmuştur.” şeklinde kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 04.10.2022 tarihli ve 2022/1504 Esas, 2022/1572 Karar sayılı kararında sanık müdafii, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ile katılan mağdureler vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği,
Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.