Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15971 E. 2023/1167 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15971
KARAR NO : 2023/1167
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.07.2022 tarihli ve 2021/471 Esas, 2022/225 Karar sayılı kararı ile sanıkların çocuğun cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası ile 109 uncu maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkranın (a) ve (b) bendi ve beşinci fıkrası gereğince iki kez çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 yıl hapis cezası ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/860 Esas, 2022/1256 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik kısmen re’sen istinafa tabi de olan hükümlere karşı ve sanıklar müdafileri, katılan mağdureler vekili, katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafilerinin temyiz istemleri; sanığın suçu işlediğine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı ve somut delil olmadığına, eksik soruşturma yapıldığına, cinsel eyleme iştirak söz konusu olmadığına ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz istemi; sanık hakkında verilen cezanın hiçbir somut, şüpheden uzak delillere dayanmadığına, mağdureler ve diğer sanık …’in beyanlarında çelişkiler olduğuna ilişkindir.
3. Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi; alt sınırdan ceza ve takdiri indirim uygulaması dosya kapsamına uygun olmadığına, Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece “Oluşa, tüm dosya kapsamına göre, 24.09.2021 günü mağdur … ile arkadaşı mağdur …’ın, birlikte ders çalışmak için mağdur …’un evinde bir araya geldikleri, akşam saatlerinde mağdur …’un komşusu olan sanık …’nin evine çay içmek için gittikleri, sanık … ve mağdur …’un ilk kez bu şekilde tanıştıkları, sanık …’nin mağdurlara ertesi gün kendilerine dışarıda kahvaltı ısmarlamayı teklif ettiği, mağdurların kabul etmesi üzerine saat 13:00’de buluşmak üzere anlaştıkları, o gece mağdur …’un, annesinin bilgisi ile, mağdur …’un evinde kaldığı, olay günü sanık …’nin, saat 13:00 sıralarında mağdurları evden aldığı, taksi ile Sincan’a giderek önce bir çanta mağazasına, ardından sanık …’ye iç çamaşırı almak amacıyla giyim mağazasına gittikleri, giyim mağazasından çıktıklarında sanık …’nin buluşmak için sözleştiği ancak mağdurların önceden tanımadıkları ve yanlarına geleceğinden de haberdar olmadıkları diğer sanık … ile karşılaştıkları, sanık …’nin mağdurlara, sanık …’nın da kendileriyle geleceğini, doğumgünü olduğunu, birlikte kafeye gideceklerini söylediği, mağdurların da kabul etmesi ile mağdurları taksiye bindirerek günlük ev kiralamak amacıyla önce … … Sitesine gittikleri ancak mağdurların çocuk olduğunu gören güvenlik görevlilerinin kabul etmemeleri sebebiyle oradan ayrıldıkları, bu defa sanık …’nin daha önce günlük kiralama yaptığı emlakçı olan tanık …’yü aradıkları, sanık …’nın konuştuğu ve … isimli yerden aynı gün 15:00-18:00 saatleri arası için ev kiraladıkları, eve giderken sanık …’nın yoldan alkol aldığı, bu şekilde hep birlikte eve gittikleri, eve girdikten sonra sanık …’nın mağdurların cep telefonlarını aldığı, yoldan almış oldukları alkolü, mağdurlara bağırmak ve darp etmek suretiyle zorlayarak içmelerini sağladığı, mağdurların alkolden etkilendikleri, her ikisinin kustukları, mağdurlardan …’un sarhoş olup kendinden geçtiği, bu sırada sanık …’nın, mağdur …’un alnını, yanağını öptüğü, cinsel bölgelerine dokunduğu sonrasında mağdur …’u alarak banyoya götürdüğü, burada mağdur …’un altını çıkarmasını istediği, bir anlık içeri gitmesi ile mağdur …’un banyo kapısını kilitlediği ancak sanık …’nın kendisini mağdur …’u öldürmekle tehdit etmesi üzerine tekrar kapıyı açtığı, burada mağdur …’un göğsünü açmasını istediği, mağdurun istememesi ile kendisini darp ettiği, salonda bulundukları sırada , itmesine rağmen eylemine devam ettiği, ayrıca odada iken mağdur …’un kafasına silah dayadığı, üçe kadar sayıp vuracağım dediği ancak mağdur …’un içeriden bağırması üzerine kendisini bıraktığı, evde bulundukları süre boyunca mağdurlara yönelik benzer eylemlerinin devam ettiği, bu sürede sanık …’in mağdurlara yönelik fiziksel eylemi olmadığı, ancak sanık …’nın mağdurlara, sanık …’nin kendilerini 1000 TL’ye sattığını, sarhoş edip bunları becer dediğini söylediği, sanığın eylemleri sürerken kiralama saatinin dolması sebebiyle tanık …’nün kapıya gelerek zile bastığı, bunun üzerine sanık …’nın evden çıkıp oradan ayrıldığı, sanık … ve mağdurların da taksiye binerek eve döndükleri, sanık …’nin kendi evine gittiği, mağdur …’un annesini arayarak kendisini oradan almaya gelmesini istediği, mağdur …’un annesi olan katılan … geldiğinde mağdurların olayı anlattıkları, sonrasında mağdur …’un da babası olan katılan …’ya haber verdikleri ve olayın da bu şekilde ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Ankara … Beyazıt Üniversitesi … Eğitim Araştırma Hastanesince düzenlenen 26.09.2021 tarihli adli raporlarında; mağdur …’nun jinekolojik pozisyonda yapılan genital muayenesinde; hymen anüler yapıda olup, saat kadrarına göre 12 rakamı hizasından ve 5 rakamı hizasına kadar uzanan köprü yapısının olduğu, köprü yapısının kenarlarında ve hymen kaidesinde kısmi veya tam yırtık ekimoz hematom saptanmadığı, hymenin sağlam olduğu, diz dirsek pozisyonda yapılan anal muayenesinde anal mukoza ve sfinkter tonusu doğal olup, anal fisur, ekimoz, hematom gibi fiili livata ile uyumlu maddi delillere rastlanılmadığının, mağdurun yanak kısmında 2×4 cm ekimoz ve ödem mevcut olduğu, her iki göğüs üst kısım lateralde 3×2 ve 3×3 cm’lik ekimozların olduğu, sol 4-5 kot kavsi hizasında hassasiyet olduğu, bu haliyle mağdurun vücudunda saptanan mevcut travmatik lezyonların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede olduğunun; mağdur …’ın ise, jinekolojik pozisyonda yapılan genital muayenesinde; hymen anüler yapıda olup, saat kadrarına göre 4 rakamı hizasında doğal çentiğin olduğu, hymen kaidesinde kısmi veya tam yırtık olmadığı, ekimoz hematom saptanmadığı, hymenin sağlam olduğu, diz dirsek pozisyonda yapılan anal muayenesinde anal mukoza ve sfinkter tonusu doğal olup, anal fisur, ekimoz, hematom gibi fiili livata ile uyumlu maddi delillere rastlanılmadığının, mağdurun sol yanak kısmında 4×4 cm ekimoz ve ödem mevcut olduğu, sol fromtelden sol zigomakit bölgeye uzanan düzensiz sınırlı yüzeyel abrazyon ve ekimozların olduğu alt dudakta yüzeyel abrazyon, boyun sol yanda 5×6 cm hperemik zeminle tırnak iziyle uyumlu yara ve ekimoz, her iki göğüs arasında 3 adet 2×1 cm ekimoz, sırtta 3×3, 3×4 ve 3 adet 4×4 cm tırnak iziyle uyumlu olduğu sıyrık yaralarının olduğu, bu haliyle mağdurun vücudunda saptanan mevcut travmatik lezyonların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede olduğunun belirtildiği; yapılan iç beden muayeneleri sırasında mağdurlardan labiaminus ve buccal svap örneklerinin alındığı, Ankara Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen 11.11.2021 tarihli rapora göre, numuneler üzerinde yapılan genetik incelemede sperm hücresi bulunmadığının tespit edildiği, yine Ankara Adli Tıp Kurumu’na 17.11.2021 tarihli raporlara göre, mağdurlardan alınan kan, idrar ve saç örnekleri üzerinde yapılan incelemede, alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmadığının tespit edildiği ancak … Eğitim Araştırma Hastanesince olayın olduğu 26.09.2021 (saat 21:05) tarihinde düzenlenen adli raporda; mağdur …’un kanında 0,592 promil, mağdur …’un kanında da 0,498 promil etanol bulunduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Yine şikayet üzerine mağdurların beyanları da gözetilerek sanıkların evlerinde arama yapıldığı ve arama sonucunda sanık …’nın evinde 9 mm çaplı ruhsatsız bir tabanca ele geçirildiği belirlenmiştir.
Olayın geçtiği … ve … sitelerine ait kamera kayıtlarının kolluk tarafından alınmak istendiği tarihte, olay üzerinden geçen sürede silindiğinden kayıtların elde edilemediği, sonrasında Cumhuriyet Başsavcılığı heyetiyle Hotki Ritim Rezidansa gidilerek kamera kayıt cihazına el konulduğu ancak yapılan inceleme sonucu düzenlenen 21.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda; veri kurtarma işleminin yapılamadığının, olay gününe ilişkin kayıt görüntüsünün bulunamadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Sanıkların elkonulan telefonları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 05.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda; sanık …’nin telefonunu fabrika ayarlarına döndürdüğünün, sanık …’nın telefonunda ise soruşturma konusuyla ilgili veri bulunamadığının, yine sanık …’in telefonunda ses dosyası bölümünde 23.09.2021 tarihli 56 … ses kaydı ele geçirildiği, kaydın bilirkişi tarafından çözümünün yaptırıldığı anlaşılmış raporun incelenmesinde konuşma içeriğinin doğrudan dava konusu olayın esasına ilişkin olmadığı ancak … isimli bir kişi ile ilgili ve ev kiralama konusuna ilişkin olduğu değerlendirilmiştir.
Sanık … aşamalardaki savunmalarında; diğer sanık … ile instagram üzerinden tanıştığını, mağdurlar ile kahvaltıya giderken sanık … ile de yanında birileri varken tanışmış olacağını düşünerek onunla da sözleştiği ancak mağdurlara sorduğunda bu durumu kabul ettiklerini, sanık … ‘nın ise, en başında mağdurların geleceğinden haberi olduğunu, yeğenlerim yanımda şeklinde kendisine söylediğini, hep birlikte ev tutmaya karar verdiklerini, ilk defa gittikleri yerde sanık …’nın, mağdurlar … ve …’un 18 yaşından küçük olması sebebiyle arkadan dolanmalarını istediğini ancak güvenliğin mağdurları fark etmesi sebebiyle kendilerine ev vermediğini, sonrasında daha önce de ev kiraladığı tanık …’ı aradığını ve kendisinden bu şekilde ev kiraladıklarını, evin parasını sanık …’nın ödediğini, bu sırada mağdurların yanlarında olmadığını, yolda sanık …’nın alkol satın aldığını, mağdurların kendi rızalarıyla eve geldiklerini, burada alkol aldıklarını sonrasında her iki mağdurun alkolün etkisiyle kötü olduğunu, mağdurları yatırdıklarını ve …’nın kendisine yönelik cinsel eylemlerde bulunduğunu ve kabul etmeyince darp ettiğini, bu sırada yanlarına gelip engel olmaya çalışan mağdur …’u da darp ettiğini, kendisini silahı olduğunu söyleyerek ölümle tehdit ettiğini, bu aşamada telefonlarını aldığını, önce mağdur …’u daha sonra ise, mağdur …’u yanında bırakarak diğer mağdurla yalnız kaldığını, kendisinin yardım istemek için camdan aşağı sarkmak istediğini ancak kilolu olduğu için inemediğini, yanında bulunduğu sırada mağdur …’a camdan inmesini söylediğini ancak onun da düşeceğinden korkarak inemediğini, mağdur …’un yanına geldiğinde sanık …’nın kendisinin göğsünü ellediğini taciz ettiğini söylediğini, mağdur …’un yüzünde çizikler olduğunu, sanık …’nın bir yandan gülüp bir yandan ağladığını, bir ara mağdurlara diz çökerek … “sizi 1.000 TL’ye bana sattı” dediğini ancak aralarında böyle bir anlaşma olmadığını, sonrasında kapının çalmasıyla sanık …’nın kilidi açtığını ve hiçbir şey olmamış gibi davrandığını, sonra hep beraber evden çıktıklarını ve eve gittiklerini, evde iken diğer mağdurlara silah gösterip göstermediğini bilmediğini, beyanla suçlamaları kabul etmediği ancak soruşturma aşamasında sanık …’nın kendisine zorla alkol içirmediğini, mağdurlara ise, “için hadi” diyerek zorladığını; duruşmadaki beyanında ise, hem kendisini hem mağdurları alkol içmeleri için zorladığını belirterek çelişkili beyanlarda bulunduğu, sosyal medya hesaplarını olaydan sonra kapattığı ve cep telefonunu fabrika ayarlarına döndürerek içindeki kayıtları sildiği, ayrıca sanık …’nın kendisine yönelik eylemlerinden dolayı şikayetçi olmadığı; cep telefonunu fabrika ayarlarına döndürmesi ve tespit edilen ses kayıtlarına ilişkin savunmasında ise, telefonda sevgilisi ile müstehcen fotoğraflarının savcılık tarafından görülmesini istemediği için fabrika ayarlarına döndürdüğünü, ses kayıtlarında adı geçen … isimli kişinin okul arkadaşı olduğunu, kendisinin mağdurlar ile bir ilgisinin olmadığını, fuhuş yapmadığını, kaydın kendisine ait olduğunu ancak konuşmayı ve konuştuğu şahsı hatırlamadığını beyan ettiği belirlenmiştir.
Sanık …’nın savunmasında; diğer sanık … ile instagram üzerinden tanıştıklarını, olay günü ev tutup alkol almak ve doğum günü kutlamak için sözleştiklerini, arkadaşının olmadığını söylediği için güvenerek birlikte doğum günü kutlamayı kabul ettiğini, buluştuklarında sanık …’in yanında iki küçük kız olduğunu, bu kızları kendisine yeğeni olarak tanıttığını, kızlardan birinin Yasin adlı bir sevgilisinin olduğunu, kendilerinin de aynı taksi ile geleceklerini söylediğini, … sitesinden günlük ev kiralamak için yola çıktıklarını, yolda alkol satın aldığını, öncesinde … … sitesine gittiklerini ancak güvenliğin yaşı küçük kızları görünce evi kiralamadığını, yeniden taksiye bindiklerini, sanık …’nin daha önce ev kiraladığı yerden yeniden kiralamak için kiralayan şahsın numarasını bir arkadaşından aldığını ve bu numarayı kendisinin arayarak evi üç saatliğine kiralamak üzere anlaştıklarını, mağdurların kendi arkadaşlarının yanına gittiklerini, sanık … ve kendisinin eve çıktığını, bir süre sonra mağdurların da eve geldiklerini, mağdur …’un sevgilisinden ayrıldığının söyleyerek iki üç duble içtiğini fakat sanık …’nin kendisine içmemesi için bir iki tokat vurduğunu, mağdur …’un da rızasıyla alkol içtiğini, onun da alkol almasından sonra sanık …’nin her iki mağdura tokatla vurduğunu, aralarında arbede olduğunu, kendisinin evden ayrılmak istediğini ancak sanık …’nin kapıyı kilitleyip anahtarı sütyeninin içine koyduğunu, kendisinin bileğini tutunca anahtarı verdiğini ancak bu sırada mağdurların kendisine gidemezsin yoksa seni rezil ederiz dediklerini, her üçünü kapıdan dışarı attığını, kendisinin de çıkacağı sırada evi kiralayan adamın geldiğini ve oradan ayrıldığını, evde oldukları sürede mağdur …’un telefon ile görüştüğünü, sosyal medyadan paylaşım yaptığını, kimseyi zorla eve götürmediğini, tehdit etmediğini, cinsel amaçlı olarak kimseye dokunmadığını, mağdurlara diğer sanık …’nin kendilerini sattığına dair bir şey söylemediğini beyanla suçlamayı kabul etmediği, ancak sanık …’nın soruşturma aşamasında evi kiraladıklarında parayı sanık …’nin ödediğini belirtmesine rağmen duruşmada sanık …’nin benim vermem uygun olmaz dediğini, 150 TL parayı kendisine vererek emlakçıya iletmesini istediğini, bunun yanında soruşturma aşamasında sadece sanık …’nin mağdurlara vurduğunu söylemesine rağmen duruşmada kendi aralarındaki arbede sırasında sakinleşmeleri için çocuklara kendisinin de birkaç kere vurduğunu ancak mağdurlardaki yaralanma bulgularının kendi aralarındaki arbededen kaynaklı olmuş olacağını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmemiş iseler de; sanık …’nin mağdurları kahvaltı yapma bahanesi ile dışarı çıkarıp sonrasında tanımadıkları ve yaşça kendilerinden çok büyük bir şahısla olayın geçtiği eve götürdüğü, sanık …’nın da, sosyal medya üzerinden tanışarak ilk defa buluştuğu ve yaşça kendisinden çok küçük bir şahısla alkol almak amacıyla ve yanında yaşça daha da küçük iki kızla günlük kiralık bir eve gittiği, hem bu durumun hem de sanıkların evden ayrılabilecek ve çocukları ailelerine götürebilecek iken, sanık …’nin kızları darp etmesi ve sanık …’nın da, sanık … ve mağdurlar arasında çıkan arbedeyi yine mağdurları darp ederek çözmeye çalışması hususlarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, zira sanıkların evin kiralanması, paranın ödenmesi ve mağdurlar ile aralarında geçen olaylar hususunda da çelişkili beyanlarda bulundukları, ayrıca mağdurların yaşları itibariyle bu konuda rızalarının varlığını kabul etmenin mümkün olmadığı ve her iki sanığın mağdurların yaşını ve bu konuda irade gösteremeyeceklerini ayırt edebilecek yaş ve konumda oldukları, ayrıca sanık …’nin olay sonrası telefonunu fabrika ayarlarına döndürerek ve sosyal medya hesaplarını silerek aralarındaki mesajlaşmaların tespitini engellediği anlaşıldığından sanıkların, mağdurların eve rızaları ile geldiklerine ve alkol aldıklarına, mağdurlara yönelik başkaca kasıtlarının ve eylemlerinin olmadığına dair savunmalarına itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, mağdur …’un annesi olan katılan …’ın, mağdurları gördüğünde perişan halde olduklarını ve vücutlarında darp izleri olduğunu belirttiği, dosyada mevcut hastane raporları içeriklerinin mağdurların ve katılan …’in beyanlarını doğrular nitelikte olduğu, yine mağdur …’un sanıkta silah görmediğini belirtmesine rağmen mağdur …’un sanığın eyleminde silah kullandığını beyan ettiği, sanık …’nin de, bu söylemi beyanında doğruladığı ve sanık …’nın evinde yapılan aramada ruhsatsız tabanca ele geçirilmiş olduğu anlaşılmakla mağdur …’un sanık …’nın silah kullandığı yönündeki beyanına itibar edilmiş sanıkların eyleminde cebir, tehdit ve silah kullanıldığı kabul edilmiştir.
Sanıkların evi kiralamış oldukları tanık …’ın, sanıkların olay günü birlikte evi kiraladıklarını, kira ücretini erkek şahsın verdiğini ancak süre dolup eve gittiklerinde evden küçük kız çocuklarının çıktığını gördüğünü, sanık …’ya sorduğunda kuzenlerinin kendilerini almaya geldiklerini söylediğini ancak kızların sarhoş halde, korkmuş ve ağlamaklı olduklarını, içeri girdiklerinde evin kavga çıkmış bir hali olduğunu belirttiği, ayrıca soruşturma aşamasında sanık …’yi daha önce de günü birlik ev kiralamasından dolayı tanıdığını beyan etmiş olduğu, tüm beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların, evi kiraladıkları sırada yaşı küçük mağdurları özellikle yanlarında bulundurmayarak bu durumu gizlemek istediklerinin açık olduğu, zira sanık … mağdurların kendileri ile gelmeyeceğini düşündüğünü beyan etmesine rağmen ilk gittikleri yerde güvenlik görevlilerinin küçük kızları görmesi sebebiyle evi kiralayamadıklarını açıkça belirttiği, sanık …’nin de sanık …’nın mağdurların yaşı küçük olması sebebiyle arkadan dolanmalarını istediğini ve kiraladıkları eve hep birlikte gittiklerini bildirdiği, mağdurların ifadelerinin de bu yönde olduğu, ayrıca mağdurların eve sonradan geldikleri kabul edilse dahi, sanık …’nın bu durumu kabul etmeyebilecek iken, birlikte kalıp alkol almaya rıza gösterdiği, bu itibarla sanık …’nın mağdurların başka yere gideceklerini düşündüğüne yönelik beyanlarının olayın oluş şekli ile uyumlu olmadığı ve gerçeği yansıtmadığının değerlendirildiği, yine sanık … kimsenin telefonunu almadığını belirtmiş ise de, mağdur …’un duruşma aşamasında evde bulundukları sırada sanık …’nin kendi instagramından canlı yayın açtığını ve … isimli arkadaşının da yayına bağlandığını öğrendiğini beyan etmesi üzerine tanık olarak dinlenen …’nin …’nın olay günü tesadüfen canlı yayına girdiğini, mağdur …’un normal olmadığını, alkollü gibi olduğunu gördüğünü, bir şeyler söylediğini ancak anlamadığını, yanından sanık …’nin sesinin geldiğini duyduğunu ve bir adamın telefonları kapatıyoruz, topluyoruz dediğini ve ardından yayının kesildiğini beyan ettiği, bu beyanın da mağdur …’un ifadelerini ve sanık … tarafından telefonların toplandığı hususunu doğruladığı; sanık …’nin savunmasında, olay sırasında sanık …’nın mağdurlara yönelik eylemlerine engel olmak istediğini ve kendisinin de darp edildiğini ve mağdur olduğunu beyan ettiği, katılan …’un sanık …’nın, sanık …’yi dövdüğünü gördüğünü, her iki mağdur sanık …’nin kendilerine camdan aşağı atlamalarını söylediğini de belirttiği ancak yine mağdur …’un, sanık …’nin telefonunu yerde görerek hemen kendisine attığını, adamı oyalıyoruz sen hemen ara dediğini ancak sanık …’nin aramadığını, yine mağdur …’un, sanık …’nin hiçbir şey yapmadığını, sanık …’ya yardım etmediğini ancak kendilerine de yardım etmeye çalışmadığını bildirdiği ayrıca her iki mağdurun sanık …’nın, sanık …’nin kendilerini sattığını söylediğini beyan ettikleri, mağdurların alkollü oldukları sırada sanık …’nin instagram üzerinden canlı yayın açtığının anlaşıldığı, bununla birlikte sanık …’nin önceden tanışıklığı olmadığını söylediği sanık …’nın kendisine yönelik gerçekleştirdiğini iddia ettiği eylemlere yönelik olarak şikayetini sürdürmediği, katılan …’ın, sanık …’e olaydan sonra durumu sorduğunda gelmeselerdi, geldiler, hak ettiler gibi sözler söylediğini belirttiği, bu sebeplerle sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tüm beyanlar, tutanaklar, raporlar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mağdurların aşamalarda aynı yönde beyanlarda bulundukları, sanık …’yı daha önce tanımamaları ve sanık … ile de bir husumetleri olmadığı halde iftira etmelerini gerektirir bir neden bulunamadığı, ailelerinden çekinerek sanıkları suçlamak istemeleri halinde sanıkların eylemleri hakkında daha fazlasını ya da daha azını anlatabilecekleri ancak aşamalarda, yaşananları benzer şekilde ve olayın gelişime uygun olarak anlattıkları, Çocuk İzlem Merkezinde ve Ankara Batı Adliyesi Adli Görüşme Odasında mağdurlar ile görüşme yapan uzmanlarca hazırlanan adli görüşme değerlendirme raporlarında da, mağdurlar ile yapılan ön görüşmede fiziksel gelişimlerinin içerisinde bulunduklarının, içerisinde bulundukları gelişme dönemi ile uygunluk gösterdiklerinin, adli görüşmeye başlamadan önce gerçek-gerçek olmayan ayrımını yapabilirliklerini ölçmek amacıyla sorular sorulduğunun ve alınan cevaplardan gerçek ve gerçek olmayanı anlayabildiklerinin görüldüğünün belirtildiği, ayrıca sanıklardan ayrıldıktan sonra olayın hemen akabinde sıcağı sıcağına mağdur …’un annesine haber verdikleri ve dosyada mağdurların beyanlarını destekler nitelikte tanık beyanı, hastane raporları gibi yukarıda da açıklandığı şekilde somut deliller bulunduğu, bu itibarla mağdurların beyanlarına itibar edildiği anlaşılmakla sanıklar … … ve …’nın önceden aldıkları karar ile fikir ve eylem birliği içinde yaşı küçük mağdurları kahvaltı, parti gibi bahanelerle günlük kiraladıkları eve götürdükleri, yolda alkol alıp evde mağdurların içmesini sağladıkları, burada sanık …’nın kendilerini tehdit etmek, darp etmek ve yanında bulunan silahla tehdit etmek suretiyle her iki mağdura yönelik vücudunun çeşitli yerlerini öpmek, cinsel bölgelerine dokunmak, göğüslerini sıkmak gibi eylemlerle cinsel istismarda bulunduğu, evde kalma süreleri, mağdurların anlatımları gözetildiğinde sanık …’nın eylemlerinin ani ve kısa süreli olmayıp mağdurların itirazına ve kendisini itmesine rağmen devam ettiği ve cinsel tatmine yönelik olduğunun değerlendirildiği, bu haliyle de sarkıntılık boyutunu aştığının kabul edilmesi gerektiği, sanık …’nin ise, sanık … ile iştirak iradesi ile önceden verdikleri karara uygun olarak mağdurları beraberinde götürdüğü, evde bulundukları sürede sanık … ile kendi aralarında da anlaşmazlıklar yaşandığı kabul edilse dahi sanık …’nın mağdurlara yönelik darp ve cinsel istismar eylemlerini engellemek yönünde de bir hareketinin olmadığının belirlendiği bu suretle en başında aldıkları kararı da sürdürdüğü, sanık …’da silah olduğundan haberdar olduğu ve sanık … ile iştirak halinde hareket ettiği, zira cinsel suçlarda birden fazla kişinin iştirak halinde olmasının, suç işlemede işbirliği yapmak, suç işleme kolaylığı sağlamak, failin mağduru etki altına almasını kolaylaştırmak, direnç göstermesini önlemek ya da gösterdiği direncin aşılmasını sağlamak suretiyle gerçekleşebileceği anlaşıldığından her iki sanığın birlikte cinsel istismar ve mağdurların yaşları itibariyle rızalarından da söz edilemeyeceği gözetilerek kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediklerinin sabit olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle karşı her iki sanığın her iki mağdura yönelik gerçekleştirdiği sabit görülen cinsel istismar suçundan eylemlerine uyan TCK.’nın 103/1-1. cümlesi uyarınca suçun işleniş şekli, eylemlerin niteliği gözetilerek takdiren alt sınırdan ayrı ayrı mahkumiyetlerine, eylemi birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği ve cebir, tehdit ve silahla gerçekleştiği gözetilerek TCK.’nın 103/3-a ve 103/4 madde ve fıkraları uyarınca cezalarında ayrı ayrı artırım yapılmasına, hükmolunan cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek TCK.’nın 62. maddesi uyarınca cezalarında ayrı ayrı indirim yapılmasına; yine her iki sanığın her iki mağdura yönelik gerçekleştirdiği sabit görülen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan eylemlerine uyan TCK.’nın 109/2 madde ve fıkrası uyarınca suçun işleniş şekli, sanıkların kastının yoğunluğu ve birden fazla nitelikli halin bulunduğu gözetilerek teşdiden ayrı ayrı mahkumiyetlerine, eylemlerin silahla ve çocuğa karşı gerçekleştiği gözetilerek TCK.’nın 109/3-a,f madde ve fıkrası uyarınca cezalarında ayrı ayrı artırım yapılmasına, hükmolunan cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek TCK.’nın 62. maddesi uyarınca cezalarında ayrı ayrı indirim yapılmasına, sanık … bakımından tekerrüre esas sabıkası bulunduğu gözetilerek her bir ceza bakımından TCK.’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanıkların üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyetleri, hükmolunan netice cezaların süresi gözetilerek tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Hakkında Mağdurelere Karşı Çocuğun Cinsel İstismarı Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanık … hakkında, diğer sanık …’nın eylemlerine fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, sanık … hakkında atılı suçlardan beraati yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle mahkumiyetine hükmedilmesi ve sanık … hakkında ise çocuğun cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin 5237 sayılı Kanun’a göre belirlenen temel cezaların 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre arttırılması suretiyle fazla ceza tayini karşısında istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddi hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık … Hakkında Mağdurelere Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden;
1. Tüm dosya kapsamına göre, sanık …’nin mağdurelere yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu cebir veya tehditle işlediğine dair herhangi bir delil bulunmadığının anlaşılması karşısında zor iddiasının kuşkulu kaldığı gözetilerek sanık … hakkında temel cezaların 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası yerine aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması nedeniyle istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanık …’nin, mağdurelere yönelik eylemini tek hareketle gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında belirlenen temel cezanın zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile arttırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde müsnet suçtan iki kez mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini nedeniyle istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddi hukuka aykırı bulunmuştur.

C. Sanık … Hakkında Mağdurelere Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanık …’nın, mağdurelere yönelik eylemini tek hareketle gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında belirlenen temel cezanın zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile arttırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde müsnet suçtan iki kez mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini karşısında istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
D. Bozma sebeplerine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan Bakanlık vekili ve sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/860 Esas, 2022/1256 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.03.2023 tarihinde karar verildi.