Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15809 E. 2023/3504 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15809
KARAR NO : 2023/3504
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/109 E., 2022/351 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
KARAR : Direnme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinden verilen 17.02.2020 gün ve 2020/179 Esas, 2020/135 Karar sayılı hükümle ilgili temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince ” ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, ” gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına dair verilen 30.12.2021 gün ve 2021/14152 Esas, 2021/10467 sayılı kararla ilgili mahkemece bozma ilamına direnilerek yapılan yargılama neticesinde sanığın iki ayrı mağdureye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair kurulan Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2022 gün ve 2022/109 Esas, 2022/351 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizde inceleme sırası bekleyen dosya ile ilgili olarak 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazetede” yayınlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanun’un 38 inci maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen
geçici 10 uncu maddenin birinci ve üçüncü bentlerine yapılan değerlendirmede bozma sonrası mahkemece verilen 17.10.2022 tarihli hükümde yeni gerekçeler de gösterilmesi nedeniyle mahkeme kararının direnme olmayıp, yeni hüküm niteliği taşıdığı gözetilerek yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.12.2019 tarihli ve 2018/452 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 2 ayrı mağdureye yönelik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 ünü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 30 yıl hapis cezası ile (her bir mağdureye yönelik ayrı ayrı) cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 17.02.2020 tarihli ve 2020/179 Esas, 2020/135 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/14152 Esas, 2021/10467 Karar sayılı kararı ile “Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurelerin aşamalarda değişen beyanları, İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 25.07.2018 günlü raporda mağdurelerin vücudunda herhangi bir travmatik lezyon, hymende eski ve yeni yırtık saptanmadığı, vajinal yoldan organ veya sair cisim sokma belirtisine rastlanılmadığı, akut ve kronik fiili livatanın tıbbi delillerine rastlanılmadığının belirtilmesi, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin , 17.10.2022 tarihli ve 2022/109 Esas, 2022/351 Karar sayılı kararı ile; sanığın torunları olan mağdurelere karşı 2014 – 2018 yılları arasında teselsül arz eder şekilde cinsel bölgelerine parmağını soktuğu, pantolonlarını sıyırarak ön ve arka cinsel bölgelerini okşadığı, göğüslerine dokunduğu, mağdure …’e kendi cinsel organını tutturması şeklinde eylemin sübut bulduğu yönündeki tam vicdani kanaatle Mahkemece 2020/179 Esas, 2020/135 Karar sayılı ilamında direnilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.2022 tarih 2022/145318 sayılı Tebliğnamesiyle dosya “İlk Derece Mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararları hukuka aykırı görüldüğünden, sanık müdafiinin temyiz isteminin kabulüyle, temyiz edilen hükümlerin CMK’nın 302 nci maddesi uyarınca bozulması” istemiyle Başkanlığımıza gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sübutun gerçekleşmediğine ve sanık hakkında takdiri indirm sebeplerinin uygulanmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın torunları olan mağdurelere karşı 2014 – 2018 yılları arasında teselsül arz eder şekilde cinsel bölgelerine parmağını soktuğu, pantolonlarını sıyırarak ön ve arka cinsel bölgelerini okşadığı, göğüslerine dokunduğu, mağdure …’e kendi cinsel organını tutturması şeklinde eylemin sübut bulduğu yönündeki tam vicdani kanaatle sanığın her iki mağdureye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2019 tarih 2018/452 Esas, 209/541 Karar sayılı ilamında direnilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli ve zamanı, aşamalarda alınan özde istikrar arz eden mağdure beyanları mağdurelerin beyanlarının itibar edilebilir olduğunu belirtir 20.03.2019 günlü celsede dinlenen pedagog görüşü, her iki mağdurenin bakire olduğunu ve mağdurlerde fiili livata bulgusuna rastlanmadığını bildirir 25.07.2018 tarih 2018/9223-9224 sayılı İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim kılınmış rapor içerikleri, tanık anne Asya’nın beyanları savunma, ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sanığın mağdurelere yönelik teselsül eder şekilde pantolonlarını sıyırarak ön ve arka cinsel bölgelerini okşaması, göğüslerine dokunması, mağdure …’e kendi cinsel organını tutturması şeklinde sübut bulan eylemlerinin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin sanık hakkında her iki mağdureye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına yönelik yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması yönündeki direnme kararı, yerinde görülmemiştir.

2. Bozma kapsam ve gerekçesine göre Tebliğnamedeki sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığına ilişkin bozma sebebine iştirak edilmemiştir .

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.10.2022 tarihli ve 2022/109 Esas, 2022/351 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, sayın üyeler … ve …’ in, sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkin karşı oylarıyla ve oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 302 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinden verilen 17.02.2020 gün ve 2020/179 Esas, 2020/135 Karar sayılı hükümle ilgili temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince “ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi” gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına dair verilen 30.12.2021 gün ve 2021/14152 Esas, 2021/10467 sayılı kararla ilgili mahkemece bozma ilamına direnilerek yapılan yargılama neticesinde sanığın 2 ayrı mağdura yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair kurulan Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2022 gün ve 2022/109 Esas, 2022/351 Karar sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizde inceleme sırası bekleyen dosya ile ilgili olarak 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin birinci ve üçüncü bentlerine yapılan değerlendirmede bozma sonrası mahkemece verilen 17.10.2022 tarihli hükümde yeni gerekçeler de gösterilmesi nedeniyle mahkeme kararının direnme olmayıp, yeni hüküm niteliği taşıdığı gözetilerek yapılan değerlendirmede;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurelerin aşamalarda değişen beyanları, İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 25.07.2018 günlü raporda mağdurelerin vücudunda herhangi bir travmatik lezyon, hymende eski ve yeni yırtık saptanmadığı, vajinal yoldan organ veya sair cisim sokma belirtisine rastlanılmadığı, akut ve kronik fiili livatanın tıbbi delillerine rastlanılmadığının belirtilmesi, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın atılı suçlardan beraati yerine; mahkumiyetine yönelik hükmün bu gerekçesiyle bozulması gerekirken sanığın eylemlerini TCK md. 103/1, 103/3-c kapsamında değerlendiren çoğunluk görüşüne iştirak etmiyoruz.