Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15750 E. 2023/3180 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15750
KARAR NO : 2023/3180
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2013 tarihli ve 2012/400 Esas, 2013/379 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2013 tarihli ve 2012/400 Esas, 2013/379 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Kapatılan 14. Ceza Dairesinin 13.04.2021 tarihli ve 2016/8705 Esas, 2021/2935 Karar sayılı kararı ile “Sanığın soruşturma ve kovuşturma evresinde mağdurenin on sekiz yaşında olduğunu ve reşit olduğunu söylediği yönündeki savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesine muhalefet edilmesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.07.2022 tarihli ve 2021/245 Esas, 2022/358 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlara ilişkin gerekli hiçbir araştırma yapmadan verilen kararın bozulmasına MERNİS Doğum Formunda mağdurenin doğum tarihinin 26.06.2000 tarihi olduğunun doğum şeklinin diğer olduğunun, nüfus kayıt örneğine göre ise, mağdurenin yaşının 26.06.2000 iken 26.12.1998 tarihi olarak güncellendiği bilgisi yer almakta olduğundan mağdurenin yaşının belirsiz olduğuna, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 10.10.2012 tarihli raporun tek hekim tarafından düzenlendiğinden yetersiz olduğuna, şüpheden sanığın yararlanmasına, sanık hakkında hata hükümlerinin uygulanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin tartışılması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Suçun işleniş şekli, suçtan meydana gelen zarar, suçun ihlal ettiği hukuki menfaat, sanığın kastının yoğunluğu, sanığın tekrar suç işleme ihtimali de göz önüne alındığında sanığın üst sınırdan cezalandırılmasına karar verilmesi ve katılan kurum vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dosya kapsamından; mağdure … isimli kişiyle tanıştığını, …’ın asıl isminin … ***** olduğunu sonradan öğrendiğini, 19.09.2012 tarihinde sanık …’ı aradığını ve kendisine ev bulmasına istediğini, …’ın evi bulduğunu ve beraber bu eve gittiklerini, geceyi birlikte geçirdiklerini, gece iki defa sabahta bir defa cinsel ilişkiye girdiklerini, sabah sanığın arkadaşının kendilerini aldığını ve mağdureyi parkta bıraktıklarını beyan ettiği, mağdurenin kovuşturma aşamasında ise sanık ile ilgili beyanda bulunmadığı, sanığın mağdure ile cinsel ilişkiye girdiğini kabul ettiği ancak aşamalarda mağdurenin on sekiz yaşında olduğunu ve reşit olduğunu söylediğini beyan ettiği, mağdure hakkında Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesince radyoloji uzmanı tarafından düzenlenen 10.10.2012 tarihli raporda kemik yaşının on dört yaş ile uyumlu olduğunun belirlendiği, Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk İzlem Merkezi tarafından düzenlenen 20.09.2012 tarihli raporda, mağdurenin hymen muayenesinde on günden eski yırtık tespit edildiği ve halen bakire olmadığı, akut ve kronik fiili livatanın madde delillerine rastlanılmadığının ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 11.06.2013 tarihli raporda sonuç olarak; mağdurenin beden sağlığının bozulmadığı, ruh sağlığının bozulduğu, bu olumsuz etkilenmenin sanık … ***** tarafından işlenen cinsel istismar suçu da dahil olmak üzere öyküde anlatılan süre zarfında maruz kaldığı tüm cinsel eylemlerin bu tabloya yol açtığı tıbbi kanaatine varıldığının belirtildiği, mağdure kayden 26.12.1998 doğumlu olduğu, sanık hakkında Ankara Numune Hastanesi tarafından 10.12.2012 tarihinde düzenlenen raporda; sanığın 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında cezai ehliyetinin tam olduğunun tespit edildiği, mağdurenin yaşının tespiti için 20.12.2021 tarihli oturumda mahkemece yapılan gözlemde; katılan mağdurenin olay tarihine yakın görüntüsü ve hastaneye sevkine dair evraka ekli fotoğrafı kapsamında eylem tarihi itibariyle yaşının nüfus kaydı ile uyumlu bir görüntü arz ettiği ve bu haliyle on üç yaşını bitirmiş, on dört yaş civarında bir görünüme haiz olduğunun gözlemlendiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurenin beyanları, sanığın mağdurenin rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini kabul etmesi, mağdurenin bakire olmadığına, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna, katılan mağdurenin ruh sağlığını bozan eylemin hangi sanığın eyleminden kaynakladığının tespit edilemediğine dair raporlar, mağdure hakkında Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesince radyoloji uzmanı tarafından düzenlenen 10.10.2012 tarihli raporda kemik yaşının on dört yaş ile uyumlu olduğunun belirlenmesi, mahkemece mağdureye ait ifade CD’si ve olaydan altı ay sonraki resmi üzerinde yapılan incelemede on beş yaşını tamamlamamış görünümde olduğunun gözlemlenmesi dikkate alındığında sanığın onbeş yaşından küçük mağdureye karşı atılı suçu işlediği anlaşıldığından aşağıdaki bozma sebebi dışında başkaca hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanığın mağdureye yönelik aynı gece gerçekleşen eylemleri arasında zaman aralığı ve fiili kesinti bulunmaması nedeniyle anılan eylemlerin tek suç olduğu gözetilmeden, sanık hakkında müsnet suçtan belirlenen temel cezanın koşulları oluşmadığı halde zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi ile arttırılması neticesinde fazla tayini nedeniyle mahkeme hükmü hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.07.2022 tarihli ve 2021/245 Esas, 2022/358 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.