Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15595 E. 2023/2517 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15595
KARAR NO : 2023/2517
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat

Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; tefhim edilen hükümle ilgili verdiği 22.09.2022 tarihli süre tutum dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermeyip, 20.10.2014 günü usulüne uygun şekilde gerekçeli hükmün tebliğiyle işlemeye başlayan yedi günlük kanuni süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı belirlenmiştir.

Katılan … ve mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2019 tarihli ve 2018/442 Esas, 2019/138 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi ve 62 nci maddesi uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 21.01.2020 tarihli ve 2019/2059 Esas, 2020/71 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince nitelikli cinsel saldırı suçuna yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 11.05.2022 tarihli ve 2021/17272 Esas, 2022/4328 Karar sayılı kararı ile, olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları, savunma, tanık anlatımları, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamı alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesinin kanuna aykırı olduğundan bahisle bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir.

4. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekili Temyiz İstemi
Dilekçesinde herhangi bir gerekçe belirtmemiştir.

B. Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik ve çelişkili olduğuna, tanık …’nin beyanlarının mağdurenin beyanını doğruladığına, mağdurenin beden ve ruh bakımından kendisini koruyamayacak halde olduğuna, bu nedenle rızasının bulunmadığına, bu hususla ilgili alınan adli tıp raporunun olaydan iki yıl sonra alındığına, olaydan hemen sonra alınan 23.07.2018 tarihli rapor ile adli tıp raporu arasında çelişkiler olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdurenin İzmir Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi sağlık kurulu raporuna göre hafif düzey zihinsel yetersizlik rahatsızlığı ile birlikte bedensel olarak da rahatsız olduğu, tekerlekli sandalye kullandığı, hurdacılık yaparak geçimini temin eden sanık ile 21.07.2018 tarihinden önce başlayan bir arkadaşlıklarının olduğu, olay tarihinde buluştukları, sanığın katılan mağdureyi evine davet ettiği, katılan mağdurenin annesinin kızacağını söyleyerek gitmek istememesine rağmen sanığın katılan mağdureyi tekerlekli sandalyesi ile birlikte ***** adresinde bulunan evine götürdüğü, katılan mağdureyi kucağına alarak evine sokup yatağa yatırdığı ve katılan mağdurenin yakınları tarafından bulunduğu 23.07.2018 tarihine kadar birden fazla kez anal yoldan organ sokmak sureti ile cinsel ilişkiye girdiği, katılan mağdurenin anal muayenesinde taze anal fissur hatları bulunduğu, yine kanal çevresinde sirküler tarzda çepeçevre ekimoz bulunduğu, mevcut muayene ve bulguların fiili livata ile uyumlu olduğu hususlarının belirtildiği, vücudunda başkaca bir darp cebir izi bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

Katılan mağdure beyanında rızası dışında cinsel ilişkinin gerçekleştiğini ifade etmiş ise de sanık savunmasında olay öncesine dayanan arkadaşlıklarının olduğunu, katılan mağdurenin kendi rızası ile evine geldiğini ve cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etmesi, sanığın savunmasının aksini gösterir her türlü şüpheden uzak olacak şekilde sabit olduğunu gösterir delil elde edilememesi, olayın intikal şekli ve zamanı, katılan mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, savunma, tanık anlatımları, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamı alındığında, toplanan tüm delillerden sanığın katılan mağdureye yönelik üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunu onun rızası hilafına işlediğine dair mahkumiyetine yeterli savunmasının aksini gösterir inandırıcı deliller elde edilemediğinden sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Tefhim edilen hükümle ilgili verdiği 22.09.2022 tarihli süre tutum dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermeyip, 20.10.2014 günü usulüne uygun şekilde gerekçeli hükmün tebliğiyle işlemeye başlayan yedi günlük kanuni süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı belirlenmiştir.

B. Katılan … ve Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararına yönelik katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanunun 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan … ve Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.09.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararında katılan … ve mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.04.2023 tarihinde karar verildi.