Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15534 E. 2023/3412 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15534
KARAR NO : 2023/3412
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.05.2015 tarihli ve 2014/25 Esas, 2015/153 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Mağdur …’ye yönelik eylemi nedeniyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 7 nci fıkrası uyarınca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve dördüncü fıkrası ile aynı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Mağdur …’e yönelik eylemi nedeniyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 7 nci fıkrası uyarınca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile aynı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
karar verilmiştir.

2. Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2021/14883 Esas, 2022/1221 Karar sayılı kararı ile mağdurların aşamalardaki ifadeleri, savunma ve tüm dosya içeriğine göre sanığın değişik tarihlerde gördüğü on beş yaşından küçük mağdurlara yönelik istismar eylemlerini cebirle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan belirlenen temel cezaların 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca artırılması, tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın olay günü mağdur …’e yönelik sırtından aşağıya doğru elini gezdirme şeklindeki eyleminin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.05.2022 tarihli ve 2022/65 Esas, 2022/283 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Mağdur …’ye yönelik eylemi nedeniyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 7 nci fıkrası uyarınca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile aynı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Mağdur …’e yönelik eylemi nedeniyle sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un yedinci fıkrası uyarınca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile aynı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdurlar Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın mağdur …’ye yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince artırım yapılması gerektiğine, mağdur …’e yönelik eyleminin sarkıntılık boyutunu aştığına, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi ile takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın mağdur …’yi suç tarihi olan 03.07.2013 günü oturduğu apartmanın çatı katına götürdüğü, burada mağdura “Seninle birgün başbaşa kalmak istiyorum” dediği, daha sonra pantolonunun içine elini sokarak külotunun üstünden poposunu okşadığı, mağdurun kaçmaya çalıştığı, bırakmadığı, daha sonra mağduru kucaklayarak önünü mağdurun poposuna doğru sürttüğü, mağduru öptüğü, daha sonra mağdurun ısrarla gitmek istemesi üzerine mağduru bıraktığı, mağdurun aşağıya inince …’i gördüğü, olanları …’le konuştuğu sırada aynı davranışlara …’in de maruz kaldığını öğrendiği, mağdur …’nin İstanbul ATK 6. İhtisas Dairesinin raporuna göre maruz kaldığı olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu, yine sanığın 2013 yılı Mayıs aylarında diğer mağdur …’e yönelik olarak mağduru apartmanın yakınında bulunan garaja götürdüğü, burada mağdura “Seninle yalnız kalmak istiyorum” diyerek mağdurun giysilerinin üzerinden sarıldığı, sırtından okşadığı, elini mağdurun poposuna doğru indirmesi üzerine mağdurun sanığın yanından kaçtığının anlaşıldığı, mağdur …’in İstanbul ATK 6. İhtisas Dairesinin raporuna göre maruz kaldığı olay nedeniyle ruh sağlığının etkilendiği ancak ruh sağlığının bozulmadığı, her ne kadar sanık suçlamaları kabul etmeyerek inkarda bulunmuş ise de, olay tarihlerinde 10-12 yaşlarında olan mağdurların yaşları itibariyle aralarında herhangi bir husumet bulunmayan sanığa iftira atmaları için neden olmadığı, keza yaşları itibariyle yaşanmamış olayları uydurarak anlatmalarının hayatın olağan akışına uymadığı, sanığın eylemlerine karşı mağdurların tepkilerinin farklı olduğu, zira mağdur …’nin maruz kaldığı eylemden etkilenmesi nedeniyle hemen diğer arkadaşına söylediği ve alınan adli rapordan da anlaşılacağı üzere ruh sağlığının bozulduğu, mağdur …’in ise kendisine yapılan eylemden az etkilendiği, aldırılan adli rapora göre ruh sağlığının etkilendiği ancak bozulmadığı tespit edilmekle sanığın mağdur …’ye harçlık verdiğine, öptüğüne ilişkin beyanlarının da bulunduğu, yine her iki mağdurun sanığın çocuğunun arkadaşları olması nedeniyle kendileriyle diyalog kurmasında zorluk yaşamadığı, mağdurların anlatımlarının birbirlerini doğruladığı ve samimi oldukları kanaatine varıldığından, sanığın inkara yönelik beyanlarına itibar edilmediği, sanığın mağdur …’ye yönelik eylemlerinin sarkıntılık boyutunu aştığı, mağdur …’e yönelik eyleminin ise olayın gerçekleştiği yerin garaj olduğu, bu noktadan hareketle sanığın eylemini her an garaja başka birilerinin gelebileceği bir alanda yaptığı, bu kabulden hareketle de; sanığın mağdura sarılması, sırtından okşaması ve elini poposuna doğru indirdiği şeklindeki eyleminin anlık ve kısa süreli temaslar içerdiğinden sarkıntılık boyutunda kaldığı, sanığın on beş yaşından küçük mağdurlara yönelik istismar eylemini cebirle gerçekleştirdiğine dair kamera görüntüsü, tanık beyanı gibi her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.05.2022 tarihli ve 2022/65 Esas, 2022/283 Karar sayılı kararında katılan mağdurlar vekili ile sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdurlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.