Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15514 E. 2023/531 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15514
KARAR NO : 2023/531
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI :

İlk derece Mahkemesince sanık hakkında … suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk derece mahkemesince sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddi gerektirir bir durum bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/345 Esas, 2021/142 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve … suçları yönünden, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/379 Esas, 2021/1688 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve … suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi; mağdurenin beyanlarının samimi, sanığın savunmasının ise kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğuna, sanığın suç oluşturan eylemlerinin sübuta erdiğine ve sanık hakkında her iki suç yönünden kurulan beraat kararlarının kaldırılarak atılı suçlardan en üst ceza haddinden mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın mağdureyi rızası hilafına organ sokmak suretiyle istismar ettiği ve yine mağdureye müstehcen içerikli video ve fotoğraflar gönderdiğinin iddia edildiği olayda, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında suçlamaları istikrarlı bir şekilde inkar ettiği, yalnızca mağdure ile sosyal medya üzerinden mesajlaştığını beyan ettiği, Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03.01.2018 tarih ve 2018/207 sayılı rapor içeriğine göre mağdurenin vajinal ve anal yoldan ayrı ayrı yapılan muayenesinde istismar belirtisinin tespit edilmediği, kovuşturma evresinde aldırılan bilirkişi raporu uyarınca mağdurenin telefonundan çıkan cinsel içerikli görüntülerin sanık tarafından gönderildiğine ilişkin kesin bir tespit olmadığı, sanık … mağdure beyanlarına göre taraflar arasında geçtiği tespit edilen konuşma içeriklerine ilişkin evrak değerlendirildiğinde, mağdurenin evden kaçması akabinde sanığın mağdure ile kolluk görevlilerinin bilgisi ve isteği dahilinde irtibat kurarak mağdurenin bulunmasını sağladığı, bu hususun kolluk görevlisi tanık Kerem’in beyanları ile de doğrulandığı, yine bu görüşmeler haricinde mağdurenin sanığa, “Kurban olurum sana aşkım, bugün öpmeme ve sarılmama izin verdiğin için teşekkür ederim, keşke biraz daha öpebilseydim, seninle yapmayı çok istediğim şeyler var bugün yapma imkanımız var mı, seninleyken vücudumun pürüzsüz olmasını istiyorum….” şeklinde mesajlar gönderdiği dikkate alındığında mağdure ile sanığın rıza dahilinde öpme ve sarılma gibi eylemlerinin gerçekleştiği, bu eylemlerin5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçuna vücut vermediği gibi, müsnet suç tarihi itibari ile on beş yaşını dolduran mağdureye karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir yola başvurulduğu yönünde de delil olmaması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesi kapsamında çocuğun cinsel istismarı suçunun da oluşmayacağı kabul edilerek sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve … suçlarından, hukuki süreç başlığı altında belirtilen şekilde ayrı ayrı beraat hükümleri kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve … suçlarından, hukuki süreç başlığı altında belirtilen şekilde kurulan beraat hükümleri ile ilgili olarak İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda bir isabetsizlik görülmemiştir ve ispat bakımından yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu kanaatine varılarak istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında … Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında … suçundan verilen beraat kararı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen “On yıl veya daha az hapis cezası veya adli para cezasını gerektiren suçlardan, İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme nedeniyle anılan hükmün temyizinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
Tüm dosya içeriğine göre, olayın intikal şekli ve zamanı, sanığın cinsel ilişkinin gerçekleşmediğine yönelik özü itibariyle değişmeyen savunması, mağdurenin vajinal muayenesine yönelik Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03.01.2018 tarihli ve 2018/207 sayılı raporu ile mağdure beyanlarının örtüşmemesi, mağdure tarafından sanığa sosyal medya uygulaması üzerinden gönderilen mesaj içeriklerinden öpme ve sarılma niteliğindeki eylemlerin tarafların rızasıyla gerçekleştiğine ve mağdurenin olay tarihindeki yaşı gözetildiğinde suç unsuru barındırmadığına yönelik yapılan değerlendirmenin dosya içindeki bilgi ve belgelerle uyumlu olması nedeniyle sanık hakkında atılı suçtan kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında … Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/379 Esas, 2021/1688 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 30. Ceza mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.