Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15370 E. 2023/1510 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15370
KARAR NO : 2023/1510
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel saldırı, müstehcenlik
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz talebinde bulunduğu belirlenmiştir.

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 14.09.2021 tarihli ve 2021/2458 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında mağdure …’ya karşı eylemi nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, mağdureler … ve …’ya karşı özel hayatın gizliliğini ihlal etmek suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesi, 134 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.09.2021 tarihli birleştirme kararı ile dosyanın hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/148 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği,

B. Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2022 tarihli ve 2022/507 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında mağdure …’ye karşı eylemi nedeniyle cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.02.2022 tarihli birleştirme kararı ile dosyanın hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/148 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği,

C. Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2022 tarihli ve 2021/148 Esas, 2022/167 Karar sayılı kararı ile:
1. Sanık … Hakkında Katılan Mağdure …’ya Yönelik Eylemleri Nedeniyle;
a) Çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 28 inci maddesinin birinci cümlesi, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükmünün uygulanmasına,

b) Özel hayatın gizliliğini ihlal ile birlikte oluşan müstehcenlik suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca en ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan, aynı Kanun’un 226 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 6 yıl hapis ve 20.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükmünün uygulanmasına,

2. Sanık … Hakkında Katılan Sanık …’ye Yönelik Eylemi Nedeniyle;
Cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin atfı ile 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükmünün uygulanmasına, karar verildiği,

D. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 21.09.2022 tarihli ve 2022/1040 Esas, 2022/1122 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının, tekerrüre esas alınan ilam yönünden hatalı ilamın hükümden çıkarılıp yerine tekerrüre esas alınması gereken ilamın eklenmesi sureetiyle 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verildiği,

E. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 20.11.2022 tarihli onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edildiği, anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Mağdurun ileride kendisini zor bir duruma düşürecek beyanda bulunarak babasına yönelik iftira atmasının beklenememesi, tanık olarak dinlenen üvey annenin mağdur anlatımını doğrulaması, Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, mahkumiyet kararında indirim uygulaması, üst sınırdan hapis cezasına mahkum edilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Suçların sübutuna, istinaf kararının hukuka aykırı, tek delil olan katılan sanık …’nin beyanlarının çelişkili olmasına, mahkumiyete yeter delil bulunmamasına, eylemi gerçekleştiren kişinin sanık olduğunun ispatlanmamasına, belirlenen IP adresinin sanık tarafından kullanıldığının kesin olarak belirlenmemesine, kararın kaldırılarak beraat kararı verilmesine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık …’in Katılan Mağdure …’ya Yönelik Cinsel İstismar Eylemi Bakımından
Mahkemece, sanığın elinde bulunan katılan sanık …’ye ait çıplak uygunsuz fotoğrafları yayacağı tehdidiyle katılan sanık …’nin kızı olan mağdure …’yı odaya çağırdırdığı ve korkuttuğu, sanığın isteği üzerine katılan sanık …’nin kolonya şişesini kızı mağdurenin özel bölgesine tuttuğu ancak sokmadığı, yine sanığın isteği üzerine katılan sanık …’nin mağdureye canını acıtmayacak şekilde kemer ile vurmaya çalıştığı, katılan sanık …’nin karşı koyamayacağı bu tehdit sonucu kızı mağdureye sanığın cinsel amacı doğrultusunda dokunduğu, öptüğü, katılan sanık …’nin bu eylemlerinin bir bütün olarak kızı olan mağdureye karşı cinsel saldırı suçuna sebebiyet verdiği ancak katılan sanık …’nin bahse konu eylemleri sanığın elinde bulunan fotoğrafları başkalarına göndereceğinden bahisle tehdit etmesi neticesinde gerçekleştirdiği, 5237 sayılı Kanun’un 28 inci maddesi gözetilerek sanık tarafından yöneltilen ve karşı koyamayacağı, kurtulamayacağı korkutma veya tehdit niteliğinde olan söylemler sonucu eylemini gerçekleştiren katılan sanık …’nin bu eylemlerinden sanık …’in sorumlu tutulması gerektiği, bu suretle katılan sanık …’nin kızı mağdureye sanığın zorlaması sonucu dokunmak, öpmek, kolanya şişesi sokmuş gibi yapmak ve kemerle vurmak şeklindeki eylemleri nedeni ile sanık …’in üzerine atılı on beş yaşından küçük mağdureye karşı cebir ve tehdit kullanmak sureti ile 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen cinsel istismar suçunu işlediği, her ne kadar sanık hakkında nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüsten kamu davası açılmış ise de dosya kapsamındaki mağdure ve katılan sanık …’nin kolonya şişesinin sokulmuş gibi yapıldığına dair beyanları ile mağdurenin adli raporlar dikkate alındığında eylemin çocuğun cinsel istismarı kapsamında kaldığının anlaşıldığından bu maddeye göre sanığın cezalandırılması yoluna gidilmiş, sanığın eylemini mağdureye karşı görüntüleri yayma tehdidi içeren sözleri ile gerçekleştirdiği anlaşılmış, sanığın tehditle çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Sanık …’in Katılan Mağdure …’ya Yönelik Müstehcenlik Eylemi Bakımından
Mahkemece, sanığın görüntülü konuşma sırasında soyunuk vaziyette bulunan mağdurenin görüntülerini kaydetmek şeklindeki eylemi ile mağdura karşı özel hayatın gizliliğini ihlal ile müstehcen görüntü içeren ürünlerin üretiminde olay tarihinde çocuk olan mağduru kullanmak sureti ile üzerine atılı müstehcenlik suçunu işlediği, sanığın tek eylemi ile birden fazla suça sebebiyet vermiş olması nedeni ile 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi fikri içtima hükümleri dikkate alınarak sanığın daha ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.

3. Sanık …’in Katılan Sanık …’ye Yönelik Cinsel Saldırı Eylemi Bakımından
Mahkemece, sanığın elinde bulunan uygunsuz fotoğrafları yayacağına dair tehdidi nedeni ile mağdurenin karşı koyamayacağı bu tehdit sonucu annesi olan katılan sanık …’ye sanığın cinsel amacı doğrultusunda dokunduğu, öptüğü, kemerle vurmaya çalıştığı, annesine cinsel içerikli sözler söylediği, kolonya şişesini annesinin cinsel organına sokmuş gibi yaptığı, mağdurenin bu eylemlerinin bir bütün olarak annesi olan katılan sanık …’ye karşı cinsel saldırı suçuna sebebiyet verdiği ancak mağdurenin bahse konu eylemleri sanığın elinde bulunan fotoğrafları başkalarına göndereceğinden bahisle tehdit etmesi neticesinde gerçekleştirdiği, 5237 sayılı Kanun’un 28 inci maddesi gözetilerek sanık tarafından yöneltilen ve karşı koyamayacağı, kurtulamayacağı korkutma veya tehdit niteliğinde olan söylemler sonucu eylemini gerçekleştiren mağdurenin bu eylemlerinden sanığın sorumlu tutulması gerektiği, bu suretle mağdurenin annesine sanığın zorlaması ile cinseli içerikli sözler söyleyerek, annesine dokunmak, öpmek şeklindeki eylemleri nedeni ile sanık …’in üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen cinsel saldırı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ancak, Mahkemece tekerrüre esas alınan hükmün kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olduğundan tekerrüre esas alınmasına imkan bulunmadığı belirtilerek hükümden çıkarılmasına, adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamın eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10.10.2019 tarihli ve 2019/9.MD-355 Esas, 2019/596 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde, 5271 sayılı Kanun’un 294 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde, tesis edilen hükme yer verdikten sonra, mağdurenin babasına iftira atması için bir neden olmaması, dinlenen üvey annenin mağdurun anlatımını doğrulaması, indirim uygulanarak hüküm kurulması gibi ifadelerin yargılamaya konu olay ile ilgili olmadığı, verilen cezalarda indirim yapılmadığı, bu yönüyle tesis edilen hükme münhasır herhangi bir temyiz sebebi gösterilmediği anlaşılmakla, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde
Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ile tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, bu sebeple sanık müdafiinin sübuta ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama neticesinde kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde;
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafinin Temyiz Talebinin İncelenmesinde;
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 21.09.2022 tarihli ve 2022/1040 Esas 2022/1122 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.03.2023 tarihinde karar verildi.