Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15355 E. 2023/2070 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15355
KARAR NO : 2023/2070
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/127 E., 2022/233 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2021 tarihli ve 2020/112 Esas, 2021/66 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2021 tarihli ve 2020/112 Esas, 2021/66 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan mağdure vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/26913 Esas, 2022/3786 Karar sayılı kararı ile “…Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Bozma sonrası gerçekleştirilen yargılamada ifadesinin alındığı 07.10.2020 günlü duruşmada reşit olan, mağdurenin olaydan dolayı şikayeti bulunmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca reddine, Sanık müdafisinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün onanmasına,
Sanık müdafisinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki çelişkili ifadeleri, aynı zamanda olayın tek tanığı konumunda bulunup, Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 2012/320 Esas, 2013/1115 Karar sayılı dosyasında mağdureye yönelik işlediği çocuğun cinsel istismarı suçundan aldığı mahkumiyet hükmü kesinleşen …’ın beyanları, mağdurenin bakire olmadığını belirten 17.10.2012 günlü raporun olaydan dokuz ay sonra alınması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüphenden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sübuta eren mağdurenin vücudunu okşayarak cinsel organını sürtme şeklinde sarkıntılık düzeyini aşan eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/233 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 103 üncü maddenin birinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sübuta ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, ”Şüpheden sanık yararlanır” evrensel ilkesi gereğince mevcut haliyle sübuta eren mağdurenin vücudunu okşayarak cinsel organını sürtme şeklinde sarkıntılık düzeyini aşan eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu değerlendirilmekle sanık hakkında suç tarihinde lehe olan 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi hali ile çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir .

IV. GEREKÇE
Bozma ilamına uyularak yürütülen yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde bir hukuka aykırılık görülmemiştir .

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.10.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/233 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.04.2023 tarihinde karar verildi.