Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15209 E. 2023/1286 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15209
KARAR NO : 2023/1286
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

Mağdure vekilinin temyiz istemi yönünden; suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin inceleme tarihi itibarıyla reşit olup, yokluğunda kurulan hükmün yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekil tarafından temyiz edildiğinden haberdar olmadığının anlaşılması üzerine mağdureye usulüne uygun şekilde yapılan ihtar şerhli gerekçeli karar tebliğine rağmen anılan hükmü temyiz etmemesi karşısında yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.03.2022 tarihli ve 2020/197 Esas, 2022/110 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 ve 62 nci maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına; sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 31.05.2022 tarihli ve 2022/979 Esas, 2022/1160 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2022 tarihli ve 9-2022/135015 sayılı kısmî ret, kısmî onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi;
Üst hadden ceza tayini ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi;
Üst hadden ceza tayini, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmaması gerektiğine ve vekalet ücretine ilişkindir.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi;
Sübuta ve sanığın beraat ettiği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden vekalet ücreti tayini gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olayın intikal şekil ve zamanı, mağdure beyanları, tanık ifadeleri, mağdureyle bir dönem aynı odada yattıklarını bildirir sanık anlatımları ve bu anlatımları teyit eden katılan beyanları, mağdurenin vücut dokunulmazlığının cinsel yoldan vajinal penetrasyon şeklinde vücuda organ/sair cisim sokulmak suretiyle ihlal edildiğini, mağdure çocuğun beyanlarına itibar edilebileceğini, olayın öyküsü ile muayene bulgularının tutarlı olduğunu bildirir bilirkişi raporu içeriği ve tüm dosya kapsamından olay tarihinde on beş yaşını ikmal etmeyen ve adli tıp raporu kapsamında beyanlarına itibar edilebileceği belirtilen mağdurenin üvey babası sanık … tarafından teselsülen vajinal ve anal cinsel istismara maruz kaldığı anlaşılmakla; sanık hakkında çocuğun teselsülen nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdur Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden Yapılan İncelemede
Kayden 19.01.2004 doğumlu olup suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin inceleme tarihi itibarıyla reşit olup, Bölge Adliye Mahkemesince yokluğunda kurulan hükmün yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekil tarafından temyiz edildiğinden haberdar olmadığının anlaşılması üzerine vekilin temyizine muvafakatı olup olmadığı hususunda ihtar şerhli gerekçeli karar tebliği yapılmasına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2022 gün ve 9-2022/108551 sayılı eksikliği giderme yazılarına istinaden dosyanın gönderildiği mahkemece usulüne uygun şekilde yapılan ihtar şerhli gerekçeli karar tebliğine rağmen anılan hükmü temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan Temyiz İncelemesinde
1. İlk derece mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gerçekleştirilen yargılama sonucunda verilen beraat kararıyla ilgili istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hüküm sanık müdafii tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiş ise de, müsnet suçu düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan hapis cezasının ağırlaştırıcı haller nazara alınmaksızın üst sınırının on yıldan az olması ve 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendine göre üst sınırı on yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümlerin kesin olup, temyiz edilememesi karşısında, söz konusu karara yönelik temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi gereğince reddi gerekmiştir.

2. Ret sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

C. Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan Temyiz İncelemesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.

D. 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirdiği nazara alınarak katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

E. “2017-08.10.2019” olan suç tarihinin hüküm başlığında “2017-2018” olarak yazımı mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir .

V. KARAR
1. Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafinin, gerekçenin (A) bölümünde yazılan nedenlerle katılan mağdure vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE;

2. Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 31.05.2022 tarihli ve 2022/979 Esas, 2022/1160 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.03.2023 tarihinde karar verildi.