Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/15204 E. 2023/6266 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15204
KARAR NO : 2023/6266
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/53 E., 2022/143 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2013 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında çocuğun cinsel
istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Uludere Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2013 tarihli ve 2013/19 Esas, 2013/82 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Kararın sanık müdafiince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 07.11.2018 tarihli ve 2015/5865 Esas, 2018/6515 Karar sayılı kararı ile,”… Sanıkta akıl hastalığı olduğunun iddia edilmesi, müştekiler … ve …’nin alınan beyanlarında sanığın “deli” olduğunu herkesin bildiği şeklindeki beyanları, Şırnak Devlet Hastanesi’nden alınan 22.08.2012 tarihli raporda sanığın “doğuştan işitme engelli olduğu ve çocukluğundan bu yana zihinsel olarak yaşıtlarından geride olduğu, klinik olarak zeka geriliğinin olduğu, akıl geriliğinin şahsın karar verme, hareket etme yetilerini olumsuz yönde etkilediği” yönünde rapor verildiği, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 02.01.2013 tarihli raporunda ise “ceza ehliyetini etkileceyek düzeyde ruhsal bir rahatsızlığa rastlanılmadığı, bu nedenle TCK 32/1 ve 32/2. maddelerinden istifade edemeyeceğinin” belirtilmesi karşısında, sanığın dava dosyası ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna sevk edilip gerektiğinde gözlem altına alınarak muayenesi yapıldıktan sonra, suç tarihi itibarıyla herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bu nedenle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı hususunda rapor aldırılıp mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilerek sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.06.2022 tarihli ve 2022/53 Esas, 2022/143 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık vekilinin Temyiz İsteği
Mağdure hakkında ruh sağlığı raporu aldırılmadan hüküm kurulduğuna, sanığın atılı suçtan üst hadden ve takdiri indirim uygulanmadan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkeme Kabülü
Mahkemesince “Uludere Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2013 tarih ve 2013/10 sayılı iddianamesi ile özetle; sanığın suç tarihi olan 20.08.2012 günü ilçemiz … Köyünde dışarıda oynamakta olan mağdure … ile tanık … adlı çocukların yanına gittiği ve çocuklara para vererek kendisiyle yakında bulunan köy camisinin tuvaletine gelmelerini istediği, tanık …’nın sanıktan korkarak olay yerinden kaçarak uzaklaştığı ancak 20.07.2008 doğumlu mağdurun sanıktan 2 TL miktarındaki bozuk paraları alarak sanıkla cami tuvaletine gittiği, olayı gören tanık …’nın durumu hemen mağdurun annesi müşteki …’ye bildirdiği, müşteki …’nin köy camisinin tuvaletlerine gittiğinde kapısı kapalı olan bir tuvalet içinde sanığı müştekinin yanında iken yakaladığı, yapılan tahkikatta sanığın cinsel istismar amacıyla mağduru kandırıp tuvalete götürdüğünün ve burada önce mağdurun yanağından öptüğünün ve şortunu çıkarmak için indirmeye çalıştığının tespit edildiği, olay sırasında mağdurun şortunu tutarak sanığa direndiği ve bu nedenle sanığın mağdura kıyafeti üzerinden cinsel amaçla dokunduğu, bu şekilde sanığın mağdura karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu, sanığın eylemlerinin kendi ikrarıyla da sabit olduğu ve TCK’nın 103/1.a maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu, mağdur …’un olay nedeniyle bedenine herhangi bir zarar gelmediği ve ruh sağlığının etkilenmediği, sanığın ise duyma özürlü olması ve algılamasında bozukluk gözlenmesi nedeniyle muayene ettirildiği ve Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 02.01.2013 tarihli raporu içeriğine göre cezai ehliyetinin tam olduğunun tespit edildiği belirtilerek eylemine uyan sevk maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunmuştur.

Sanığın Uludere Sulh Ceza Mahkemesinin 21.08.2012 tarihli ve 2012/18 sorgu numaralı zaptında müdafi huzurunda alınan ifadesinde: “Olay günü … köyüne … adında soyadını bilmediğim bir arkadaşımdan alacağımı almak için gitmiştim, ben normalde … köyünde ikamet etmekteyim, … köyüne gittiğimde sokakta dolaşan bir tane kız çocuğu gördüm, ona caminin tuvaletine gitmesini söyledim daha sonra arkasından da ben gidecektim, amacım çocuğu sevmekti, daha sonra tuvaletin içerisinde mağdurenin şortunu indirmeye çalıştım ancak mağdure buna engel oldu, daha sonra mağdurenin şortunun üzerinden onun cinsel organını elimle okşadım, şortunun fermuar kısmından parmağımı soktum ancak mağdurenin iç çamaşırı da olduğu için cinsel organına parmağımı sokmadım mağdure kaçmak istedi ancak ben buna engel oldum bir kaç dakika içinde de mağdurenin annesi geldi ve bizi o şekilde gördü, annesi bana saldırmak istedi bende annesine vurarak oradan kendimi dışarıya attım ve ana yoldan kaçmaya çalıştım, daha sonra araba ile beni takip etmişler … köyünün girişinde benzinliğin olduğu yerde arabadan iki erkek şahıs inerek beni o arabaya bindirdiler arabanın içinde mağdurenin annesi de vardı, beni araba ile … mahallesinin üst kısmında bulunan boş bir araziye götürdüler bana olayı neden yaptığımı sordular daha sonra da Uludere İlçe Emniyet amirliğine teslim ettiler, böyle bir olayı yaptığım için pişmanım karşı bir … beslediğim için yaptım olay bu şekilde gerçekleşmiştir” şeklinde savunmada bulunmuştur.

Mağdurun duruşma aşamasında diyecekleri sorulmuş; ancak mağdurla iletişime geçilemediğinden mağdurun Cumhuriyet savcısı ve müdafi huzurunda CD ortamına aktarılmış beyanlarıyla yetinilmiştir.

Soruşturma aşamasında mağdurun beyanı sırasında hazır bulunan “Rehber Uzmanı” bilirkişi … beyanında: İfade sırasında mağdurun sürekli olarak babasına sarıldığını, babasının yanından ayrılmak istemediğini, bu durumun mağdurun korkmasından ve kendisini güvende olmayı istemisinden kaynaklandığını, mağdurun içine kapanmış durumda olduğunu, dışarıya karşı çekingen olduğunu, bunun yaşadığı olayın korkusundan kaynaklandığını düşündüğünü, bunların haricinde mağdurda açık bir psikolojik bozukluk ya da rahatsızlık gözlemlemediğini beyan etmiştir. Mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulduğuna yönelik bulgu bulunmadığından mağdur Adli Tıp Kurumuna sevk edilmemiştir. Uludere Devlet Hastanesinin 22.08.2012 tarihli raporuna göre mağdurun yapılan muayenesinde herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Şırnak Devlet Hastanesinin 22.08.2012 tarihli sağlık kurulu raporuna göre; sanığın doğuştan işitme engelli olduğu, çocukluğundan bu yana zihinsel olarak yaşıtlarından geride olduğu, hiç okula gitmediği, öz bakımı ve günlük ihtiyaçlarını yakınlarının yönlendirmesiyle yapabildiği, zaman zaman çevresine zarar verici davranışlarda bulunduğu, olmayan şeyleri olmuş gibi anlattığının öğrenildiği; ruhsal durum muayenesinde affekti çocuksu, kendine bakımı azalmış, yargılaması yetersiz, düşünce içeriğinde bilgiler arasında tutarsızlık mevcut olduğu, alınan öykü ve yapılan ruhsal muayene sonucu sanıkta klinik olarak zeka geriliğinin olduğu, akıl geriliğinin sanığın karar verme, hareket etme yetilerini olumsuz yönde etkilediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Mardin Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05.11.2012 tarihli raporuna göre sanığın işitme engelli olması, eğitim düzeyi ve sosyokültürel durumu göz önüne alındığında; sanığın adli psikiyatri gözetim koğuşu bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Gözlem İhtisas Dairesi veya Elazığ Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesine tahkikat dosyası ile gönderilerek, gerek görülürse müşahade altına alınmak suretiyle görüş alınması gerektiğinin bildirir ön rapor verdiği anlaşılmıştır.

Elazığ Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinin 02.01.2013 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna göre sanığın, cezai ehliyetini etkileyecek düzeyde ruhsal bir rahatsızlığına rastlanılmadığını, TCK’nın 32/1 ve 32/2 maddelerinden istifade edemeyeceğini, cezai ehliyetinin tam olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.

İddia, sanık savunması, mağdur ve müşteki beyanları, Elazığ Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinin raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık her ne kadar kovuşturma aşamasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de; hem soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı ve müdafi huzurundaki ifadesinde hem de Uludere Sulh Ceza Mahkemesinde müdafi huzurundaki sorgusunda eylemini ikrar etmiş, sanık 21.08.2012 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Sanık kovuşturma aşamasında önceki beyanlarını kabul etmemiş olsa da bu beyanlarını Cumhuriyet savcısı ve müdafi huzurunda ve olayın hemen akabinde vermiş olması nedeniyle bu ifadelere mahkememizce itibar edilmiştir. Ayrıca olay tarihinde mağdurun henüz dört yaşında olması sebebiyle sanığa iftira atabilecek bir yaşta olmaması, sanıkla mağdurun ailesi arasında dosyaya yansıyan bir husumetin bulunmaması, sanığın, cezai ehliyetinin tam olması ve kovuşturma aşamasındaki savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun değerlendirilmesi sebepleriyle sanığın çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur.
Mağdurun yaşı, sanığın eylemindeki kastının yoğunluğu dikkate alınarak TCK’nın 61. maddesi de dikkate alınarak ceza tayinine gidilirken alt sınırdan uzaklaşılmış, sanığın somut olay öncesinde adli sicil kaydının bulunmayışı ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak TCK’nın 62. maddesi uygulanarak cezasında 1/6 indirim yapılmış, yasal koşulları oluşmadığından CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumu ile TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen Erteleme kurumu sanık lehine uygulanmamış, sanığa verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunlukları uygulanmıştır.” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık
tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.06.2022 tarihli ve 2022/53 Esas, 2022/143 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.10.2023 tarihinde karar verildi.