YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14944
KARAR NO : 2023/3270
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/547 E., 2022/304 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 30.11.2011 tarihli ve 2011/27221 Esas sayılı iddianame ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 2 defa cezalandırılması talebiyle dava açılmıştır.
2. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.05.2014 tarihli ve 2012/301 Esas, 2014/162 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdureler … ve …’e karşı ayrı ayrı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 103 üncü maddesinin altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 13 yıl 5 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.05.2014 tarihli ve 2012/301 Esas, 2014/162 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 27.10.2021 tarihli ve 2021/21870 Esas, 2021/8734 Karar sayılı kararı ile hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde gerekçe içermemesi ve kabule göre de iddianamede sanık hakkında mağdurelere yönelik gerçekleşen bir eylemden bahsedilip, eylemlerin zincirleme şekilde işlendiğine dair usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından sanık hakkında tayin edilen temel cezalarda koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca artırılması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2021/547 Esas, 2022/304 Karar sayılı kararı ile sanığın mağdureler … ve …’e karşı ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. O yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanığın atılı suçu işlediğine dair mağdurelerin sonradan ortaya attıkları ve hiçbir delille desteklenmeyen soyut beyanları dışında somut delillerin bulunmadığından sanığın beraati yerine cezalandırılmasına karar verildiğine, mahkeme gerekçesinin yeterli,inandırıcı ve denetime olanak sağlayacak netlikte açıklıkta bulunmadığına ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurelerin beyanlarının çelişkili olduğuna, katılan anne Havva’nın mağdureler üzerinde baskı kurduğuna, anne Havva’nın eylemleri öğrenmesine rağmen adli makamlara başvuru yapmadığına, iddiaya konu eylemleri boşanma davasına konu yapmayıp boşanmadan sonra ortaya attığına, bu nedenlerle sanığın beraati gerektiğine, diğer yandan mahkeme gerekçesinin yeterli, inandırıcı ve denetime olanak sağlayacak netlikte bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Tüm dosya içeriği, sanık savunmaları, katılanların beyanları, tanık ifadeleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 6. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 29.05.2013 tarihli rapor içerikleri ile dosya kapsamında toplanan tüm delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; sanığın öz kızları olan katılan mağdurelere yönelik 2009 yılı yaz aylarında birlikte aynı evde kaldıkları sırada mağdurelerin cinsel organlarına ve memelerine dokunmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği kabul edilmiş, sanığın yargılama aşamalarında suçlamaları kabul etmemesine karşılık katılanların “Eski eş ve baba” konumunda olan sanığa iftira atması için bir neden bulunmaması, şikayetlerini boşanma davası sonuçlandıktan sonra yapmaları, katılan mağdurelerin suç tarihinden itibaren geçen uzun zamana ve yaşlarının artarak çocukluktan çıkıp reşit olmalarına rağmen şikayetlerinden ve önceki beyanlarından dönmemeleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun mağdurelerin ruh sağlıklarının bozulduğuna dair rapor içerikleri dikkate alındığında sanık savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek her iki mağdureye yönelik ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümlerde, olayın intikal şekli ve zamanı, katılan mağdurelerin aşamalarda başka delille doğrulanmayan soyut ve çelişkili anlatımları, gerek mağdure anlatımları ile gerekse de kendi içinde çelişen katılan anne Havva’nın beyanları, sanık ile katılan anne Havva arasında boşanma sonucunda gelişen husumet, tanık anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2021/547 Esas, 2022/304 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2023 tarihinde karar verildi.