Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/14730 E. 2023/3526 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14730
KARAR NO : 2023/3526
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.03.2020 tarihli ve 2019/215 Esas, 2020/137 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 103 üncü maddesinin altıncı fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 20 yıl 13 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.03.2020 tarihli ve 2019/215 Esas, 2020/137 Karar sayılı kararının sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 18.05.2021 tarihli ve 2020/8368 Esas, 2021/3487 Karar sayılı kararı ile “…Olayın intikal biçimi ve zamanı, mağdurenin aşamalarda olayın oluş şekli ile gerçekleştiği tarihlere yönelik çelişkili ve tutarsız beyanları, 16.07.2009 tarihinde dosyaya sunduğu dilekçe içeriği, mağdurenin babası …’un aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli ve 2021/382 Esas, 2022/308 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Özetle
Mahkemenin bozma ilamından önce ayrıntılı gerekçesine rağmen Yargıtay kararına direnilmeyerek beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olup bozmayı gerektirdiğine, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin 30.03.2009 tarihli ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu tarafından düzenlenen 03.12.2009 tarihli raporlarla mağdurenin maruz kaldığı cinsel istismar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunun tespit edildiğine, Mahkemenin bozma öncesi ayrıntılı gerekçeleriyle karar verip bozma sonrası hiçbir gerekçe sunmaksızın delil yetersizliği sebebiyle beraat kararı verdiğine, ayrıntılı gerekçe ve alınan Adli Tıp Kurumu raporuyla suçun işlendiğinin tespit edilmiş olduğuna, kararın kaldırılması talebine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdurenin dayısı olan sanığın evlerine gelerek evde bulunan … ablasına “…’yı ananesi çağırıyor, onu ananesine götüreceğim” diyerek evden aldığı ve birlikte ananesine gittikleri, ananesinin evde olmadığını görünce mağdurenin tek başına eve döndüğü sırada sanığın mağdureyi takip ederek evlerinin yanındaki duvarın bulunduğu yerde karşısına çıktığı, havanın karanlık olmasından da faydalanarak sanığın mağdurenin ağzını ve burnunu elleriyle kapatarak zorla üzerinde bulunan kıyafetlerini çıkarttığı, ağzını kapatması nedeniyle mağdurenin kısmen şuurunu yitirdiği ve sanığın mağdurenin cinsel organına kendi cinsel organını sokmak suretiyle cinsel istismar suçunu işlediği, sanığın olay mahallini terk ettiği, çıplak vaziyette kendine gelen mağdurenin üzerini giyerek kimseye gözükmeden yatağa yattığı, ancak sabah uyandığında banyo yapmak için kıyafetlerini çıkarttığında akşam yeni giymiş olduğu iç çamaşırının kanlı olduğunu gördüğü ve hemen çıkartıp çöpe attığı, bu olaydan korktuğu için kimseye bahsetmediği, dayısı olan sanığın bu olaydan bir süre sonra mağdurenin ananesinin evinde yalnız olduğu bir zamanda tekrar mağdureyle birlikte olmak istediği ve mağdurenin boğazını ısırdığı, giysilerini çıkartmaya başladığı, mağdurenin kendisine yapma etme diye yalvarmasına rağmen mağdurenin üzerine çullandığı, “Benim yaptıklarımı kimseye anlatsan dahi inanmazlar” diye söylediği, bu sırada fırsatını bulan mağdurenin sanığın kulağını ısırarak yanından kaçtığı iddiasıyla mağdurenin şikayetçi olduğu olayda, sanığın aşamalarda yapmış olduğu tüm savunmalarında özetle mağdura yönelik cinsel nitelikli bir eylem gerçekleştirmediği ve atılı suçu işlemediği şeklindeki savunması da nazara alınarak olayın intikal biçimi ve zamanı, mağdurenin aşamalarda olayın oluş şekli ile gerçekleştiği tarihlere yönelik çelişkili ve tutarsız beyanları, 16.07.2009 tarihinde dosyaya sunduğu dilekçe içeriği, mağdurenin babası şikayetçi …’un aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli ve 2021/382 Esas, 2022/308 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.