Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/14725 E. 2023/1038 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14725
KARAR NO : 2023/1038
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/741 E., 2021/2420 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, hükmün niteliği itibariyle 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.02.2021 tarihli, 2020/180 Esas, 2021/70 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/741 Esas, 2021/2420 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 12.11.2022 tarihli ve 9-2021/161271 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstemi;
Olay nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna, buna dair tedavi evraklarının getirtilmediğine, sanığın olay gününe dair HTS kayıtlarının temin edilmesi gerektiğine, olayın intikal sürecinin olağan olduğuna, mağdurun olay günü anlattıklarını annesinin video kayda aldığına ve bu kayıtlara itibar edilmeme nedeninin gerekçede belirtilmediğine, tanık beyanlarının alınmadığına, Aile Mahkemesi tarafından aldırılan sosyal inceleme raporuna neden itibar edilmediğinin gerekçede yer almadığına, mağdurun Çocuk İzlem Merkezinde (ÇİM) psikolojik sıkıntılar içerisinde ifade verdiğine, ÇİM görüntüleri ile ilgili alınan uzman görüşü ile ilgili mahkemece değerlendirme yapılmadığına, kamera kayıtlarının sağlıklı şekilde temin edilemediğine, sonuç olarak sanığın atılı suçu işlediğine, cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; sanığın aşamalarda alınan savunmaları, mağdur çocuğun beyanları, çocuk izlem merkezi raporu, boşanma dosyası ve tüm dosya ışığında somut olay değerlendirildiğinde; olayın gerçekleştiği yer olarak iddia edilen Cevahir AVM ve 212 AVM deki kamera görüntüleri alınarak incelendiği ve akabinde düzenlenen 12.02.2020 tarihli görüntü inceleme tutanağında iddia edildiği gibi sanık ile mağdurun tuvalete gittiklerine dair bir görüntüye ulaşılamadığı, mağdur ile sanığın birlikte alışveriş merkezinde gezerken görüldükleri, 10.12.2019 tarihinde Çocuk İzleme Merkezinde olayın sıcağı sıcağına alınan mağdurun ifadesinde; iddia olunan cinsel istismar olayının gerçekleştiğine dair hiçbir şey söylemediği gibi açıkça sanığın kendisinin özel bölgelerine dokunmadığını beyan ettiği, mağdurun ifadesine katılan adli görüşmecinin değerlendirme raporunda, mağdurun kendisini ifade etmede sorun yaşamadığının, söylem ve davranışlarının yaşına, gelişim düzeyine uygun olduğunun belirtildiği, yine her ne kadar katılan … tarafından Mahkememizde alınan beyanında, “Olay günü mağdurun tuvaleti olmadığı halde babası olan sanığın onu tuvalete götürdüğü, babasının parmağını poposuna soktuğunu söylediği bunun üzerine olayın şokunu yaşadığı ve bunu videoya aldığı, mağdur çocuğa bunu anlattırmaya çalıştığını, yine mağdurun 2,5 yaşlarındayken emzirdiği sırada katılanın göğsüne bir hareket yaptığı, bunu nereden öğrendin dediğinde mağdurun bunu bababadan öğrendim dediği, mağdur 2,5 yaşındayken şüphelenmeye başladığı, bunun üzerine gözlemlediği, sanığın çocuğu öperken yutkunarak şehvet ile öptüğü yanağından öperken dudağından öpmeye çalıştığı, bundan dolayı sanığı bazen dikkat etmesi için uyardığı” şeklindeki beyanlar da bulunmuş ise de bu beyanlarını destekler mahiyette somut delil, tanık ya da başkaca bir delilin dosyada bulunmadığı, katılan …’un sanık tarafından mağdur …’ya yapıldığı iddia edilen vahim istismar olayını öğrendiğinde mağduru herhangi bir sağlık kuruluşuna muayene için götürmediği, keza bu durumun Mahkmemizde alınan “adli rapor aldırmadığı” yönündeki beyanı ile de sabit olduğu,
2.Katılan … tarafından yapılan 10.12.2019 tarihli şikayet üzerine; olay günü iddia edilen Cevahir AVM ve 212 AVM deki kamera görüntüleri alınarak incelendiği ve 12.02.2020 tarihli CD çözümleme tutanağında iddia edildiği gibi sanık ile mağdurun tuvalete gittiklerine dair bir görüntüye ulaşılamadığı ve mağdurun alınan ifadesinde iddia olunan cinsel istismar olayının gerçekleştiğine dair hiçbir şey söylemediği gibi açıkça sanığın kendisinin özel bölgelerine dokunmadığını beyan etmesi nedeniyle sanık hakkında kamu davası açmayı gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediğinden bahisle 19.03.2020 tarihli İstanbul CBS 2019/217132 Soruşturma no, 2020/30213 Karar nolu kararı ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği ve söz konusu kararın İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/06/2020 tarih ve 2020/2104 D.İş sayılı kararı ile kesinleştiği, yaşandığı iddia edilen olay tarihinden 6 ay sonra Bakırköy 8. Aile Mahkemesi 2019/762 E sayılı dosyasında alınan 09.06.2020 tarihli Sosyal İnceleme Raporu yeni delil kabul edilmekle sanığın atılı suçtan cezalandırılması için açılan kamu davası açılmış ise de, 2014 doğumlu yaşı küçük çocuğun üstün yararı dikkate alınarak olayın sıcağı sıcağına soruşturma aşamasında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk İzlem Merkezinde Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan beyanı yeterli ve geçerli kabul edilmiş, bunun haricinde boşanma davasındaki Sosyal İnceleme Raporundaki değerlendirmeye itibar edilmemiş, mağdurun çelişkili beyanları haricinde iddia edilen cinsel istismar olayına dair görgü tanığı, kamera kaydı gibi somut delil bulunmadığı, sanığın aşamalarda özü itibariyle değişmeyen ve aksi ispatlanamayan inkara yönelik savunmaları, hayatın olağan akışı, olayın intikal şekli ve olayın sıcağı sıcağına alınan ilk beyan ile aradan geçen 6 ay gibi uzunca bir süre sonra alınan 09.06.2020 tarihli Sosyal İnceleme Raporuna konu beyanlar birlikte gözetildiğinde mağdurun aşamalarda esasa etkili olacak derecede çelişkili beyanlarının soyut ve başka delillerle desteklenmeyen ve taşıdığı çelişkiler nedeniyle olayı temsil etme ve aydınlatma elverişliliğine sahip olmadığının kabulü gerektiği, bu nedenle atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yetecek derecede ve tüm dosya kapsamında sanığın atılı suçu işlemediğini belirtir istikrarlı savunmalarının aksini ispat eder mahiyette her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut bir delilin elde edilemediği anlaşılmakla, sanığın suçu işlediği sabit olmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
07.12.2019 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen olayla ilgili müracaatın 10.12.2019 tarihinde yapılması, mağdurun 10.12.2019 tarihli çocuk izlem merkezinde alınan ifadesinde öz babası olan sanığın kendisine yönelik cinsel eyleminin olmadığını belirtmesi, kamera görüntülerinden sanıkla mağdurun olay yeri olarak belirtilen tuvalete gittiklerinin tespit edilememesi, sanığın aşamalardaki istikrarlı beyanları, 09.06.2020 tarihli sosyal inceleme raporunun olaydan yaklaşık altı ay sonra düzenlenmiş olması ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil olmadığından beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/741 Esas, 2021/2420 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2023 tarihinde karar verildi.