YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14655
KARAR NO : 2023/710
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI :
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında cinsel taciz suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/113 Esas, 2022/167 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ve cinsel taciz suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 13.09.2022 tarihli ve 2022/1570 Esas, 2022/1735 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafii ile katılan mağdure vekili, katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık müdafiinin temyiz istemi; özetle, mağdurenin cep telefonundaki silinmiş mesajların tamamının kurtarılması gerektiğine, olaydan sonra sanığın kendisine attığı mesajları kurtararak ibraz ettiğine, sanıkla rızası ile öpüştüğünün mesajlardan net bir şekilde anlaşılacağına, mesajlar getirilir ise sanığın suçsuz olduğunun anlaşılacağına, olaydan sonra mağdurenin anne ve babasının nasıl ifade verirsek sanık nasıl daha çok ceza alır diyerek tanıdıkları bir polise danıştıklarını, o polisin yönlendirmesiyle karakola giderek ifade verdiklerini, bu polisin tanık olarak dinlenilmesi gerektiğine, tanık Melahat’ın ifade vermek için duruşma salonunun önünde beklerken katılanlar tarafından tehdit edildiğini, katılanları ölümle tehdit ve adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından şikayet ettiklerini, bu soruşturma sonucunun sorulması gerektiğine, olay anında arabanın hastane yakınında mağdurenin evine yakın, yaya trafiğinin yoğun olduğu bir sokak ağzında park halinde bulunduğunu, mağdurenin en ufak bir bağırmasının bile aracın yanından geçenler tarafından duyulup derhal olaya müdahale edilebilecek konumda olduğunu, bu nedenle olay yerinde keşif yapılması gerektiğine, araç üzerinde tespit ve keşif yapılması gerektiğine, savunma haklarının ellerinden alındığına, olayın zorla olmadığına, ortada bir suç olmadığına, mağdurenin rızası dışında öpüldüğünün kabulü halinde bile Yargıtay içtihatları gereğince sanığın eyleminin sarkıntılık boyutunda kalmış olduğuna, sanığın mesajlarının karısının olayı duymaması için olduğuna, mesajların sanığın olayda zor kullanıldığı şeklinde yorumlanmasının delillerin takdirinde hata olduğuna, Yargıtay kriterlerine göre mağdurenin anlatımlarına itibar edilemeyeceğine, eksik inceleme ile kovuşturma ve suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle kararın bozulmasına sanığın beraatine ve tahliyesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
2. Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi; özetle, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine, sanığın üzerine atılı suçlar yönünden indirimsiz ve üst sınırdan cezalandırılması, usul ve yasaya kararın bozulması istemine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. İlk derece Mahkemesince cinsel taciz suçu yönünden, dosya içerisindeki sanık tarafından da doğrulanan mağdure ile sanık arasındaki konuşma içeriklerini içerir ekran görüntüsü tetkik edilerek,
sanığın farklı günlerde birden fazla 24.01.2022 tarihinde saat 21.04’te mağdura “Sen neden bu kadar çok tatlısın”, 25.01.2022 tarihinde saat 06.37’de “Tatlı kız uyudun mu”, aynı gün saat 09.18’de ” Günaydın canım kendine geldin mi “, saat 09.22’de” Öpüyorum seni kocaman” şeklindeki mesaj atma eylemi dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği,
2. İlk derece Mahkemesince çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden, 09.11.2005 doğumlu katılan mağdurenin sanığın ortağı olduğu iş yerinde çalıştığı, suç tarihi olan 31.01.2022 günü sanığın katılan mağdure ile birlikte dosyada dinlenen tanıkları evlerine bırakmak amacıyla aracına aldığı, katılan mağdurenin evinin bulunduğu mahalleye yaklaşınca katılan mağdure dışında araçta bulunan kişilerin indiği, araçta katılan mağdure ile sanığın kaldığı, saat 19.00 sıralarında araçla katılan mağdurenin evinin bulunduğu yerin karşı sokağında bulunan sokağa geldiklerinde sanığın aracı durdurduğu, sanığın şoför koltuğundan kalkarak arka koltukta bulunan katılan mağdurenin yanına geldiği, sanığın katılan mağdureye yanaşarak birden sarıldığı ve katılan mağdureden de kendisine sarılmasını istediği, katılan mağdurenin karşı çıkmasına rağmen eylemlerine devam ederek boynunun iki yanından öpmeye ve ısırmaya başladığı, katılan mağdurenin ise bu sırada sanıktan kurtulmaya çalıştığı sanığın kendisini sıkıca tuttuğu için araçtan çıkamadığı, sanığın katılan mağdureyi öpüp ısırdıktan sonra katılan mağdureyi kendisine doğru çektiği ve üzerine çıkarak kendisini öpmesi halinde gitmesine izin vereceğini söylediği, katılan mağdurenin bunu kabul etmediği, sanığın katılan mağdureyi dudağından öptüğü, sanığın katılan mağdureden tekrar kendisini öpmesini istediği ve yeniden öpmeye çalıştığı, katılan mağdurenin tekrardan karşı çıkmasının akabinde sanığın bu sefer cinsel organını katılan mağdurenin cinsel organına doğru bastırdığı, daha sonra sanığın katılan mağdureye yaşananların aralarında kalacağını tembihlediği ve katılan mağdurenin kabul etmesi üzerine sanığın katılan mağdureye sıkıca sarıldığı, katılan mağdurenin canının acıdığını ve kendisini bırakmasını söylemesi üzerine sanığın katılan mağdureyi bıraktığı ve bu suretle katılan mağdurenin araçtan inip evine gittiği, olay günü korktuğu için kimseye bir şey söyleyemediği, ertesi gün boynunun her iki tarafında morluk olması sebebiyle olayı annesine anlattığı ve 03.02.2022 günü karakola annesi ile giderek şikayetçi oldukları olayda, olayın intikal şekli ve zamanı, katılan mağdurenin istikrarlı anlatımları, dosya içerisinde bulunan olaydan sonra intikalden önce sanık ile katılan mağdure arasındaki konuşmaları içeren ekran görüntüleri, adli tıp kurumu raporu, katılan mağdure ile sanık arasında önceye dayalı bir husumetin bulunmayışı, savunma göz önüne alınarak sanığın eylemlerinin bir bütün halinde süreklilik gösterdiği ve bu itibarla eyleminin sarkıntılık boyutunu aştığının kabulü ile sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesice Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yararına vekalet ücretine hükmedilerek, hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Cinsel Taciz Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında cinsel taciz suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
B. Sanık Müdafii ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiş, hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Cinsel Taciz Suçu Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle 5271 sayılı Kanun 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 13.09.2022 tarihli ve 2022/1570 Esas, 2022/1735 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.