Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/13715 E. 2023/1701 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13715
KARAR NO : 2023/1701
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında mağdureye karşı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları için öngörülen cezanın türü ve miktarı ve sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında, mağdureye karşı, nitelikli cinsel saldırı suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli ve 2021/92 Esas, 2022/113 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında;

a) Sanık …’ın mağdureye karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 inci maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) ve (d) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca 21 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna,

b) Sanık …’ın mağdureye karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine,

c) Sanık …’un mağdureye karşı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 15.06.2022 tarihli ve 2022/877 Esas, 2022/1010 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık … ve müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz istemi
Sanığın suçu işlemediğine, DNA raporlarının karışmış olabileceğine, sanığın mağdurenin akıl rahatsızlığını bilmediğine, ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık …’ın üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine, beraat kararlarının usul ve kanuna aykırı olduğuna, Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece “Yukarıda özetlenen deliller ve tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucunda;
Sanıklar … ve … hakkında fikir ve eylem birliği içerisinde zihinsel olarak engelli olan ve beden ve ruh sağlığı bakımından kendini koruyamayacak halde bulunan mağdur …’i bıçakla tehdit ederek ellerini bağladıkları, akabinde sanık …’ın organ sokmak suretiyle mağdura nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu, bu esnada sanık …’ın da olay yerinde gözcülük yaptığı iddialarıyla sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından cezalandırılması maksadıyla kamu davası ikame edilmiştir.
Kiraz Devlet Hastanesinin 24/06/2020 tarihli yazısına göre; Mağdur …’ün hastaneye başvurduğu 08/07/2019 tarihinde muayene edildiği ve muayene sonucunda 27-28 hafta gebelik haftasına sahip olduğunun belirtildiği, bu durumda gebeliğin 27 hafta olduğu kabul edildiğinde muhtemel ilişki tarihi 31.12.2018-13.01.2019 tarihleri arası, gebelik 28 hafta kabul edildiğinde muhtemel ilişki tarihi 24.12.2018-07.01.2019 tarihleri arasında olacağını, Her iki gebelik haftası birlikte değerlendirildiğinde mağdur …’ün uğradığı cinsel saldırıya ilişkin suçun işlendiği tarihin 24.12.2018- 13.01.2019 tarihleri arasında olmasının muhtemel olduğunun bildirildiği,
Kiraz Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/486 D.iş sayılı kararı doğrultusunda mağdur, mağdurun bebeği …. ile sanıklar … ve …’ın saç, tükürük ve tırnak örneklerinin alındığı, Kiraz CBS’nin 01/08/2019 tarihli Kodlama Tutanağına genetik incelemelerde kullanılmak üzere göre sanık …’a KOD A, Sanık …’a ise KOD B kodlarının verildiği ;
İzmir Adli Tıp İhtisas Kurulu Biyoloji İhtisas Dairesinin 20/11/2019 tarihli raporuna göre; Mağdur …’den olan küçük …’e ait profili ile baba olduğu iddia edilen KOD A (…)’ya ait DNA profilinin karşılaştırılmasının yapıldığı, KOD A(…)’nın küçük …’in için Biyolojik Babalığın Reddedildiği,
İzmir Adli Tıp İhtisas Kurulu Biyoloji İhtisas Dairesinin 09/12/2019 tarihli raporuna göre; Mağdur …’den olan küçük …’e ait profili ile anne … ve baba olduğu iddia edilen KOD B (…)’ye ait DNA profilinin karşılaştırılmasının yapıldığı, KOD B (…)’nin %99,99 ihtimalle … …’in Biyolojik Babası olabileceğinin tespit edildiği,
Dosya kapsamında bulunan mağdur … hakkındaki 14/03/2013 tarihli Ödemiş Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre;
Mağdurun muayenesinde orta derecede mental refarde puan aralığında fakat kazanılan beceriler ve klinik gözleme göre hafif mental retardasyon olduğu, tanısının Hafif Zeka Geriliği ve özür oranının %50 olduğunun belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun 27 Ocak 2021-0318 Karar numaralı raporuna göre ;
Mağdur …’in yapılan muayenesinde Hafif- Orta derecede Zeka Geriliği saptandığı, adli tahkikat dosyasının incelenmesinde kendisinde saptanmış olan ve hayatının ilk yıllarından başlayıp ömrü boyunca devam edecek olan bu zeka geriliğinin mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmadığı, bu zeka geriliğinin, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına mani olacak mahiyet ve derecede olduğu dolayısıyla; …’in 2019 yılı Ocak ayında (adli tahkikat evrakına göre) mağduru bulunduğu olayda, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden muktedir olamayacağı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca ilk bakışta anlaşılamayabileceği ancak yakın tanıyanlarca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği, beyanlarına ana hatları ile itibar edilebileceğinin belirtildiği,
Kiraz İlçe Jandarma Komutanlığının 31/12/2021 tarihli araştırma tutanağına göre; yapılan araştırmalarda … isimli şahsın Ocak 2019 tarihinden önce … isimli şahsın evine devamlı olarak gittiğinin belirtildiği,
Katılanın 05/04/2022 tarihli duruşmamızdaki beyanında; Kızım … olaydan sonra kendiliğinden eve gelmişti, bir köylü veya tanıdık biri tarafından getirilmedi, kızımın komşuya sığındığı yönündeki beyanı da doğru değildir. Sanık … babamın amcasının torunudur, …’ın evi bizim eve 150-200 metre ötededir, yürüyerek 2 dakika civarında ulaşılabilir, sanık bizim eve yeri geldiğinde 15 günde bir yeri geldiğinde ayda bir gelir, oturur çay içer, sanık … kızım …’ü tanır ve bilir, benim kızımın engelli olduğunu bilir, bizim köydeki diğer insanlar da ben kızımın akli yönden engelli olduğunu bilirler, birlikte bulunduğumuz ortamlarda da … beni … ile görmüşlüğü de vardır, hatta ben kahvede olduğum zaman sanık beni aradığında kahvede olduğumu da belirttiğimde bizim eve gider, hanım da ona çay da yapar, … de bu durumda evde de olduğu oluyor, kızımın dış görünüşü itibariyle normal görünümündedir ancak konuşunca akli arızası olduğu anlaşılmaktadır, üstü başı dağınık bir kız değildir, bazen normal haldedir, bazen de sinirlenince kadın haliyle de küfürler etmektedir, elindeki cisimleri yere çarptığı da oluyor, olay gününde annesinden habersiz ipi almış çalı … toplamaya gitmiş, normalde hayvan işine veya dışarıdaki işine göndermeyiz, … bizim eve geldiğinde … ile hoş geldin hoşgittin şeklinde konuşmaları olmuştur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce mağdurun ifadesinde geçtiği üzere cinsel saldırıya uğradıktan sonra bir köylü tarafından elbiseleri giydirilerek babasına teslim edilip edilmediği ve …. isimli şahsa sığınıp sığınmadığına ilişkin araştırma yapılması istenmiş bu doğrultuda Kiraz İlçe Jandarma Komutanlığının 14/03/2021 tarihli araştırma tutanaklarına göre; mağdurun babası …’in kızının eve kendi başına geldiğini, getiren kimsenin olmadığını beyan ettiği, muhtarlığa sorularak yapılan araştırmada …’in kimse tarafından babasına teslim edilmediğinin, hamile kalana kadar ailesinin dahi durumdan haberi olmadığının belirtildiği, …’nun da mağdurun kendisinden yardım istemediğini ve sığınma talebinde bulunmadığını belirttiği, katılan …’un mahkememizde alınan beyanında kızı …’un olaydan sonra kendiliğinden eve geldiğini, bir köylü veya tanıdık biri tarafından getirilmediğini, kızının komşuya sığındığı yönündeki beyanın doğru olmadığını beyan etmiştr.
Mağdur … 08/07/2019 tarihli Kiraz Cumhuriyet Başsavcılığında avukat huzurunda alınan beyanında; köyde keçi güderken yanına sanık …’un geldiğini, etrafta başkaca kimsenin olmadığını, sanık …’un elinde bıçak olduğunu ve kendisinin ellerini kara bir iple bağladığını, daha sonra ise alt tarafındaki kıyafetlerini çıkararak organ sokma suretiyle cinsel saldırıda bulunduğunu belirtmiştir. 08/08/2019 havale tarihli mağdur …’ün babası olan katılan … dilekçesinde; kızı olan mağdur …’ü korkuttukları için ifadesinde yalan söylediğini, bu nedenle yeniden ifadesinin alınmasını talep etmiştir. Ayrıca tanık olarak bilgisine başvurulan mağdur …’ün abisi …., Kiraz CBS’de 07/07/2019 tarihinde verdiği ifadesinde; …’ün kendisine …’in …’de tecavüz ettiğini anlattığını, kardeşinin ayrıntılı olarak yeniden ifadesinin alınmasını istediğini belirtmiştir.
Mağdur … 15/10/2019 tarihli İzmir Cumhuriyet Başsavcılığında avukat ve sosyal hizmet uzmanı huzurunda alınan beyanında ise; olay tarihinde ben … mevkiinde keçilerimizi otlatırken benim bulunduğum yerin kendilerini köyden tanıdığım … ve … isimli şahıslar benim yanıma geldiler. …’ın elinde bir bıçak vardı. Bu bıçağı bana göstererek beni korkuttu. Daha sonra … cebinden çıkardığı kalın bir ip ile benim ellerimi arkadan bağladı. Daha sonra benim alt tarafımdaki giysimi ve külodumu çıkartarak çıplak hale getirdi ve beni yüzüstü yere yatırdı. Daha sonra benim arkama geçerek bana cinsel saldırıda bulundu ve bana tam anlamıyla cinsel tecavüzde bulundu. Ben ellerim bağlı olduğu için ve bıçak ile tehdit edildiğim için korktum ve önce sesimi çıkaramadım. Daha sonra bağırıp yardım istemek istedim. Ancak … benim ağzımı kapatarak bağırmama engel oldu. … bana cinsel tecavüzde bulunurken … biraz uzakta dikilerek bizi oradan seyretti. …’ın cinsel saldırısı devam ederken bizim bulunduğumuz derenin hemen yakınındaki yoldan bizim köyde oturan bir adam yaya olarak gelince … beni bıraktı ve koşarak kaçıp uzaklaştı. …’da … ile birlikte koşarak gözden kayboldu. Yoldan gelen bizim köyümüz olan Yukarı … köyünde oturan şu anda ismini bilmediğim bir adam beni gördü ve yanıma geldi. Benim bağlı olan elimi çözdü. Altıma külodumu ve pantolonumu giymeme yardım etti. Daha sonra beni tanıdığı için köye götürüp babama beni teslim etti. Bana cinsel saldırıda bulunan şahıs köyden tanıdığım … isimli kişidir. Olay sırasında … isimli şahıs sadece …’ın yanında bulundu. Herhangi bir şeye karışmadı. Ancak … bana karşı cinsel saldırıda bulunurken …’da uzaktan bizi seyretmişti. …’dan sonra …’da bana cinsel saldırıda bulunmak için bekliyordu. Çünkü … saldırıda bulunmadan önce … ile bu hususta aralarında konuşmuşlardı. Yoldan gelen şahıs yüzünden beni o şekilde bırakıp kaçtılar. Ben Kiraz savcılığındaki ifademde …’in beni bıçakla tehdit ettiğinden ve daha sonra da aynı şekilde cinsel saldırıda tekrar bulunacağından korktuğum için onun ismini ifademde vermemiştim. Şimdiki ifadem daha doğrudur. Ayrıca beni olay yerinde bulan kişi köylümüzdür. Ancak ismini hatırlamıyorum şeklinde belirtmiştir.
Mağdure …’ün mahkememiz yargılamasının 4 nolu celsesinde, soruşturma aşamasında dinlenmiş olması, soruşturma aşamasındaki beyanlarının içeriği, dosya kapsamındaki deliller ve 3. Celse dinlenmek üzere hazır bulunduğu esnada psikolog beyanı itibariyle dinlenmesinin yerinde olmayacağı yönündeki görüşü de dikkate alınarak yeniden dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Sanık … yargılama aşamasında özetle ; üzerine iftira atıldığını, mağdureye yönelik herhangi bir cinsel eyleminin olmadığını, diğer sanık ile olay tarihinde herhangi bir iletişiminin olmadığını, ATK raporunun hatalı olabileceğini, mağdure ile akraba olduklarını, bayramdan bayrama mağdurun babası olan …’un evine gittiğini, mağdur ile sadece selamlaştığını, mağdur …’ün engelli olduğunu bilmediğini, köy kahvehanesi ortamında akıl yönünden rahatsız olduğunu duymuşluğunun olduğunu,atılı suçlamayı kabul etmediği,
Sanık … yargılama aşamasında özetle ; mağdurun kendisine iftira attığını, mağdur ile ilkokulu beraber okuduklarını, mağdur ile komşu olduklarını, mağdurun aklından rahatsız olduğunu ilkokuldan beri bildiğini, herhangi bir husumetinin bulunmadığını, diğer sanık …’ı aynı köyden oldukları için tanıdığını, 3-5 senede bir gördüğünü, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği,
Sanık …’in üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçu yönünden :
Mağdur …’ün hastaneye başvurduğu 08/07/2019 tarihinde muayene edildiği ve muayene sonucunda 27-28 hafta gebelik haftasına sahip olduğunun anlaşıldığı, İzmir Adli Tıp İhtisas Kurulu Biyoloji İhtisas Dairesinin 09/12/2019 tarihli raporuna göre sanık …’ın ,Mağdur …’den olan çocuk …’in %99,99 ihtimalle Biyolojik Babası olabileceğinin tespit edildiği, Mağdur …’ün olay tarihinde … mevkiinde keçileri otlatırken yanına köyden tanıdığı … ve … isimli şahısların geldiğini, …’ın elinde bir bıçak olduğunu, Bu bıçağı göstererek kendisini korkuttuğunu, Daha sonra …’ın cebinden çıkardığı kalın bir ip ile ellerini arkadan bağladığını, alt tarafındaki giysi ve külodunu çıkartarak kendisini yüzüstü yere yatırdığını, sonra arkasına geçerek kendisine organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğunu, bıçakla tehdit edildiği ve elleri bağlı olduğu için karşı koyamadığını, …’ın ağzını kapattığı için bağıramadığını beyan ettiği, sanık …’ın söz konusu eylemleri ve ATK raporunu kabul etmediği, İzmir ATK Biyoloji İhtisas Dairesinin raporu uyarınca mağdur …’ün çocuğunun biyolojik babasının sanık … olduğunun sabit olduğu bu durumun mağdur …’ün sanık … tarafından kendisine cinsel saldırıda bulunulduğuna yönelik beyanlarını doğrular nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu raporu içeriğine göre mağdurun beyanlarına ana hatları itibari ile itibar edilebileceğinin belirtildiği hususları göz önüne alınarak mahkememizce mağdur …’ün sanık …’a yönelik beyanlarına itibar edildiği,
Sanık …’ın mağdureye yönelik eylemini bıçak kullanarak korkutmak suretiyle gerçekleştirdiği, ayrıca Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun 27 Ocak 2021-0318 Karar numaralı raporuna göre mağdur …’ün mağduru bulunduğu olayda, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden muktedir olamayacağı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca ilk bakışta anlaşılamayabileceği ancak yakın tanıyanlarca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceğinin belirtildiği, sanık …’ın da dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, kolluk araştırma tutanakları ve katılan …’in beyanları dikkate alındığında mağdurun ikamet ettiği eve sürekli olarak gidip geldiği, mağdurun babası ile akraba olduğu, aynı köyde ikamet ettikleri, sanık …’ın yargılama aşamasında köy kahvehanesinde mağdurun akıl hastalığının olduğunu duyduğu şeklindeki tevil yollu ikrarı dikkate alındığında sanık …’ın ATK raporunda belirtildiği şekilde mağduru yakınen tanıdığı ve mağdur ile tekrarlayan görüşmelerde bulunduğu dolayısıyla mağdurun zeka geriliğini bildiği kanaatine varıldığı, açıklanan gerekçelerle sanık …’in organ sokmak suretiyle işlediği sabit olan cinsel saldırı eylemini, kendisini ruhen ve bedenen savunamayacak durumda bulunan mağdura karşı silah niteliğini haiz olan bıçak kullanarak işlediği anlaşılmıştır. Davaya konu eylemde birden fazla nitelikli halin gerçekleştirilmesi nedeniyle sanığın cezasında teşdit uygulanmış ve sonuç olarak sanık …’ın TCK 102/2,102/3-a-d maddelerinden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’in üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden:
Her ne kadar sanık … hakkında nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması talep edilmişse de , sanık …’ın mahkememizce itibar edilen mağdur …’ün anlatımına göre mağduru bıçak ile korkuttuğu ve ellerini arkadan bağlayarak organ sokmak suretiyle cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği, cinsel saldırı eyleminden sonra olay yerinden uzaklaştığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarının cinsel saldırı suçunun işlenmesinden önce veya sonra herhangi bir şekilde mağdurun hürriyetinin kısıtlanmadığı, yalnızca cinsel saldırı eylemi boyunca hürriyetin sınırlandığı hallerde hürriyeti tahdit suçunun oluşmayacağı yönünde olduğu, dosya kapsamı dikkate alındığında sanığın cinsel saldırı eylemi dışında herhangi bir zamanda mağdurun hürriyetini sınırlandırmadığı anlaşıldığından koşulları oluşmayan nitelikli hürriyeti tahdit suçu açısından CMK 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
Sanık …’ın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden :
Her ne kadar mağdur …, olay tarihinde ben … mevkiinde keçileri otlatırken bulunduğu yere kendilerini köyden tanıdığıı … ve … isimli şahısların geldiğini, …’ın bıçak ile kendisini korkutup, ellerini bağladıktan sonra cinsel saldırıda bulunduğunu, … kendisine tecavüzde bulunurken …’un biraz uzakta dikilerek seyrettiğini, Olay sırasında …’un sadece …’ın yanında bulunduğunu, herhangi bir şeye karışmadığını, ancak …’dan sonra …’un da kendisine cinsel saldırıda bulunmak için beklediğini, bu hususta … ile …’un aralarında konuşma geçtiğini belirtmişse de dosya kapsamında alınan ATK raporları, Hts kayıtlarına göre sanık … ile görüşme yaptığına dair bir bulgunun olmaması, tanık beyanları, sanık …’ın sanık …’la olay gününde ve öncesinde görüşmediğine yönelik beyanı, yukarıda açıklanan kolluk araştırma tutanaklarının içerikleri dikkate alındığında sanık …’un savunmalarının aksinin kanıtlanamadığı, dosya kapsamında sanığın gerçekleştirdiği iddia edilen eylemlere dair başkaca inandırıcı ve mahkumiyete yeterli delil bulunmadığından sanığın üzerine atılı suçlar yönünden CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.” şeklinde kabul edilmiştir

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer verilen; “On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 15.06.2022 tarihli ve 2022/877 Esas, 2022/1010 Karar sayılı kararında sanık … müdafii ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.