Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/12629 E. 2023/6009 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12629
KARAR NO : 2023/6009
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/806 E., 2021/978 K.
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi

İlk Derece Mahkemesince sanığın cinsel taciz suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair 07.03.2019 tarih ve 2018/621 Esas, 2019/177 Karar sayılı ilama ilişkin mağdur … … vekili ile sanık müdafiinin istinaf talepleri üzerine hükmün sanık aleyhine bozulmasının ardından söz konusu karara direnme yetkisi bulunmayan ve kanunen uymak zorunda olan İlk Derece Mahkemesince cinsel taciz suçundan dolayı sanığın 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kurulan hükmün aslında Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş bir karar olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, esas olarak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi sırasında tespit edilen hukuka aykırılıklar karşısında 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılmak suretiyle yapılacak yargılama sonucunda esasa ilişkin yeni hüküm kurulması gerektiği ve bu kapsamda bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince kurulan yeni hükmün temyizi kabil olduğu belirlenmekle;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2018/3763 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında hayasızca hareketler suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 225 inci maddesi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2019 tarihli ve 2018/621 Esas, 2019/177 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 26.11.2019 tarihli ve 2019/1394 Esas ve 2019/387 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile özetle “yargılamaya esas 22/10/2018 tarihli iddianameyle sanık hakkında müştekiler …, … … … ve …’a karşı eylemleri nedeniyle dava açıldığı, … ve … isimli çocukların ise iddianamede mağdur olarak gösterilmediği ve yaşı küçük adı geçen mağdurlara yönelik eylemle ilgili dava açılmadığı halde, sanık hakkında adı geçen yaşı küçük mağdurlara yönelik eylemleri ile ilgili olarak usulüne uygun dava açtırılması sağlanılıp bu dosya ile istinafa konu dosyanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken” nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.

4. İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine sanık hakkında cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, açılan davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

5. İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2020 tarihli ve 2019/577 Esas, 2020/157 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, ikinci fıkrasının (e) bendi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan mağdur … vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.09.2022 tarihli ve 9-2021/116558 sayılı temyiz isteminin reddi görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdur … Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığa verilen ceza miktarının az olduğuna ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın eylemini cama yakın yerde ve mağdurlara yönelik yaptığına dair delil olmadığına, sanık lehine olan hiç bir hükmün uygulanmadığına, katılanların kararı istinaf etme hakkı olduğuna, mağdur vekilinin istinaf dilekçesi veremeyeceğine ve istinaf kararının esasa yönelik hüküm içermediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mahkemece iddia, savunma, mağdurlar ve katılanlar beyanı, birleşen dosya ile tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde mağdurlar ile katılanların ikametlerinin balkonunda, katılan … ile şikayetçi …’in birlikte oturdukları, katılan …’un ise ikametinde bulunduğu sırada, sanığın katılanlar ve mağdurların ikametlerinin karşısında bulunan binada boya işi yaptığı, akabinde balkondan görülebilen bir odaya geçen sanığın mağdurlar ile, şikayetçi … ve katılan …’ye yönelik olarak cinsel organını pantolonun dışına çıkararak mastürbasyon yapmaya başladığı, sanığın mastürbasyon yapma eyleminin mağdurlar, şikayetçi ve katılanlar tarafından görüldüğü, sanık her ne kadar inkar etse de mağdurlar, katılanlar ve şikayetçi beyanlarından olayın bu şekilde gerçekleştiği kabul edilmiş, eylemine uyan cinsel taciz suçundan cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Sanığın eylemi cinsel taciz ve çocuğa karşı cinsel taciz suçunu birlikte oluştursa da daha ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmasına başlanmış, nitelikli hale teselsül uygulanmıştır. Yine sanık eylemini hedef gözeterek gerçekleştirdiğinden fikri içtima kuralı gereğince daha ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmış, ayrıca hayasızca hareketlerde bulunma suçundan hüküm kurulmamıştır.

2. Sanık hakkında mağdurlar, katılan ve şikayetçiye yönelik üzerine atılı cinsel taciz suçundan sabit bulunan eylemine uyan fiil ve hareketinden dolayı suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği zaman ve yer, suç sebep ve saikleri sanığın kastının yoğunluğu göz önünde bulundurularak teşdiden hüküm kurulmuş, eylemini teşhir suretiyle işlediği anlaşılmakla cezasından yarı oranında arttırım yapılmış, sanığın eylemini birden fazla kişiye karşı tek bir fille gerçekleştirdiği anlaşıldığından zincirleme suç hükümlerince hükmolunan cezadan takdiren 2/4 oranında artırım yapılmış ve ayrıca sanığın dosyaya yansıyan sosyal kişiliği ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak takdiri indirim hükümleri uygulanmamıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında cinsel taciz suçu yönünden mağdur … … vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun sair hususlar yönünden reddine karar verilerek sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasında artırım yapılırken 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle hangi fıkrasının uygulandığı karar yerinde gösterilmeyerek 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinini altıncı fıkrasına aykırı davranılması, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, ikinci fıkrasının (e) bendi uygulanarak belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası uyarınca 2/4 oranında arttırım yapılması sonucu hesap hatası yapılarak 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmişse de bu hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyip düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükmün 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulandığı 3. Fıkrasında yer alan ” 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası” ibaresinden hemen sonra gelmek üzere “delaletiyle 43 üncü maddesinin birinci fıkrası” ibaresinin hükme eklenilmesi ve yine hükmün 3. Fıkrasında yer alan “2 YIL 3 AY HAPİS CEZASI” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1 YIL 15 AY HAPİS CEZASI” ibaresinin eklenilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkeme hükmünün 5237 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi delaleti ile aynı Kanun’un 303 üncü maddesi uyarınca HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alıp, 1/4’ten 3/4 oranına kadar cezada artırım yapılmasını öngören düzenlemeye göre müsnet suçtan verilen cezada söz konusu maddeye göre artırım yapılırken ve müsnet suçtan dolayı sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar nazara alınarak somut gerekçe gösterilmesi gerektiği gözetilmeden kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçeyle teşdit uygulanması ve aynı Kanun’un 62 nci maddesinde düzenlenen takdiri indirim uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararların da gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda dosya kapsamıyla uyuşmayan “Sanığın dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği ile suçun işlenmesindeki özellikler” şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli gerekçe niteliği taşımadığı gözetildiğinde bu hususta denetime elverişli gerekçe içerecek şekilde hüküm kurulması gerekirken adlî sicil kaydı olmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği bulunmayan sanık hakkında yetersiz gerekçeyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

2. Bozma sebebine göre Tebliğnamede temyiz isteminin reddini isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan mağdur … … vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 24.06.2021 tarihli ve 2021/806 Esas, 2021/978 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.10.2023 tarihinde karar verildi.