Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/12495 E. 2023/1953 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12495
KARAR NO : 2023/1953
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
KARAR : Direnme

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2021/565 Esas, 2022/109 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 18.10.2021 tarihli ve 2021/13417 Esas, 2021/8463 Karar sayılı bozma kararına karşı direnme kararı verildiği anlaşılmakla, bozma kararına karşı verilen direnme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesine, 7165 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile eklenen, üçüncü fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz yoluna tabi olduğu belirlenmekle;

Mahkemece verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin direnme kararını temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.09.2019 tarihli ve 2018/178 Esas ve 2019/371 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 ve 62 nci maddeleri uyarınca neticeten 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 19.12.2019 tarihli ve 2019/2081 Esas, 2019/534 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 18.10.2021 tarihli ve 2021/13417 Esas, 2021/8463 Karar sayılı bozma kararıyla; ”olayın oluş şekli, mağdurenin aşamalarda olay örgüsüne ilişkin ayrıntı içermeyen soyut ifadeleri, intikalden sonra sanığın eşi olan …’nin boşanma davası açması nedeniyle taraflar arasında husumet oluşması, tanık anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ve 2021/565 Esas, 2022/109 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca önceki hükümde direnilmesi ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 ve 62 nci maddeleri uyarınca neticeten 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurenin annesi tarafından yönlendirildiği, maddi beklentilerle sanığa iftira atıldığı, henüz olaylar olmadan önce eşinin sanığa “Kork benden” diyerek tehdit ettiği, sanığın eşinin şikayetten sonra boşanma davası açtığı ve boşanma dilekçesinde istismar olayına hiç değinmediği, sanığın eşinin şikayetini geri çekmesinin dahi çelişkili bir durum olduğu, kabul etmemekle birlikte 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulamasının hatalı olduğu, daha önce istismar durumu gerçekleşmişse neden şikayet konusu yapılmadığının anlaşılamadığı, sanık hakkında bilgisayarında porno izlediği iddia edildiği ancak sanık talep etmesine ve teknolojiyle hiçbir zaman arasının iyi olmamasına rağmen ne bilgisayar ne de cep telefonu üzerinde inceleme yapılmadığı, suçun işlendiği gün herhangi bir tanığın ses ya da gürültü duymadığı, yine kabul etmemekle birlikte suçun sarkıntılık aşamasında kaldığı, lehe hükümlerin uygulanması talebinin mahkemece karşılanmadığı, mağdurenin soyut beyanları dışında dosyada delil bulunmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi çerçevesinde sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Eylemini öz evladına karşı gerçekleştiren sanık hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanmasının hatalı olduğuna ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Eylemini öz evladına karşı gerçekleştiren sanık hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanmasının ve hapis cezasının teşdiden verilmemesinin hatalı olduğu, kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, mağdurenin öz babası olduğu ve on iki – on üç yaşlarından itibaren zaman zaman yanına gelerek kıyafetlerinin üzerinden kalçasına dokunup, göğsünü ve vajinasını okşayarak öptüğü, şikayet tarihinde mağdurenin evde yalnız olduğu, banyo yaptıktan sonra odasına geçtiğinde sanığın eve geldiği, sanığın mağdurenin odasına girmek için kilitli olan kapıyı zorladığı, mağdurenin üzerini giyindikten sonra oda kapısını açtığı, evin içinde iç çamaşırları ile dolaşan sanığın mağdurenin yanına oturduğu, “beni neden sevmiyorsun” diye sorduğu ve mağdureye sarılarak, yüzünden, saçlarından, kulaklarından ve boynundan öptüğü, mağdurenin çöp dökme bahanesi ile mutfağa gittiği, mağdure döndükten sonra yine aynı hareketlerine devam ederek, “Benden iğreniyor musun” diye sorduğu, mağdurenin lavaboya gidip dönmesinin akabinde de saçlarından, yanağından, boynundan ve kulaklarından öpmeye devam ettiği, bu suretle üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan deliller; Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanık savunması, katılan mağdure ve katılan beyanları, tanık anlatımları, adli görüşme raporu ve kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanaklarından ibarettir.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin direnme kararı; olayın oluş şekli, mağdurenin aşamalarda olay örgüsüne ilişkin ayrıntı içermeyen soyut ifadeleri, intikalden sonra sanığın eşi olan …’nin boşanma davası açması nedeniyle taraflar arasında husumet oluşması, tanık anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında yerinde görülmemiş ve Tebliğnamede onama isteyen düşünceye aynı gerekçeyle iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ve 2021/565 Esas, 2022/109 Karar sayılı direnme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 18.10.2021 tarihli ve 2021/13417 Esas, 2021/8463 Karar sayılı bozma kararının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,

04.04.2023 tarihinde karar verildi.