Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/12364 E. 2023/3426 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12364
KARAR NO : 2023/3426
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/59 E., 2022/277 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (mağdurelere karşı ayrı ayrı)
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.12.2019 tarihli ve 2018/233 Esas, 2019/349 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan,

a) Katılan …’ya yönelik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b) Katılan …’e yönelik, 5237 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 17.06.2020 tarihli ve 2020/445 Esas, 2020/809 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/15138 Esas, 2021/9436 Karar sayılı kararı ile “Her iki mağdereye karşı gerçekleştirildiği iddia edilen eylemlerin üzerinden yaklaşık dokuz yıl geçtikten sonra eşi olan müşteki Sadeli’yle tartışan sanık hakkında çocuklarına istismarda bulunduğundan bahisle şikayette bulunulması şeklindeki olayın intikal tarzı ve zamanı, başvuru öncesi mevcut geçimsizlik nedeniyle kendisinden ayrılacağını sanığa söyleyen müştekinin adli soruşturma başladıktan sonra söz konusu gerekçeye de dayanarak açtığı dava neticesinde boşanması, mağdurelerin aşamalarda başkaca delille desteklenmeyen beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, İlk Derece Mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/59 Esas, 2022/277 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Eksik inceleme ve araştırma sonucunda verildiğine, katılanların ve sanığın birbiri ile çelişen beyanları göz önüne alındığında; mahkemenin bu çelişkiyi ortadan kaldırmak amacıyla resen araştırma ve inceleme yapma yükümlülüğü bulunduğuna, sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. 08.08.2017 tarihinde emniyete müracaat eden Sadeli; eşi ile aralarında geçimsizlik olduğunu, kendisine sürekli kötü davranıp hakaret ettiğini, ifade tarihi itibarı ile Tekirdağ’da yapı işinde çalıştığını,

06.08.2017 tarihinde eve geldiğinde kızının onu ayakta karşılamaması nedeni ile ona bozulduğunu, akşam evde aralarında çıkan tartışmada, kendisine “Adi şerefsiz, ben evden gideceğim bir tırın altına kendimi atacağım” dediğini iddia ederek bunun üzerine kendisine boşanma davası açacağını söylediğini eşinin de evden çıkarak gittiğini, daha sonra kızlarına neden babalarının kendilerine kötü davrandığını sorduğunda, kızlarının küçükken babalarının kendilerine el ile tacizde bulunduğunu söylediklerini, bunun üzerine eşini aradığını, telefonda sorduğunu, önce susup telefonu kapattığını sonra tekrar aradığını kendisine doğruyu söylemesini istediğini, polise gideceğini belirttiğini eşinin “Daha ne çıkaracaksınız, ben oraya geliyorum, son görüşün ve son konuşmam olacak” dediğini beyanla şikayetçi oluğunu beyan ettiği,

2. Katılan …’nın; on iki – on üç yaşlarında ortaokula giderken, babasının geceleri yatağına gelip, elleri ile vücuduna dokunduğunu, o dönemde babasının kendisini sevdiğini zannettiğini, ancak ilerleyen zamanlarda elleri ile cinsel organına dokunmaya başladığını, evde tekken kendisini dudağından öpmeye çalıştığını bunun on dört yaşına kadar sürdüğünü kimseye söyleyemediğini, olay tarihinde de anne ve babasının tartışması sonrası babalarının kendilerine neden böyle davrandığını sorduğunda durumu annesine anlattığını şikayetçi olduğunu beyan ettiği,

3. Katılan …’in; dokuz – on yaşlarında ortaokula giderken, babasının geceleri yatağına gelip, elleri ile vücuduna dokunduğunu, o dönemde babasının kendisini sevdiğini zannettiğini, ancak ilerleyen zamanlarda elleri ile cinsel organına dokunmaya başladığını, evde tekken kendisini dudağından öpmeye çalıştığını bunun on üç yaşına kadar sürdüğünü kimseye söyleyemediğini, olay tarihinde de anne babasının tartışması sonrası babalarının kendilerine neden böyle davrandığını sorduğunda durumu annesine anlattığını şikayetçi olduğunu beyan ettiği,

4. Sanığın aşamalardaki savunmalarında; atılı suçlamaları kabul etmeyerek kendisinin yıllardır gurbette çocukları için çalıştığını, para yetiştiremeyince eşiyle tartıştığını, annelerinin öğretmesi sonrasında kızlarının bu iftirayı kendisine attıklarını, kızlarının telefonla oynadığını, onlardan bir şey istediğinde “Tamam baba tamam” demeleri üzerine sinirlenerek kendisinin aldığını, kötü davranıyor demekle kastedilenin bu olduğunu, eşinin kendisini arayıp bu olayı söylemesi sonrası sabaha kadar uyuyamadığını, sabah Tekirdağ’dan İstanbul’a giderken yolda kaza geçirdiğini, Çorlu’da hastanede yattığını, bunların tümünün yalan olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın her iki mağdereye karşı gerçekleştirildiği iddia edilen eylemlerin üzerinden yaklaşık dokuz yıl geçtikten sonra eşi olan şikayetçi Sadeli’yle tartışan sanık hakkında çocuklarına istismarda bulunduğundan bahisle şikayette bulunulması şeklindeki olayın intikal tarzı ve zamanı, başvuru öncesi mevcut geçimsizlik nedeniyle kendisinden ayrılacağını sanığa söyleyen müştekinin adli soruşturma başladıktan sonra açtığı dava neticesinde boşanmaları, mağdurelerin aşamalarda başkaca delille desteklenmeyen beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında mahkemece sanık hakkında beraat kararları verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2022/59 Esas, 2022/277 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.