YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12111
KARAR NO : 2023/2354
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının yüze karşı verilen karara yönelik, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 28.02.2019 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu belirlenmiştir.
Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2017 tarihli ve 2016/409 Esas, 2017/100 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 12.12.2017 tarihli ve 2017/2159 Esas, 2017/2708 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekilinin, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2018/2198 Esas, 2018/5342 Karar sayılı kararı ile ”…Sanığın savunmasını doğrulayan tanıkların anlatımları, mağdurenin gerçekleştiğini iddia ettiği eylemden hemen sonra şikayette bulunmayışı, sürüntü numuneleri üzerinde yapılan incelemede sanığa ait genotip özelliklerin bulunmadığına dair uzmanlık raporu ile tanık …’nın mağdureyi doğrulamaması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin sübuta yönelik deliller gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 28.01.2019 tarihli ve 2018/3206 Esas, 2019/183 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 27.01.2022 ile 20.09.2022 tarihli 14-2019/ 37052 ve 9-2022/117819 sayılı onama görüşlü Tebliğnameler ile Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Özetle
Sanığın beyanlarının gerçeği yansıtmadığına, muayene raporunun mağdure beyanıyla örtüştüğüne, sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz istemi Özetle
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, dosya kapsamına göre sanığın üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; ”…Yukarıda sözü edilen aşamalarda toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın savunmasını doğrulayan tanıkların anlatımları, mağdurenin gerçekleştiğini iddia ettiği eylemden hemen sonra şikayette bulunmayışı, sürüntü numuneleri üzerinde yapılan incelemede sanığa ait genotip özelliklerin bulunmadığına dair uzmanlık raporu ile tanık …’nın mağdureyi doğrulamaması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın mahkumiyeti için yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı ve ilk derece mahkemesinin sübuta yönelik deliller gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu mahkumiyet hükmünün isabetsiz olduğu, bu nedenle bozma ilamına uyularak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi Yönünden
1. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının yüze karşı verilen karara yönelik, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 28.02.2019 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir
2. Açıklanan nedenle Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
B. Katılan Mağdure Vekili İle Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Sanığın savunmasını doğrulayan tanıkların anlatımları, mağdurenin gerçekleştiğini iddia ettiği eylemden hemen sonra şikayette bulunmayışı, sürüntü numuneleri üzerinde yapılan incelemede sanığa ait genotip özelliklerin bulunmadığına dair uzmanlık raporu ile tanık …’nın mağdureyi doğrulamaması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz istemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan Mağdure Vekili İle Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 28.01.2019 tarihli ve 2018/3206 Esas, 2019/183 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.04.2023 tarihinde karar verildi.