Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11968 E. 2023/2394 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11968
KARAR NO : 2023/2394
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/1157 Esas sayılı iddianamesi ile beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılamasında, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2014 tarihli, 2013/210 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 05.04.2021 tarihli ve 2017/53 Esas, 2021/2747 Karar sayılı kararı ile “Soruşturma evresinde Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan aldırılan 15.01.2013 tarihli raporda sanığın atılı suçla ilgili cezai ehliyetinin tam olduğu belirtilmesine rağmen sonradan dosyaya sunulan Soma Devlet Hastanesinin 20.10.2010 günlü ve Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulunun 28.09.2010 tarihli raporlarında hafif zeka geriliği tespit edilen sanığın %50 özürlü olduğunun bildirilmesi karşısında mevcut raporlar arasında çelişki nazara alınarak sanığın dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kuruluna sevk edilip, suç tarihi itibarıyla atılı suçla ilgili 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli, 2021/282 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın kendini ifade etme gücüne sahip olmadığına, cezai ehliyetinin tam olduğuna dair alınan rapora anlam verilemediğine, bu hususa ilişkin yakınlarının dinlenmemesinin eksiklik olduğuna ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlere ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Sanığa verilen cezanın azlığının cezaların caydırıcılığı ilkesinden uzak olmasına ve bu yönüyle yasa ve hakkaniyete aykırılığına ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Alt sınırdan ceza tayininin hatalı olmasına, iyi hal indirimi uygulanmaması gerekliliğine, kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gereğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece, sanık atılı suçu kabul etmemiş ise de, katılan mağdurenin sanığa karşı önceden husumet beslemediği ve iftira atması için dosya kapsamında yer alan somut bir delilin bulunmayışı dikkate alındığında mağdurenin beyanlarının tutarlı, istikararlı, spontane olduğu, yeterli miktarda detay içerdiği, olayı kavramsal olarak zaman ve mekan bağlantılı olarak ifade ettiği ve yaptırılan canlı teşhis işleminde önceden tanımadığı sanığı teşhis etmiş olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mağdureye yönelik cinsel duygularını tatmin etmek amacıyla mağdurenin kolundan tutması akabinde mağdurenin yere düşmesi üzerine eteğini kaldırıp kalçasına dokunmaya çalışması şeklindeki eylemin sarkıntılık düzeyini aştığı ve kül halinde çocuğun basit şekilde cinsel istismarı eylemini oluşturduğu vicdani kanısına varıldığı görülmüştür.

2. Sanığın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ve Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin raporlarında sanığın ceza sorumluluğunun tam olduğu kanaati bildirilmiştir.

3. Sanık hakkında mahkemece, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, suçun işlendiği zaman ve yer göz önünde bulundurularak ceza tayin edilmiş; cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim nedeni kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sübuta ve Ceza Miktarına Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B.Vekalet Ücreti Takdir Edilmesine Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından, katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçede açıklanan nedenlerle Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli, 2021/282 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararında sanık müdafii, katılan Bakanlık ve mağdure vekilleri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.04.2023 tarihinde karar verildi.