Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11924 E. 2023/2917 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11924
KARAR NO : 2023/2917
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel isitismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine verilen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2019 tarihli ve 2019/1990 Esas sayılı iddianamesiyle, suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2020 tarihli ve 2019/513 Esas, 2020/24 Karar sayılı karar ile suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin son fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 17.06.2020 tarihli ve 2020/440 Esas, 2020/471 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2021/16435 Esas, 2022/1268 Karar sayılı kararı ile” Sair temyiz itirazlarının reddiyle, Mağdurun aşamalardaki ifadeleri, savunma ve tüm dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesince suça sürüklenen çocuğun değişik zamanlarda cinsel organını on bir yaşındaki mağdurun kalçasına sürtme eylemlerini cebirle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden müsnet suçtan belirlenen temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesi ile artırılması karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi” gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli ve 2022/213 Esas, 2022/366 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuğun eylemlerini tehdit ve cebirle işlediği halde 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmamasına, mağdurun aşamalardaki beyanlarının tutarlı olduğuna, detaylı şekilde anlattığına, mağdurun beyanları kül olarak değerlendirildiğinde bir kısmına itibar edilip bir kısmına itibar edilmeyerek eksik ceza tayinine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Alt sınırdan ceza verilmesine, takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasına, eylemin nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturduğuna halde eksik ceza tayin edilmesine, vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

C. Suça Sürüklenen Çocuk müdafiinin Temyiz İstemi
Suçun işlendiği iddia edilen yer için keşif talebinde bulunulduğuna, mağdur ile babasının beyanlarının çelişkili olduğuna, mağdurun darp edildiğini belirtmesine rağmen herhangi bir delilin bulunmadığına, mağdurun babası ile suça sürüklenen çocuk arasında ücret konusunda ihtilaf olduğuna, mağdurun bir kısım beyanlarına itibar edilip bir kısım beyanlarına itibar edilmediğine, teşditli ceza verilmesinin ise hakkaniyet dışı olduğuna ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdurun Akhisar Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren ***** *** ******* isimli iş yerinin sahibinin oğlu olduğu, suça sürüklenen çocuğun ise bu iş yerinde işçi olarak çalıştığı, mağdurun babasına ait iş yerinde okulların açık olmadığı zamanlarda çalıştığı, 2019 yılı Ağustos ayı içerisinde katılanın iş yerinden ayrılması üzerine mağdur ve suça sürüklenen çocuğun yalnız kaldıkları, suça sürüklenen çocuğun mağdura “Yukarıdan çamurluk indir ben geliyorum” diyerek mağduru iş yerinin asma katına gönderdiği, sonrasında suça sürüklenen çocuğun da yanına çıktığı ve mağdurun arkasına geçtiği, yerde bulunan beyaz renkli tahtanın üzerine doğru mağduru ittirmek suretiyle yere yatırdığı, mağdurun alt tarafında bulunan pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardığı, mağdurun bu sırada yerden kalkmaya çalıştığı ancak suça sürüklenen çocuğun eliyle kendisini tutması nedeniyle yerden kalkamadığı, suça sürüklenen çocuğun alt tarafında bulunan çamaşırlarını çıkardığı ve cinsel organını mağdurun anal bölgesine sokmaya çalıştığı, yine 2019 yılı Eylül ayı içerisinde tam ve kesin olarak tespit edilemeyen bir tarihte mağdur ve katılanın iş yerine gittikleri, suça sürüklenen çocuğun da iş yerinde olduğu, daha sonra katılanın ikametine gittiği, mağdurun alt tarafında bulunan kıyafetleri ve iç çamaşırı çıkardığı, daha sonra mağduru yere yatırdığı ve ellerini belinin üzerine kıvırarak tuttuğu, aynı zamanda suça sürüklenen çocuğun kendi üzerinde bulunan kıyafetleri ve iç çamaşırını da çıkardığı, suça sürüklenen çocuğun önce mastürbasyon yaptığı ve daha sonra cinsel organını mağdurun anal bölgesine sürttüğü ancak sokmadığı, bu sırada katılanın işyerine geldiği ve suça sürüklenen çocuk ve mağduru bu hal üzereyken görmesi üzerine kıyafetlerini giymelerini söylediği ve olayın bu şekilde son bulduğu iddia ve kabul edilen olayda; olayın ortaya çıkış şekli, mağdur hakkında Akhisar … Kirazoğlu Devlet Hastanesi’nce düzenlenmiş 28.10.2019 tarih ve 46897 sayılı adli rapora göre, yapılan anal bakıda anüsün normal bulunduğu, perianal alanda ekimoz fissür ve benzeri lezyonlara rastlanmadığı, fiili livata olduğuna dair bulguya rastlanmadığının belirtildiği şeklindeki rapor içeriği, Akhisar … Kirazoğlu Devlet Hastanesi’nin 28.10.2019 tarih ve 46898 sayılı adli raporuna göre, mağdurda darp cebir izine rastlanılmadığının tespit edildiğine yönelik rapor, Manisa Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 18.11.2019 tarih ve 2019/2375 sayılı raporuna göre, mağdurun yapılan fizik muayenesinde vücudunda olayla ilgili olduğunu belirttiği herhangi bir travmatik lezyon gözlenmediği, hastanın diz – dirsek pozisyonunda yapılan anal muayenesinde anal bölgede eski -yeni herhangi bir travmatik lezyona rastlanmadığı, anal sfinkter tonusunun ve anal pililerin normal olduğu, anal yoldan organ veya sair cisim sokma eyleminin tıbbi delillerine rastlanmadığı, olayın üzerinden geçen süre göz önüne alındığında, olay anında herhangi bir bulgu oluşmuş ise bile muayene tarihimize kadar iz bırakmadan iyileşmiş olabileceği şeklinde rapor içeriği, mağdurun aşamalardaki beyanlarına itibar edilmesine engel olmayan istikrarlı beyanları, taraflar arasında herhangi bir husumet iddiasının bulunmaması, katılan …’ın olayın geç intikaline ilişkin makul görülebilecek sebepleri ile beyanlarının mağdurun beyanları ile tutarlı olması, mağdurun suça sürüklenen çocuğun pantolonu üzerinden cinsel organına dokunduğunu katılan …’ın gördüğüne dair kısmî ikrarı, tanık beyanları dikkate alınarak suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, suça sürüklenen çocuğun suçu işleyiş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, mağdurda yarattığı etkiler itibariyle meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlı, suça sürüklenen çocuğun eylemi mağdurun babasının çalışanı olması nedeniyle duyduğu güvene dayalı olarak kolaylıkla gerçekleştirmiş olması, failin güttüğü amaç ve saik gözönüne alınarak teşdiden cezalandırılmasına karar verilmiş, suça sürüklenen çocuğun geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE
1. İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli, 2022/213 Esas, 2022/366 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili, katılanlar vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiince, öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Akhisar Ağır Ceza Mahkremesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.