Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11915 E. 2023/6337 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11915
KARAR NO : 2023/6337
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/8 E., 2022/69 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret, kısmi onama

Mağdure vekilinin temyiz isteği yönünden; kayden 12.11.1996 doğumlu olup bozma ilamı sonrasında mahkemece ifadesinin alındığı 16.04.2021 tarihli duruşmada ve öncesinde on sekiz yaşını doldurmuş olan mağdurenin, sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkının bulunmadığı belirlenmiştir.

Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteği yönünden; yüzüne karşı tefhim edilen kararı kanuni süreden sonra temyiz ettiği belirlenmiştir.

Sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Hükmedilen ceza miktarına göre sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi uyarınca reddiyle duruşmasız yapılan değerlendirmede gereği düşünüldü :

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sivas 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.09.2012 tarihli ve 2010/558 Esas, 2012/849 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Sivas 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.09.2012 tarihli ve 2010/558 Esas, 2012/849 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı ve mağdure vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 28.03.2016 tarihli ve 2014/3451 Esas, 2016/2999 Karar sayılı kararı ile özetle ; mağdurenin olaydan hemen sonra kollukta alınan beyanı, tanık …’in soruşturma safhasında bu beyanı doğrular mahiyetteki anlatımları, mağdurenin sol el sırtında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte laserasyon bulunduğunu vurgulayan genel adli muayene raporu, suça konu otomobil üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen olay yeri inceleme raporu içeriği, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya kapsamından, üzerine atılı suçları işlediği anlaşılan sanığın mahkumiyeti yerine mağdure ve tanığın duruşmada sanığı suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi kanuna aykırı bulunarak bozma kararı verilmiştir.

3. Sivas 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.11.2016 tarihli ve 2016/314 Esas, 2016/495 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ; sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 9 hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Sivas 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.11.2016 tarihli ve 2016/314 Esas, 2016/495 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 26.02.2018 tarihli ve 2017/181 Esas, 2018/1315 Karar sayılı kararı ile özetle ; 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üst sınırının 15 yıla kadar hapis cezası olarak değiştirilmesi karşısında, bu ve bağlantılı diğer suça bakma görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olmasından bahisle bozma kararı verilmiş, Asliye Ceza Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı uyarınca dosyanın gönderildiği Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/423 Esas, 2019/80 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında aynı hüküm kurulmuştur.

5. Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/423 Esas, 2019/80 Karar sayılı kararının katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 24.11.2020 tarihli ve 2019/6153 Esas, 2020/5199 Karar sayılı kararı ile özetle ; mağdurenin yaşına aşamalarda itiraz edilmesi ve mernis doğum tutanağına göre hastane doğumlu olmadığının belirlenmesi üzerine sevk edildiği Sivas Numune Hastanesi sağlık kurulunca düzenlenen 31.10.2011 tarihli raporda kemik yaşı itibarıyla on yedi yaş sonu ile uyumlu olduğu bildirilmesine rağmen raporu düzenleyen heyette radyoloji uzmanının bulunmadığının anlaşılması karşısında; uygulanacak kanun maddelerinin belirlenmesine etkisi bakımından mağdurenin, anılan rapora esas kemik grafilerinin bulunduğu dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek suç tarihindeki yaşının bilimsel olarak belirlenip, bunun mümkün olmaması halinde yaş konusunda oluşan şüphenin lehe yorumlanmasının zorunlu olduğu gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi kanuna aykırı bulunarak bozma kararı verilmiş, ilam doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılarak yapılan yargılama neticesinde Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2021/8 Esas, 2022/69 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında aynı hüküm kurulmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdure ile anne ve babasının sanığı suçlayıcı anlatımda bulunmadıklarını ve şikayetçi olmadıklarını, tanık …’in de sanık lehine ifade verdiğini beyanla kararın bozulması geretiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ve mağdurenin aynı mahallede oturdukları, sanığın olay tarihinde on beş yaşından küçük mağdureyi zorla kolundan tutup kullanımında olan aracına bindirdiği, boş bir araziye götürdüğü, mağdure karşı koymasına rağmen mağdureye sarılarak öptüğü, mağdurenin eteğini kaldırıp çorabının içinden kalçalarını ellediği, vajinasına dokunmaya çalıştığı iddiasıyla cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın atılı suçlamayı reddettiği, sanık ve mağdureyi araç içerisinde tartışır şekilde gören tanığın ihbarı ile intikalin gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde mağdurenin olay sonrası sıcağı sıcağına kollukta alınan ayrıntılı beyanları, iftira sebebi yada husumet bulunmaması nedeniyle mağdurenin beyan değişikliğinin sanığın ve çevrenin baskısı ile suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, tanık …’in mağdureyi doğrular nitelikteki hazırlık aşamasındaki beyanları, mağdurenin sol el sırtında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte laserasyon bulunduğunu vurgulayan genel adli muayene raporu, suça konu otomobil üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen olay yeri inceleme raporu içeriği, sanığın tevil yollu ikrarı dikkate alınarak çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Kayden 12.11.1996 doğumlu olup bozma ilamı sonrasında mahkemece ifadesinin alındığı 16.04.2021 tarihli duruşmada ve öncesinde on sekiz yaşını doldurmuş olan mağdurenin, sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkının bulunmadığı belirlenmiştir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz isteği Yönünden
Katılan Bakanlık vekilinin 03.03.2022 tarihinde tefhim edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 27.06.2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu anlaşıldığından temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Mağdurenin hazırlık aşamasındaki beyanları, savunma, tanık ifadesi, raporlar, tutanaklar ve mahkemenin gerekçesine göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Mağdure Vekili ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçenin (A) ve (B) bölümlerinde açıklanan nedenlerle Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2021/8 Esas, 2022/69 Karar sayılı kararına yönelik mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteklerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2021/8 Esas, 2022/69 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.