Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11737 E. 2022/11430 K. 13.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11737
KARAR NO : 2022/11430
KARAR TARİHİ : 13.12.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdureler … ile …a yönelik), çocuğun cinsel istismarı (mağdureler … ile…’e yönelik), tehdit (mağdure …’e yönelik)
HÜKÜM : Sanığın tehdit suçundan beraati ile sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı (mağdure …’e karşı) ve diğer mağdurelere karşı atılı suçlardan mahkumiyetine dair Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.09.2021 gün ve 2020/188 Esas, 2021/271 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun mağdureler …, … ve …’e karşı eylemler sebebiyle esastan reddi ile mağdure…’e karşı eylem sebebiyle hükmün bozulması

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm açısından 5271 sayılı CMK’nın 286/2-g. maddesi uyarınca on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, mağdureler …, … ve …’e karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler açısından 5271 sayılı CMK’nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, mağdure…’e karşı gerçekleştirilen eylemle ilgili kurulan hüküm açısından ise Bölge Adliye Mahkemesince verilen bozma kararı 5271 sayılı CMK’nın 286/1 maddesi gereğince kesin olduğundan katılan Bakanlık vekilinin vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında mağdure …’e karşı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında mağdure …’e karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin sanıktan olmadığı anlaşılan bebeğini cami avlusuna bıraktıktan sonra hakkında terk etme suçundan işlem yapılırken 18.08.2016 tarihli ifadesinde sanık tarafından istismar olayına maruz kalma şeklinde bir iddiasının bulunmaması, mağdurenin aşamalarda başka delillerle desteklenmeyen soyut ve çelişkili anlatımları, tanık beyanları, inkara yönelik savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Sanık hakkında mağdure …a karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalarda başka delillerle desteklenmeyen soyut, yetersiz, detay veremeyen anlatımları, hükme esas alındığı anlaşılan 03.01.2017 tarihli raporun iddia edilen olay tarihinden yaklaşık üç yıl sonra düzenlenmesi ve içerik itibariyle de mahkumiyete yeterli olmaması, inkara yönelik savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kabule göre de;
Mağdurelerin eylemler sonucunda ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan veya Yükseköğretim Kurumları ya da birimlerinde adı geçen ihtisas kurulu ölçütlerine göre içinde en az bir adli tıp uzmanı ile bir çocuk psikiyatristinin zorunlu katılımıyla en az beş kişiden oluşacak bir heyetten rapor aldırıldıktan sonra neticesine göre 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de nazara alınıp, belirlenecek lehe kanuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken ilk derece mahkemesince aldırılan tek hekimlik raporların esas alınarak lehe kanun değerlendirmesi yapılması suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 07.12.2021 gün ve 2021/2295 Esas, 2021/3188 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.