YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11728
KARAR NO : 2022/9729
KARAR TARİHİ : 01.11.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (Suça sürüklenen çocuklar), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Suça sürüklenen çocuk …
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocukların çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu ile suça sürüklenen çocuk …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetleri
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi,
5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu ve suçtan zarar gören mağdur …’ye kovuşturma aşamasında usulüne uygun tebligat yapılmadığı nazara alınarak Dairemizin 09.12.2021 gün, 2021/21925 Esas ve 2021/9881 Karar sayılı dosyasında verilen tevdi kararına istinaden yapılan tebligat üzerine baro tarafından atanan vekilinin yapmış olduğu temyize muvafakatının olduğunu belirterek açıkça katılma iradesi ortaya koyan adı geçenin aynı Kanunun 237/2. maddesi gereğince katılan ve vekilinin ise katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Olay tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’nın 103/2. maddesinde düzenlenip, öngörülen cezanın üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuğun karar tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca müsnet suçtan görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Suça sürüklenen çocuklar …, … Ehlibeyt ile Umut hakkında kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nın 217. maddesinin birinci fıkrasında “Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu delilller hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir” ve aynı Kanunun 210. maddesinin birinci fıkrasında ise “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez” hükümlerine yer verilmiş olup, bu kapsamda mahkemece aynı zamanda olayın tek tanığı konumunda bulunan mağdurenin duruşmaya getirilerek, iddiaya konu hususlarla ilgili dinlenmesinden sonra ve Antalya Eğitim Araştırma Hastanesinin 01.02.2013 tarihli raporunda mağdurede bipolar bozukluk tespit edilmesi, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 31.10.2013 tarihli raporunda mağdurun sınır düzeyde zeka gelişimine sahip olduğunun belirtilmesi de nazara alınarak mağdureye ait tedavi evrakları toplanmak suretiyle olay tarihlerinde hastalığın eksitasyon döneminde olup olmadığı belirlenerek beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususlarını içeren rapor aldırıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.