Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11625 E. 2023/1901 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11625
KARAR NO : 2023/1901
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, tehdit
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi ile düzeltilerek esastan reddi kararları

İlk Derece Mahkemesince tehdit suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi gereği temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.10.2020 tarih ve 2020/89 Esas, 2020/155 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ve tehdit suçlarından açılan davada 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 23.06.2022 tarih ve 2020/1774 Esas , 2022/1250 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun tehdit suçu yönünden hükmün kaldırılarak kamu davasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 67 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmek suretiyle düzeltilerek esastan reddine, çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Tehdit suçundan zamanaşımı süresinin dolmadığı, sanığın cezalandırılmasının gerektiği, dosyadaki delillerin birlikte değerlendirilmesinde sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olduğu ancak mahkemenin delillerini değerlendirilmesinde hataya düşerek sanık lehine beraat kararı verdiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece “Ceza yargılamasının amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemeli, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.
Her ne kadar sanık hakkında mağdura yönelik çocuğun cinsel istismarı ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de, mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları, 1999 doğumlu olan mağdurun olayın 8 yaşındayken meydana geldiğini beyan etmiş olmasına rağmen aradan geçen 10 yıla yakın zaman zarfında bu hususta gerek ailesine hiçbir bir şey anlatmamış oluşu gerekse de adli makamlara başvuruda bulunmamış oluşu, tanık Makbule’nin kızının sanık ile yalnız başına ders çalıştığını hiç görmediğini beyan etmiş olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın inkar içerikli savunmalarının aksine üzerine atılı suçları işlediğine dair mağdurenin çelişkili ve bu nedenle kesin delil olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan soyut beyanı haricinde her türlü şüpheden uzak mahkumiyetine yeter, kesin ve inandırıcı somut delil elde edilemediğinden sanığın yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tehdit suçu yönünden zamanaşımının dolması nedeni ile düzeltilerek esastan ret kararı verildiği ve çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden ise bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Tehdit Suçu Yönünden
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen düzeltilerek esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde yer verilen; “İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkumiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 23.06.2022 tarih ve 2020/1774 Esas, 2022/1250 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.04.2023 tarihinde karar verildi.