Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/11409 E. 2023/2429 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11409
KARAR NO : 2023/2429
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/370 E., 2022/168 K.
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet (Sanık …), düşme (Sanık …)
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık … ve sanık … hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2015 tarihli ve 2015/28879 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, yağma ve cinsel taciz suçlarından, sanık … hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz suçlarından ve sanık … getiren hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cinsel taciz suçlarından kamu davası açılmıştır.

2. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2015/243 Esas, 2016/266 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık … Engin hakkında, cinsel taciz suçu çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun unsuru olduğundan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü fıkrası uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Yağmaya teşebbüs suçundan kamu davası açılmış ise de, olayın oluş şekline göre sanığın eylemi şantaj suçunu oluşturduğu değerlendirilerek santaj suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle 107 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına,
b) Sanık … hakkında, cinsel taciz suçu çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun unsuru olduğundan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
c) Sanık … hakkında, cinsel taciz suçu çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun unsuru olduğundan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar vermiştir.

3. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2015/243 Esas, 2016/266 Karar sayılı kısmen re’sende temyize tabi kararının sanıklar müdafiileri ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 15.06.2021 tarihli ve 2020/11476 Esas, 2021/4283 Karar sayılı kararı ile sanık … Engin hakkında şantaj suçundan verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı ve bu hususta mahallinde merciince karar verildiği anlaşıldığından reddine, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına, sanıklar Muhmmed Özdemir ve … haklarındaki çocuğun nitelik cinsel istismarı suçları reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğundan bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/370 Esas, 2022/168 Karar sayılı kararı ile;
Sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cinsel taciz suçları bir bütün olarak 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup bu suç şikâyete tabi olduğundan ve mağdure tarafından 6 ay içinde şikâyetçi olunmadığından, aynı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşürülmesine,
Sanık … hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz İstemi
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanığın atılı suçu işlemediğine, şüpheden sanığın yararlanacağına, mağdurenin facebookta yaşını on dokuz olarak yazdığına, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı delil bulunmadığına ve diğer hususlara ilişkindir.

B. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
Sanıkların nitelikli cinsel istismar suçunu işlediklerine, sanık …’ın mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilerek cinsel ilişkiye girdiğine ve bekaretini bozduğuna, mağdurenin beyanlarında sanıklara gerçek yaşını söylediğine, düşme kararının doğru olmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, mağdurenin facebooktan tanıştığı … ile yaşadıklarını …’e anlattığına, sanık …’in bu durumdan faydalanarak mağdureden çıplak fotoğraf istediğine, sanığın resimlerle ve bildiklerini anlatma tehdidi ile mağdure ile cinsel ilişkiye girdiğine, alt sınırdan uzaklaşarak ceza verilmesi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmaması gerektiğine ve diğer hususlara ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık …’ın mağdureye karşı eylemleri gerçekleştirdiği tarihlerde mağdurenin on dört yaşı içinde olduğuna, bu nedenle sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan ceza verilmesi gerektiğine, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden sanıkların atılı suçu işlediğinin açık olduğuna, sanıkların nitelikli cinsel istismar suçu işlediğine, …’in cezalandırılmış olması nedeniyle lehlerine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ve diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdure Nazlıcan ile sanık …’ın 2015 yılı şubat ayında facebook aracılığıyla tanıştıkları, bir kez dışarıda normal olarak görüştükleri, ilk buluşmadan iki hafta sonra ikinci kez yine şubat ayında mağdurenin ikametinde buluşup öpüşüp, sevişmeye başladıkları, mağdurenin …’ın cinsel organını kendi cinsel organına girdiğini, girmeyeceğini ancak aniden olduğunu, fark etmediğini ve kendini çektiğini, kan geldiğini, korkup bağırdığını, …’ın kendisini tehdit etmediğini, bu olaydan sonra sanık ile bir daha görüşmediğini beyan ettiği, sanığın ise mağdure ile ilişkiye girdiğini kabul ettiği, tanıklar M.Ü. ve E.Y.’nin, sevgililer gününden dört-beş gün sonra sanıkla gezerken sanığın mağdurenin evine gittiğini ve on dakika kadar sonra tekrar geri geldiğini beyan ettikleri,
Mağdurenin daha sonra 2015 yıl Şubat ayı sonlarında yine internet ortamında facebook sosyal paylaşım sitesi aracılığıyla inceleme dışı sanık … Engin ile tanıştığı, mağdurenin sanık … …e daha önce sanık … *** ile ilişkiye girdiğini, bakire olmadığını söylediği, facebookta görüştükleri sırada sanığa çıplak resimlerini gönderdiği, sanık … …in daha sonraki zamanlarda “senin cinsel içerikli fotoğraflarını yayarım, …’la ilişkini herkese anlatırım” diyerek mağdureyi tehdit ettiği ve cinsel ilişkiye girmek istediği, sanık … ‘in mağdurenin evine geldiği, mağdurenin isteği dışında, tehditle vajinal yoldan cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu olaydan birkaç hafta sonra tekrar mağdureyle tehditle cinsel ilişkiye girdiği, sanığın çıplak resimleri gönderdiğini, “bana para ver bak senin görüntülerin varmış ilişkiye de girmişsin” gibi sözler söylediğini ancak şaka yaptığını kabul ettiği ve cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiği,
Mağdurenin daha sonra sanık … ile facebook üzerinden tanıştığı, daha önce … ile yaşadıkları durumu sanık …’e anlattığı, sanığın mağdureye kendisini koruyacağını söylediği, mağdurenin sanık …’in isteği ile facebook üzerinden birkaç kez çıplak resimlerini gönderdiği, sonraki zamanlarda sanık …’in mağdure ile vajinal yoldan cinsel ilişkiye girdiği, sanık …’in suçlamayı kabul etmediği, mağdurenin bakire olmadığı, sanık … Engin ile mağdure arasında geçen sosyal medya yazışmalarının dosya içerisinde bulunduğu, mağdurenin sanıkları teşhis ettiği, mağdurenin mernis doğum kaydında hastane doğumlu olduğunun belirtildiği, olayla ilgili tanıkların dinlendiği, sanıkların mağdurenin yaşı konusunda hata iddiasında bulunduğu ancak mahkemece 16.06.2016 tarihli kararında hata iddiasının tartışıldığı ve sanıkların hataya düştüğünün kabul edilmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Bozma kararında da belirtildiği üzere sanık ile mağdure arasındaki cinsel ilişkinin rızayla olduğu, sanığın mağdureyle darp, cebir ve hile ile cinsel ilişkiye girmediğinin taraf beyanları ile sabit olduğu, sanığın mahkemeye sunduğu dilekçede mağdureyle sevgililer gününden birkaç gün sonra buluştukları şeklinde savunmada bulunduğu, mağdurenin soruşturma evresinde sanıkla ilk buluşmalarının şubat ayı başında olduğu ve bu buluşmadan iki hafta sonra tekrar evlerinde buluşup cinsel ilişkiye girdikleri yönündeki beyanı, tanıklar E.Y. ile M.Ü.’nün ifadeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, kayden 05.02.2000 doğumlu mağdurenin suç tarihinde on beş yaşından küçük olduğu hususunun tereddütte kaldığı ve bu durum lehe değerlendirilerek mevcut haliyle sanığın eyleminin değişen vasfa göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, bu suçta şikayet hakkının mağdureye ait olduğu ve 21.04.2015 tarihinde Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan ifadesinde ”… ***den şikâyetçi olup olmadığımı bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunup şikâyet hakkının açık bir şekilde kullanılmadığı ve mağdurenin suç tarihinden itibaren altı ay içerisinde sanık … hakkında şikâyetçi olduğuna dair beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Mağdurenin soruşturma aşamasında sanığın kendisi ile zorla cinsel ilişkiye girdiğinden bahsetmediğini ve sanığın kendisini tehdit etmediğini beyan ettiği, buna göre sanığın suç tarihlerinde on beş-on sekiz yaş aralığında bulunan mağdureye yönelik eylemlerini cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı gerçekleştirdiğine dair mağdurenin kovuşturma evresindeki soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmış olup sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Vekalet Ücreti Yönünden
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

D. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uygulanmasının ve suçun işleniş biçimi dikkate alınarak sanık hakkında cezanın teşdiden verilmemesinin yerinde olduğu anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (A) bölümünde (sanık … yönünden) ve (B) bölümünde (sanık … yönünden) açıklanan nedenlerle Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/370 Esas, 2022/168 Karar sayılı kararında sanık … müdafii, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … müdafii, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.