YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10929
KARAR NO : 2023/520
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.01.2014 tarihli ve 2014/825 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2. Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2014 tarihli ve 2014/61 Esas, 2014/415 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan mahkûmiyet kararı verildiği,
3. Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin, 27.05.2021 tarihli ve 2017/5302 Esas, 2021/3885 Karar sayılı ilamı ile kararın basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulduğu,
4. Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/455 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü uygulanmaksızın sanık hakkında cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verildiği,
5. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 29.06.2022 tarihli ve 9 – 2022/87561 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olduğu,
Anlaşılmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; özetle, suçu işlemediğine, kararın bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın katılan mağdure …’u bir süre takip ettikten sonra öpücük attığı, katılan mağdurenin bu olaydan korkarak olay yerinin yakınında bulunan işyerine sığınıp çalışanlardan yardım talebinde bulması ile intikal eden olayda, sanığın temas içermeyen eylemi nedeniyle Mahkemece cinsel taciz suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Kanun değerlendirmesi; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 28.06.2014 tarihli değişiklik ile çocuğa karşı işlenen cinsel taciz suçuna 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmüş ise de, sanığın eyleminin yürürlük tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir. Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkeme iddianameyi sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ ederek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerini ister. Yapılan tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir.
2. Basit yargılama usulünde, beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinde sayılan kararlardan birine hükmedilebilir.
3. 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre basit yargılama usulünün uygulanması sonucunda sanık hakkında mahkumiyet kararının verilmesi halinde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
4. Suç tarihine göre sanığın işlediği cinsel taciz suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve Mahkemece bozma öncesi gerçekleştirilen yargılama sonucunda verilen ilk mahkûmiyet kararının temyiz incelemesinde hükümden sonra 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemenin ardından 7188 sayılı Kanun’un geçici beşinci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas, 2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici beşinci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5. Tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın katılan mağdureyi bir süre takip ettikten sonra katılan mağdureye öpücük atması şeklinde ki eyleminde, somut olay itibarıyla sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu, bozma sonrası yargılama aşamasında tanık…’nın yargılamaya yenilik katmadığı anlaşılmakla, söz konusu ilama uyan mahkemece esasen ceza miktarı itibarıyla sanığın lehine olan basit yargılama usulünün tatbiki suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuş, iş bu gerekçeyle onama isteyen Tebliğname görüşüne de iştirak olunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/455 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.02.2023 tarihinde karar verildi.